NEREDE O ESKİ DEĞERLERİMİZ

 

Batman Sonsöz Gazetesinin ritüellerinden biri de her yıl bayram gününe özel çıkarttığımız Bayram gazetemizdir.
Gazetemize uğramış olsaydınız, her sene olduğu gibi bu bayramda da gazete ofisinde yoğun bir çalışma temposu olduğunu görürdünüz. 
Bayrama özel çıkartılan sayı için hummalı hazırlıklar yapılıyordur. 
Bizlere de yazı işlerinden talimat gelir “lütfen bayrama özel yazılarınızı yetiştirin” diye. Biz de bayrama yakışacak kahve kıvamında, şeker tadında köşe yazılarımızla Sonsöz ritüelinde yerimizi alırız. 
Bende köpüklü, kahve kıvamında, içtiğinde damakta hafif acı tat bıraksa da yanındaki şekerle ağzı tatlandıran keyifli bir yazı yazmak için bilgisayarın başına oturdum.
Sonra baktım ki kimsede ağız tadı kalmamış ki keyifli bir bayram yazısı yazayım.
Herkes koşuşturmaca içerisinde, herkesi bir telaş sarmış, ama ne için koşturduğumuzun farkında değiliz.
Bayram mı gelmiş? 
Kurban mı kesilecekmiş? 
Yardım mı edilecekmiş?  
Eş dost mu sorulacakmış?  
Hasbıhal mi edilecekmiş? 
Hastaya ihtiyacı olana mı koşturulacakmış?
Bunlar unutulmuş.
Sadece takvim sayfasında günlerden Bayram yazıyor. 
Takvime de bakmasak bayram gününü de bilmeyeceğiz.  
Yani koşturuyoruz da yetişemiyoruz bir şeyleri yanlış yapıyoruz.
Olmuyor yani. 
Olduramıyoruz. 
Biz koşturdukça her şey yarım kalıyor. 
Davamız başka olmuş kavgamız başka olmuş. 
Artık baktığımız pencerenin manzarasında çiçekler de açmıyor. 
Ne bayram sabahına giyeceği elbisenin mutluluğuyla uyanan çocuk var artık ne de topladığı şekerin çokluğuyla gurur duyan çocuk var.
Yani bayramlarında tadı yok. 
Sorunlarımız çok çözümlerimiz yok. 
Rafa kaldırmış beklettiğimiz, üstünü örttüğümüz sıkıntılarımız var.
Toplumca terapiye ihtiyacımız var. 
Terapistimiz yok. 
Yani şimdilik bayramı bir süreliğine askıya alma şansımız var mı? 
Toplum olarak bir toparlandıktan sonra kutlayabilir miyiz?
 Olaylara adil ve objektif yaklaşabildiğimizde, sevmesek de saygı duymak zorunda olduğumuzu anladığımız da en önemlisi de toplumda beraber yaşamayı öğrendiğimizde Bayramlarımızı yine ağız tadıyla kutlarız. 
Lafın ağızdan söz olarak çıktığı, paranın da insan değerlerinin yerine geçmediği  zamanları diliyorum.
Nerde o eski bayramlar demeyeceğim nerde o eski DEĞERLERimiz diyorum.
Hoşçakalın…