Ödül aldın da ne oldu Recep Kavuş?

Ödül aldın da ne oldu Recep Kavuş?

9 Ocak sabahı…

Kendiliğimden uyanmamışsam, hele bir de telefonda alarm sesi duymuşsam eyvah; o gün enerjim, telefonun yarım kalan şarjı gibidir.

Ama işin ucunda güzel bir gezi programı varsa buna değer tabi.

Sabah’ın 7’si…

Gaziantep’in yolunu tuttuk.

Araç camına vuran minik taneli yağmur damlaları, Candan Erçetin’in ben kimim parçası ile birleşince ortaya güzel bir seremoni çıkıyor, denemelisiniz.

Günün ilk Türk kahvesini Mirkelam dinlenme tesislerinde içtim.

Gün ortası Antep sınırlarına varmıştık bile.

Gaziantep Basın Cemiyeti Başkanı Arif Kurt’un misafiriydik.

Epey ilgi ve alakalı bir ev sahipliği örneği sergiledi.

Ayağımızın tozuyla ilk ziyaretimizi Antep Vali Yardımcısı İlker Eker’e gerçekleştirdik.

İlk izlenimlerime göre;

Genç yaşın verdiği avantajı iyi kullanan bir idareci.

Dinamik, yeniliklere açık…

Belediye Başkanı Fatma Şahin’in son dakika haberiyle Ankara’ya gitmiş olduğunu öğrenince rotamızı Gaziantep Üniversitesine çevirdik.

Prof.Dr. Arif Özaydın, gördüğüm en sıradışı rektörlerden biri.

Severim aykırı karakterleri.

Herhangi bir konu açıp üzerine saatlerce sıkılmadan tartışma yürütebileceğiniz yapıda biri.

Gaziantep Üniversitesinde 3 yılda yaptıklarını anlattı.

Çocuk hastanesini açtıklarını,

Acil travma yanık hastanesi için çalıştıklarını, Dünyanın en lüks böbrek hastanesini yaptıklarını,

60 yataklı onkoloji hastanesini açacaklarını,

Obezite merkezi kurduklarını ve kanser tetkik merkezine hazırlık yaptıklarını söylerken haklı olarak epey gururlu idi tabi.

Öğrencilerine telefon numarasını verip, ‘gerekli durumlarda gece yarısı dahi arayabilirsiniz’ demiş.

Bir öğrencisi de gecenin 3’ünde arayarak;

“Hocam sizi denedim” demiş.

Bu tatlı diyalog, öğrenciler arasında tatlı bir anıya dönüşmüş.

Keyifli sohbetini dinlerken zahter çayını yudumlamak da iyi geldi, Kilis toplantısından sonra özlemiştim.

Protokol ziyaretleri bitti.

Yolumuzu Panorama 25 Aralık Gaziantep Savunması Kahramanlık Panoraması ve Müzesine çevirdik.

Kurtuluş Savaşı’nda Gaziantep’in direniş destanı ve mücadele ruhunu hissettiren müzede, canlandırmalar, çok boyutlu projeksiyon gösterileri ve ses efektleri ile muhteşem bir atmosfer yaşatılmış, mutlaka gezmelisiniz.

Müze rehberinin başarılı sunumunu da elbette takdir etmek gerekir.

Gezi de bitince otele döndük.

Tiril tiril sokak, cadde ve parklar…

Metro ulaşımı…

Derli toplu büyüyüp gelişen o şehrin yapısı… İzledikçe Batman’a üzülmedim değil, doğrusu…

Belki bi gün Batman da alt ve üst yapıları ile böyle modern bir şehre dönüşüverir.

Neyse…

Otele varmak iyi geldi.

Topuklu ayakkabılar hooop dolaba…

Sonraki gün, büyük gün.

10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü.

GAÜN Turizm Uygulama Oteli'nin yemyeşil bir ormana nazır odasında iyi dinlenmiş olarak uyandım.

Gaziantep Üniversitesi Atatürk Kültür Merkezi Salonu’ndaki yerimizi aldık.

Gaziantep CHP milletvekili Hasan Öztürkmen kürsüdeydi.

Öztürkmen, “Ülkemiz maalesef 186 ülke arasında dünya basın endeksinde 168. sırada. Bu sene Bin 273 gazeteci hakim önüne çıkarıldı, 63’ü tutuklandı. Bunlar terörist değildi, bunlar hükümeti devirmeye çalışmadı. Halk adına, halkın görmesi gerekenleri halka gösterenlerdi” sözleri ile basın özgürlüğüne dikkat çekerken, Ak Parti milletvekili Eyüp Özkeçeci ise aynı kürsüden “Burası hukuk devleti. Kimse, gözünün üzerinde kaşı var diye tutuklanmaz” ifadeleriyle gönderme yaptı.

Güneydoğu Anadolu Gazeteciler Federasyonu Başkanı Mehmet Çelik, basın emekçilerinin, daha yaşanabilir bir ülke için ‘olmazsa olmaz’ unsurlardan biri olduğuna dikkat çekerek geniş bir çerçeve çizdi.

Gelelim ödül saatine.

Güneydoğu Anadolu Gazeteciler Federasyonu’nun her yıl 10 Ocak’ta düzenlediği özendirme yarışmasının sonuçları ekrana verildi.

Batman Sonsöz Gazetemizin Başyazarı Recep Kavuş,

10 Ağustos 2023 tarihli ‘biz seni çok sevdik be Habip’ başlıklı yazısı ile köşe yazısı dalında 1.’lik ödülü aldı. ise;

2023 yılında kaybettiğimiz down sendromlu Habip, ardında gazetemize bir ödül bırakarak gitti, anlayacağınız.

35 yıldır durmadan yazan Recep Kavuş, elinde ödülü ile sahnedeydi.

Koca bir emeğin ödülle taçlandırılması güzel oldu elbette.

Federasyonumuzu bu anlamda takdir etmek isterim.

Ama hazır fırsat bulmuşken, Recep Kavuş’a da izninizle buradan iki kelam edeyim;

Ödül aldın da başın göğe mi erdi sevgili Kavuş?

35 yıldır yazıp durduğun sorunlar çözüme ulaşacak, yaptığın çağrılar yerini bulacak mı sandın?

Belki bir şeyler değişecek,

Artık gök mavi, dal yeşil, tarla sarı olacak diye umutlandın mı yoksa?

Daha neler…

Sana naçizane tavsiyem;

Ödülü odanın en güzel köşesine koy,

Sorunları, çaresizlikleri ve umutsuzlukları yazarak, çözümler, çareler ve umutların peşinden koşmaya devam et lütfen…

Evet, dönelim salona…

Kavuş’tan sonra başka bir Batmanlı çağrıldı sahneye.

Her ziyaret ettiğimde Türkiye Emekliler Derneği Batman Şubesinde son ses açık olan,

Süper Fm’de Mahkumun Sesi programının sunucusu Hamit Aslan…

Radyo programı alanında 1.’lik ödülü için davet edildi sahneye.

Bu ödülü fazlası ile hak etmişti, tebrikler.

Adıyaman’da deprem sonrası yaptığı sokak röportajları ile Hatice Açıkgöz’ü de ödül alırken görmek, mutlu etti.

Tabi Mardin, Şırnak, Diyarbakır, Siirt, Adıyaman, Şanlıurfa ve Kilis’ten de ödül alan basın/medya emekçileri vardı aramızda.

Üniversitede iletişim bölümü okuyan öğrenciler de salondaydı.

Gelecekte bizim yerimizde onların oturacağını düşünmek tuhaf hissettirdi.

Ürperdim birden, yaşlanıyor muyum yoksa…

Yok artık…

İptal iptal…

Ödül töreni çıkışında hafif yağan yağmur taneleriyle yemeğe geçtik.

kısa adı MSM olan Mutfak Sanatları Merkezi…

Muhteşem bir restoran.

Tereyağlı yuvalama çorbasına bayıldım.

Yoğurtlu orman kebabı,

Tadım tabağı,

İçli köftesi,

Antep fıstıklı firik pilavı ve tatlılarıyla gönlümü fethetti.

Bu yüzden ayrı bir parantez açmak istedim.

En kısa zamanda bir daha orda olmaya niyet ediyorum:)

Enfes bir Gaziantep gezisiydi.

Detayları sizinle paylaşmadan edemezdim.

Gaziantep, gastronomi, sağlık, sanayi ve tarih kenti olmayı başarmış, yolu açık olsun.

Yazımın sonunda sizlere Antep’in hamamları parçasını armağan ederken (telefonunuzdan hemen şimdi açın ve dinleyin lütfen), ev sahipliği için Arif Kurt’a teşekkürler, sevgiler…