ÖRT Kİ ÜSTÜ MÜ ÖLEM!

 “İnsanın selameti dilini tutmasındadır. Ya hayır söyle ya da sus”

Konuşmamak için çok zorluyor kasıyor muşum kendimi. En yakınımdakinden duyunca bunu şaşırdım, daha da susasım geldi.

Düşündüm nasıl bir haldir bu dedim. İnsanlar genelde konuşmak için zorlar kendini ben susmak için zorluyor muşum.

Nereye gitsen hep aynı, hey aynı neye baksan. Konuşulmadık söylenmedik bir söz kaldı mı ki konuşayım. Susmak için kendimi kastığımın farkında mıyım, değilim elbette.

İnsanın bazen etrafında sevdiği değer verdiği iyi niyetinden şüphe etmediğinin kalbindeki aynadan bakmalı kendine. Nasıl göründüğünü, nerde durduğunu görmeli.

İnsanın dış kulak sevdikleri olmalı. Nasıl duyulduğunu nasıl anlaşıldığını sorgulamalı sevdikleri üzerinden. Ve öyle konuşmalı.

Ya da susmalı.

İnsan susmalı çünkü temel de söyleyecekleriniz ve düşünceleriniz sevdiklerinizi incitecek ise susmalı insan. Barışı konuştuğunuzu sanırken konuştuklarınız savaşa yeni cepheler açıyorsa susmalı insan.

Herkes konuşup durduğu bir gürültünün içinde söylediklerimin duyulmasına imkan yoksa, söylediklerimin arasına o gürültüden kelimeler sızıp konuşmamın yönünü başka yöne çekiyorsa, söylediklerimi söylediklerimle anlama imkanı kalmıyor, söylediklerime aidiyetleri mi, kıyafetlerimi saçımın sakalımın şeklini katıp duruyorlarsa susmalı.

Susmalı daha çok, söyleyeceklerimin birilerinin hendeklerini daha da derinleştirmesinden ya da devletin zulmünü arttırmasından endişe ediyorsam susmalıyım daha çok.

Konuşmak karşımdakini susturmuyor sükûta, aklıselime çekmiyor daha da hırçınlaştırıyor daha da bağırtıyorsa susmalı. Konuşmak sizi birine taraf diğerine düşman ediyorsa susmalı insan. Ve bunların her biri sevdiklerinizse, konuşmaktan Allaha sığınmalı insan.

Yok hayır, yanlış anlaşılmasın “Zulüm karşısında susan dilsiz şeytandır” diyen bir peygamberin toplumuyuz doğru ama zalim kim zulüm hangisi bunu herkes kendine, taraf olduğuna veya karşı durduğuna göre yontuyor ve tanımlıyor. Ve farkında mısınız bilmiyorum bir zulme karşı duruşumuz hiç bilmeden bir başka zulme ortak ediyor bizi. 

“Çok zaman sükut, konuşmadan daha iyi iş görür.” Diyor Hz. Ali. Kimsenin kimseyi duyduğu yok artık, kimsenin kimseye kulak verdiği de daha siz konuşurken kafalarında söyleyeceklerini kurguluyor insanlar. Partilere siyasal görüşlere ve liderlerine iman etmiş herkes.

Konuşup da insanları inandıklarından şüphe ettirmeye çalıştığınız da onları kendinize düşman etmekten onları iman ettiklerine gömmekten başka bir yere varamıyorsunuz.

İnsanlar doğrunun hakikatin arayışında değil, inandıklarına delil olabilecek safsataların yalan yanlış sözlerin cümlelerin resimlerin arayışında.

Ve eğer yalandan arındıramıyor dilinizi aklınızı muhafaza edemiyor kalbinizi koruyamıyorsanız evet susmalı daha çok. Bakın ne güzel demiş İmam Şafii “Sükut etmek gibi alemde, nâdana cevap olmaz.”