PETROLSPOR CEPTEN YİYOR!..
- 10-10-2016 18:40
- 10678
Ne enterasan bir takım olup çıktık arkadaş. Millet deplasmanlarda zorlanır puan kaybeder, bizimkiler iç sahada muhteşem taraftarı önünde zorlanıp puan kaybediyor.
Ne hikmettir anlamış değilim.
Gerçi önceki haftalarda teknik direktör Tarık Yurttaş’a bu soruyu yönelttiğimizde; “Takımın deplasman da daha rahat oynadığını, iç sahada futbolcuların kendini baskı altında hissettiklerini” söylemişti. Nitekim geçen hafta deplasmanda galip gelen Petrolpsor, bu hafta yine evinde puan kaybı yaşadı. İç saha avantajı nedeniyle galibiyet hesapları yapılan maçlar kaybedilince puanlar cepten gidiyor haliyle.
***
Peki bu durumu nasıl aşacağız? Bana sorarsanız stadı yıkalım. Yeni stadımız bitinceye kadar maçları deplasmanlarda oynayalım. Zira ilk yarıya kadar yani transfer döneminin açılmasına kadar zirve ile aranın çok açılmaması gerekir. Hazır deplasmanlarda iyiyiz bu şekilde çözümleme yapmak nasıl olur! Ya da iç sahada oynanacak maçlar öncesinde hacı hocaları getirip stadın her tarafını okutalım. Kurbanlar kesip dualar edelim ki bu uğursuzluğu ortadan kaldıralım! Söylediklerim şaka elbette ama gülerken de düşünmeden edemiyor insan.
***
Sorunun ana kaynağı belli ve herkes bunu biliyor. Önceki yazılarımda da bunu dile getirmiştim ve bunu yeniden yazmakta sakınca görmüyorum. Hücum hattımız zayıf ve kaliteli bir golcümüz yok. Ertunga’nın çabasına saygımız var elbette ama yeterli olmadığının o da farkında. Rakibimiz Tokat temsilcisi Erbaaspor, elbette ligde aldıkları puanlarla küçümsenmeyecek bir ekip. Ama bütçelerine ve kariyerine bakıldığında Petrolspor ile kıyaslanmayacak seviyede. Böyle olunca da kendi evinde galibiyet beklemek kadar doğal bir şey olamaz. Tamam forvet sıkıntımız var dedik ve bir yerlere not ettik. Peki deplasmanlarda yıldızlaşan Mustafa Aydoğdu neden taraftarına bu gücünü gösteremiyor. Ya da bir takımda kilit oyuncular oynamadı mı o maçtan bir şeyler beklemek ne derece doğru. Burak Seres ve Gökhan Ünver bahsini ettiğim adamların başında geliyor. Kendilerinden beklenmedik performans gördüğümü altını çizerek belirtmek istiyorum. Burak Seres’in tekniği,Gökhan Ünver’in mücadeleci ve bitirici futbolu bu hafta sahada yoktu. Maçın adamı yine her zamanki gibi Atilla Erel’di. Hırsı ve oyuna katkısı takdire şayandı. Savunma hattında oynayan takım arkadaşları da bu hafta kusursuzdu. Hatta hücum bölgesine muhteşem uzun paslar gönderdiler ama o pasları değerlendirecek kimse yoktu. Teknik direktör Tarık Yurttaş’ın tribünde izlediği maçta, oyuna müdahale edecek değişiklikleri biraz geç yapması kafalarda soru işareti bıraksa da onu kendi tercihine bırakmak en doğrusu olur. Zira takımın anatomisini ondan iyi bilen yoktur.
***
İşin özü; takım çok kötü futbol oynamadı ama galibiyet gelmeyince eksiklikleri irdelemek gerekiyor sanırım. Bu noksanlıkların farkında olan teknik yönetim bir an önce iç saha fobisini takımın üstünden atması gerekir. Böyle giderse bu kabus her iç saha maçında takımın üstüne gömlek gibi oturur.
***
Sonsözüm taraftara. İki farklı yorumum olacak bu konuda. Öncelikle tribünleri dolduran ve uzun bir aradan sonra açık tribünde de yerini alan futbolseverleri kutlamak gerekir. Yönetim ile birlikte “Burası Batman Burada Küfür Yok” kampanyası eşliğinde stadı bayraklarla karnaval yerine çevirdiler. Vali Ahmet Deniz, İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Abdulkadir Özer ve diğer Kurum Müdürleri şeref tribününde her maçta olduğu gibi taraftarın coşkusuna eşlik etmeleri görülmeye değerdi. Tüm bu güzelliklerin yanında maçtan sonra aldığımız bir haber herkes gibi bizi de üzdü. Kaybedilen puan bir grup taraftarı rahatsız etmiş olabilir ama bunun sorumlusu kesinlikle basın olmamalı. Bu anlamda olayı tasvip etmeyip bir daha yaşanmaması temennisinde bulunuyor ve gazeteci arkadaşlarımıza Sonsöz ailesi olarak geçmiş olsun diyorum. Unutulmamalı ki başarı birlik ve beraberlik içinde gelir.