Nevroz gerçeği​

Nevroz gerçeği​

Farsça bir kelime olan nevruz, farklı manalar ihtiva etse de genelde; "Yeni Gün", "Baharın ilk günü" ve "Baharı Müjdeyen Gün" olarak adlandırılır.

28 Eylül- 2 Ekim 2009 tarihleri arasında Abu Dabi'de toplanan BM Nevruz'u Manevi Kültür Mirası Listesine dahil ederek 21 Martı "nevruz bayramı" olarak kabul etmiştir.

Dünyanın birçok bölgesinde ve farklı milletlerin kültüründe Nevruz ve kutlamaları vardır.

Ülkemizde ve de bölgemizde 21 Mart'ta farklı etkinlikler ve şenlikler ile Nevruz kutlamaları yapılmaktadır.

Nevruz'un geçmişine baktığımızda yazılı kaynaklarda ilk olarak ll yüzyılda Pers imparatorluğu döneminde geçmektedir.

İran ve Bahai takvimine göre Nevruz, yılın ilk günü olarak kabul edilir.

Yine İran'ın bir başka inanışına göre; Tanrının evreni ve insanı o gün yaratıldığına inanılır.

Nevruz; Afganlar, Anadolu Türkleri, Arnavutlar, Azeriler, Farslar, Gürcüler, Karakalpaklar, Kazaklar, Kırgızlar, Kürtler, Uygurlar, Tacikler, Türkmenler... Ve bir çok milletler tarafından da kutlanmakta.

Bahai takvimine göre 2-20 Mart arası Alâ ayı ve kutsaldır.

Bahai inanışına sahip olanlar bu günlerde oruç tutar ve 21 Mart'ta güneşin doğusunda batışına kadar bayram yaparlar.

Kürtler ve İran ise Nevruz u Devrimci Kawa in efsanesine dayanarak; uluslarinin zalimden kurtuluş günleri olarak kabul ettikleri 21, 22 ve 23 Martta kutlarlar.

Genelde bu kutlamalar ateş yakılarak ve ateşin üstünden atlayarak yapılır.

Yine Kürt yazar Musa Anter "Kürtlerin Nevruz'u 31 Ağustos'ta" kutladıklarını belirtir.

Yazar Kadıoğlu hazırladığı Türkçe -Kürtçe sözlükte; "Nevruz", "Ceşna Serı Salı" ve "Sersala Nu" manalarına yer vermektedir.

Bahai dini gibi Zerdüşt dini de Nevruz u dini bir bayram olarak kabul eder ve kutlar.

Zerdüşt inancına göre Nevruz günü Halkaların meydanlardan toplanması, ateş yakılması, ateşin etrafında eğlenmesi, ateşin üstünden atlayarak günahlardan temizlenmesi olarak dini bir ayın olarak kutlanır.

Onun içindir ki Zerdüşt dinine mensup olanlar günahlarından temizlenmek için bu güne, ateşe ve ateş ustunda atlatmaya çok önem verirler.

Türkler ise ataları olan Gök Türklerin esaretten kurtuluş günü olan Ergenekon'dan çıkışları ve bahar bayramı olarak kutlarlar.

Bediüzzaman:

"Gel bugün nevruzu sultanidir bir tebeddülât olarak acıp işler çıkacak. Şu baharın şu güzel gününde, şu güzel çiçekli olan şu yeşil saha ya girip seyran ediniz."(Sözler)

"Şimdi bak Allah'ın rahmet eserlerine. Yeryüzünü ölümünün ardından nasıl diriltiyor? Bunu yapan elbette ölüleri de öylece diriltecek tır." (Haşır risalesi?)

Biz Müslümanlar ise iki bayram (Kurban ve Ramazan) dışında başkada bayram kabul etmediğimiz den bu günü bayram olarak değil şenlik havasında ve tefekkür ederek kutlarız.

Bahar'ın müjdesi ahiretin varlığına delil olan Nevruz'u tefekkür ile ve harama kaçmadan piknik havasında kutlamak doğru olacağı kanaatindeyim.

Nevruzu en içten dileklerimle kutlarım.

Nevruz avı pirozbe.

Selam ve dua ile.