Neden yoktum bir süredir?
Öncelikle merhaba.
Kurban Bayramını da fırsat bilerek kendi kendime izin verdim bir süreliğine.
Bu vesile ile yaklaşık bir aydır yazılarıma ara vermiştim.
Yokluğum kimisi için bir eksiklik olarak gördü, kimisi önemsemedi bile.
Eminim yazmıyorum diye sevinenler bile olmuştur.
Özleyen özlemeyen, tahammül eden etmeyen, yazılarımı beğenen beğenmeyen herkese saygım var elbette.
Yazı yazmamın temel amacı her zaman hak savunuculuğu yapmak ve hakikat savunmak olmuştur.
Bu yüzden özellikle tahammül edemeyen ve sevmeyenleri de anlamıyor değilim.
Bu yaklaşımlarından gocunmuyor ve rahatsızlık duymuyorum.
Beni asıl yoran ve üzen, toplumun duyarsızlığı ve benim gibilerini bir türlü anlamamasıdır.
Bu süreçte yazı yazmama gibi bir karar üzerinde ciddi ciddi düşündüm.
Herkes gibi köşeme çekilip olup bitenler karşısında seyirci olmayı, bananeci davranmayı, çoğunluğun içine karışmayı, suya sabuna dokunmamayı, hiç bir risk almamayı, bundan sonraki yaşamımda sakin bir hayat yaşamayı da hayal ettim.
Sonra böyle bir hayat tarzının inanç ve düşüncelerimle uyuşmayacağından, tekrar yazmaya karar verdim.
Siz okurlar ne düşünüyorsunuz bilemem ama günlük yazılar yazmak, yazarlık ve gazetecilik hiç kolay bir iş değil yaşadığımız coğrafyada.
Kolay olmamanın yanında bizim gibi ilke sahibi, tarafsızlığı ilke edinmiş insanlar için büyük bir risktir de ayrıca.
Sürekli birilerinin hedefindesin.
Sadece bu köşede yazdığım yazılardan dolayı değil, gazetede yayınlanan her satır yazıdan mesul tutanlar oluyor.
Altında imzam bulunmamasına rağmen bu ne biçim yazı, bu ne biçim haber gibi tepki ve tehditlerle karşılaştığım oluyor.
Ne yazarsan yaz birileri mutlaka rahatsız oluyor.
Bu yaklaşım ister istemez insanı yoruyor, moral motivasyonunu bozuyor.
Aşırı yorgunluk ve umutsuzluktan dolayı bir süreliğine yazılarıma ara verdim bu yüzden.
Bu kararı vermem, birilerini elbette üzmüştü
Garibanların gözü kulağı ve sesi Batman Sonsöz Gazetesi Muhabiri Gariban Osman sürekli yazı yazmamda ısrar edenlerden biri oldu.
Hatta resti çekti “Kur’an yazmasan ben de gazeteyi bırakacağım” dedi.
Demek ki en çok da garibanlar bizi önemsiyor ve anlıyormuş.
Başka bir gazeteden de transfer teklifi aldım.
Ama yazılarıma devam etmem konusunda ısrarcı olan Batman Sonsöz Gazetesi Sahibi Ercan Atay ve Hatice Türkan’ı kıramadım.
Bu arada gazeteden uzak kaldığım süreçte yazılacak çok konu birikti.
Ürünü elinde kalan çiftçi perişan durumda.
Batmanlı gençlerin benzer hikayelerle intiharları.
Çiçeği burnunda vekillerin her zamanki gibi kendine yakın buldukları kurum ve kişileri ziyaret etmeleri.
Hiç bir milletvekilin Batman’a dair 5 yıllık bir stratejik plan ve hedeflerinin henüz olmaması.
Danışmanlarını belirledilerse de kamuoyu ile paylaşmamaları.
Bahar yağmuru gibi yağan zamlar.
Gündemde bir sürü sıcak gelişmeler var yani.
Hava da çok sıcak.
Biz de arayı fazla soğutmadan tekrar yazılara başladık .
Bazen huysuz ruh halimi hoş görün.
Küsmezsem, hafta içi 5 gün güncel konularla karşınızda olacağım.
Evet tekrar buradayım.
Siz başka yere gidemezsiniz.
“Batman Sonsöz Gazetesi ile özdeşleşmişsiniz” dediniz ben de tekrar yazmaya başladım.
