NORMALLEŞME, NASIL OLMALIDIR?

Nüfusa oranla vaka sayısı en çok düşen iller arasında Batman’ın yer alması, elbette bizim açımızdan son derece önemli ve sevindiricidir.
Dört ay öncesine kadar salgının en etkili olduğu illerden biri olan Batman'da, çok zor günlerden geçtik.
Yoğun bakımlarda yer kalmadığı, her gün onlarca kişinin yaşamını yitirdiği, test kuyruklarının her gün daha da uzadığı günleri unutmamak gerekir. 
Moralimiz, ekonomik-sosyal yaşamımız, virüs salgınından çok olumsuz etkilendi.
Ekonomik yaşam alt üst oldu, binlerce insanın ekmek teknesi kapandı, işsiz kaldı.
1 yıl içerisinde yaşadığımız bu olumsuzluğun etkisi belki yıllarca sürecek.
Elbette korona bitmedi ve uzmanların tahminlerine göre belki 10 yıl daha yaşamımızda olacak.
Alınan tedbirlerin ve yaptırımların, vaka sayılarının düşmesinde ciddi manada etkisi oldu.
Türkiye geneli uygulanan hafta sonu yasakları ve gece kısıtlamalarının da vakaların düşüşe geçmesinde çok ciddi etkisi oldu.
Bu olumlu gelişmelerle birlikte önümüzdeki günlerde normalleşme ile ilgili birtakım kararlar alınması bekleniyor.
Bir şekilde iş hayatına ve normal hayata dönmek de lazım.
Ancak vakaların pik yaptığı günlere dönmemek adına da tedbirleri elden bırakmamak gerekir.
Normalleşme, beraberinde rehavet de getirmemelidir.
Bu konuda gevşeme, kesinlikle olmaması lazım.
Özellikle mesafe, maske ve temas noktasında hiçbir şekilde tedbiri elden bırakmamak gerekir.
Daha normalleşme ile ilgili adımlar atılmadan rehavet kendini göstermeye başladı.
Özellikle havaların ısınmaya başlanması ile insanlar kamusal alanlara ve caddelere akmaya başladı tekrardan.
Özellikle yaşlılar ve gençlerden oluşan kalabalıklar yüzünden vakalarda tekrar artış olabilir.
Bir okurum sosyal medya üzerinden bu durum ile ilgili gönderdiği mesajda, özellikle maskesiz vatandaşların sayısına dikkat çekmiş.
İşlek caddelerde bazı sorumsuz kişilerin tüm tedbir ve uyarılara rağmen maskesiz dolaştıkları bir gerçektir.
Okulların da önümüzdeki haftalarda açılması ile cadde ve sokaklar daha da hareketlenecek.
Bu hastalığın şakası olmadığı gibi son pişmanlık da fayda etmez.
Normalleşme sürecinde atılacak adımların, çok dikkatli ve hesaplı atılması gerekir.
Özellikle taziyeler, düğünler, toplu yemekler noktasında kesinlikle tedbiri elden bırakmamak lazım.
Rehavet ve kurallara uymamak, geçmişten daha da zor günler yaşanmasına neden olabilir.
Solunum ve temas yoluyla bulaşan virüsle mücadelede vatandaşın da sorumlulukları vardır.
En büyük sorumluluğu da tedbiri elden bırakmamak ve kurallara riayet etmektir.
Elbette hepimizin özlemi ve dileği bu korona belasının gündemimizden çıkmasıdır.
Bunun bir an önce gerçekleşmesini istiyorsak, virüsü hafife almamalıyız ve bu noktadaki sorumluluğumuzu iyi bir şekilde yerine getirmemiz gerekir.
Kendimiz öncelikle kurallara uymamız, kurallara uymayanları da uyarmamız gerekir.
En önemlisi de kalabalıktan kaçınılmalı, maskeyi daima ve düzgün kullanmalıyız.
Vakaları azaltmak ve kendimizi korumak için lütfen herzamankinden daha çok dikkatli olalım.