ÖNCE SAĞLIK
- 09-07-2019 20:38
- 24
İnsan hayatının mihenk taşı, olmazsa olmazı sağlıktır.
Sağlıksız insan için hayatın önemi yoktur. Tabi ki Ruh sağlığı kadar, beden sağlığı da önemlidir. Ruh ve Beden sağlığı bir arada olursa, insan hayatı anlam ve amaç kazanır. Bu günkü yaşadığımız ortamda iki sağlıkta tehdit altındadır. Ruh sağlığı İslam dışı akımların etkisi ve yetkisiyle bozulmuş, hayat anlamsızlaştırılmıştır. Beden sağlığı ise, sağlığı koruma ve kollama adına çıkmazdadır. Bu yazımızda beden sağlığı üzerinde duracağız.
Bu günkü sağlık politikası rant ekonomisinin, ilaç firmalarının emrindedir. Sağlığı yönetenler insana değil, ranta hizmet ediyor. Bunun en belirgin kanıtı, rantı geliştirmek için, sağlığın özelleştirilmesidir. İnsanların beden sağlığını koruma, sağlıklı bir toplum oluşturma yerine, Sağlığı bozma, sağlıksız toplum oluşturma girişim ve tatbikatı üstelik sağlık adına yapılmaktadır. Bunun en önemli kanıtı; Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta’nın feryadıdır. Bizi zorla hasta ediyorlar; Mr.ların % 90’nı gereksiz çekiliyor. İlaçların çoğu boşa veriliyor. %37 si çöpe gidiyor. Antibiyotik yazan doktor değil. Yazmayan makbuldür. Her yıl gereksiz yere binlerce biyopsi yapılıyor. Rontgen çekiliyor. Check-up kampanyası gerçek tuzak. Akciğer filmi vücuda zararlı. Tahliller vücuda radyoaktif ışın veriyor. Gereksiz ilaç zararlı. Başlangıç diye bir şey uyduruldu; hastalara Aızheimer, Reflü, Astım başlangıcı teşhisi konuyor.
Amaç insanı oyalamak. Başlangıç diye bir şey yok. Ya hastasın, ya değilsin. Kollesterol ilaçlarının faydası çok düşük, zararı daha fazla. Hayat tarzını değiştirmek ilaçtan daha tesirli, emin. Doğal beslen. Hareket et beladan kurtul. Vitamin ilaçlarının sağlıklı insana hiçbir faydası yok. Ben yorgunum diye vitamin hapı alınmaz. Köpek balığı kıkırdağı ile kanser tedavisi uydurma. İnsanlar kendiliğinden geçecek hastalıklar için kesinlikle hasta haneye gitmesinler. Bitkisel ilaçların hepsi de masum değil. Unutmayalım, tütün, zehirli mantar, haşhaşta bitki. Hocanın uyarılarını okuyunca dehşete düşmemek elde değil.
Dostlar; insan sağlığı sadece sağlık adına tahrip edilmiyor. İnsanın temel ihdiyacı olan gıda sektörüde, sağlıkta geri dönüşü olmayan tahribata sebeb oluyor. Bunun bariz örneği. Piyasada satılan hazır gıdaların % 90 nında şeker yerine kullanılan GLİKOZ içeriğinde bulunan cıva ile insanımızın kansere mahkum ediyor. ABD ve İsrail’de Kullanımı yasak olan glikoz, ülkemizde İsrail menşeyli KARGİL firmasının Bursa- Orhangazi fabrikasında üretiliyor. Bu Fabrika Sağlığı bozmanın yanında, çiftçinin ürettiği pancarın ve pancardan üretilen şekerin ve şeker fabrikalarının akamete uğramasına sebeb olmuştur . Yine Doç. Dr. Mustafa Türkmen Hacettepe üniversitesi Araştırma sonuçlarını, Piyasada satılan hazır gıda maddelerinin içerdiği katkı maddeleriyle, Gıda sektörünün bir Tröst haline geldiğini belirterek, tükedicinin bilinçlendirilmesini, maalesef basının bunu görmezden geldiğini belirterek, son yıllarda kanser vakalarında artışının bunun ispatı olduğunu belirterek, Gıdalardaki katkı maddelerinin kot numaralıyla hangi hastalığa sebeb olduklarını bildiriyor. Örneğin E 102,120 E 311,312 Nörolojik hastalıklara, E 102,110,123,124,131,142,210,211,213, 14, 15, 16, 17 KANSERE sebeb olmaktadır. E 123, 110 Bütün dünya ülkelerinde Yasaklanmış ,Ülkemizde; Draje, Çikolata ve kaymaklı Bisküvilerde kullanılmaktadır. Toplumun güvendiği ülker markasında bile mevcuttur diyerek gerçekleri ve endişelerini belirtiyor. Diğer bir husus; ülkemizde insan sağlığını ciddi biçimde etkilediğini İnsanımızın sağlığını bozan, son yıllarda tüketiminde büyük artış gösteren, çağımızın nükleer bombası SİGARA’ DA çağımızın vebasıdır. Her aklı başında insanımızın bu sigara belası ile mücadelesi kaçınılmazdır. Rant ekonomisinin emrinde olan devletten sigara ile mücadele beklemek saflıktır. Yine İsrailin kullnmadığı, üreterek ülkemize ihraç ettiği GDO’LU TOHUMLARDAN elde edilen ürünlerde sağlımızı tehdit etmektedir. Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı bu durumu seyretmektedir.
Sonuç; idare edenler ve idare edilenler şunu unutmayalım; ALLAH(c.c.) Yunus suresinin 100. Ayetinde şöyle buyuruyor. Hem ALLAH’ın (akıl ve irade vermek suretiyle gerçekleşen) izni olmasaydı, hiçbir insan imana ermezdi. O aklını kullanmayanları, pisliğe mahkum eder.(kokuşmuş ve çürümüş bir hayatı yaşamaya). İşte bu günkü halimizi en iyi anlatan ALLAH’ın(c.c.) mesajı. Biz kendi inancımız ve imanımızı yaşamazsak, Dünyayı idare eden Tröstlerin, para babalarının uydusu olursak, Ruh ve Beden sağlığından mahrum oluruz. Yol yakınken her şeyde kendimize dönmeliyiz. Ruh ve Beden sağlığını korumada, Bu işlerin bilincinde olan, ALLAH’a Sorumluluk duygusuyla hareket eden ilim ve bilim insanımıza görev ve sorumluluk vermek. Onların önerilerine göre ruh ve beden sağlığını korumamız şarttır. Ancak böylece hayatımız anlam ve amaç kazanır. Sağlıklı nesle kavuşuruz. İnşallah.
Selam ve dua ile