Paylaş ki çoğalsın bolluk, bereket artsın

Geldİ soğuk kış günleri. Üşüttü içimizi, kapattı köy yollarını...

Sabahın ilk soğuğuyla çakmak çakmak gözlerimiz açılıyor.

Havalar bu ara soğuk mu soğuk yani…

İçimiz titrediğinde bir akşam olsa eve gitsem kombiyi kökleyeceğim, battaniyenin altında, sıcak çayımı içeceğim diye düşünürüz ya, “bir de Allah evsizlere, dışarıda kalanlara yardım etsin” diye dua ederiz. Tam kolay yolu seçen insanoğluna göre…

Peki, dua ettiğimiz yardıma muhtaç insanlar için yardım etmeyi düşünür müydünüz?

Soğuk kış günü sığınacak bir evi olmayan, karnını doyuramayan, ısınmak için sobaya atacak bir odunu bulunmayan bu insanlara küçük bir yardım eli... İnsanoğlu, merhametiyle diğer canlılardan farklıdır. Acıma duygusu gelişmiştir. İşte bunun için bir lokmacık da olsa ekmeğinizi, bir tas çorbanızı, yakacak odununuzu, bir lira da olsa paranızı paylaşın. Paylaşın ki paylaştıkça çoğalsın, bolluk bereket girsin evinize, kesenize...

Daha mutlu hissedin kendinizi, daha insanî... Yardıma muhtaç olmak gerçekten zor.

Bir düşünsenize; bir şeyler yapmak isteyip de yapamamak ne kadar kötü. Belki gurur kırıcı...

Hele ki soğuk kış günleri daha da kenetlenmeli insanların elleri...

Düşenin halinden, yoksulun derdinden anlayalım.

Duyalım seslenmek isteyip de gururundan seslenemeyenleri, görelim gözlerindeki garibanlığı, bana yardım et diye içten haykıran sesleri... Sen de olabilirdin onun yerinde ben de... Ne yaşayacağımızın garantisi var mı?

Onun için marka peşinde koşacağına, “bir tane mont ya da bot alayım markalı olsun” diyeceğine iki tane al markasız olsun ama ihtiyacı olanla paylaş. O mont hem sırtını ısıtsın hem gönlünü...

Eski yeni fark etmez yeter ki paylaş. Gör içindeki mutluluğu, hayır duası almanın ne demek olduğunu...

İnsanla da paylaş, dostun olan hayvanla da... Paylaş kalbin saflaşsın, sevgi dolsun daha da duyarlı olasın... En içten sevgilerimle...