PLAY, OF OLDU
- 12-03-2018 22:10
- 30
Hayatım boyunca izlediğim en enteresan maç Petrolspor-Ofspor karşılaşmasıydı diyebilirim.
Neresinden bakarsanız tutarsız, neresinden bakarsanız anlamsız.
Play-off şansını rakipleri puan kaybetmişken elinin tersiyle iterek tutarsız, 65 dakika 10 kişi kalmış rakibine hücumda etkili olamayacak kadar anlamsız.
Geçen hafta deplasmanda alınan mağlubiyetin yarasını kapatmaya ve Play-off şansımızı devam ettirmeye inanmıştık.
Tribünleri olduğundan fazla dolduran taraftar, şeref tribününde heyecanı gizleyemeyen protokol ve basın tribününü hınca hınç dolduran heyecanlı basın mensubu arkadaşlar inanmıştık.
Hava güzeldi, zemin güzeldi, tribünler güzeldi.
Sahaya sürülen ilk 11 idealdi. Anlayacağınız bahaneye yer yoktu ve bu maçı almalıydık.
Ama inancı eksik, ruhu başka yerde ve konsantrasyonu yerlerde gezinen futbolcular, bunu bize fazla gördüler.
Hepsimi değil elbette ama çoğunun imzası var bu mutsuz sonda. Nasıl yaptılar, nasıl oldu emin olun anlamadım.
Zaten bu yüzden çok enteresan bir maç diyorum. İstatistiklere baksan Petrolspor ezdi geçti dersin ama hücum bölgesinde beceriksiz olunca bunun pek bir anlamı olmuyor.
Daha enteresanı rakip 25.dakikada kırmızı kartla 10 kişi kaldı. 65 dakika bir kişi eksik oynadılar ve buna rağmen golü bulup üstüne mis gibi yattılar.
Öyle bir yatış ki özellikle 2.yarı top neredeyse tamamen temsilcimizdeydi. Kaleci Ahmet Taş'ı 85.dakikada yaptığı faulle gördüm.
Yani kalemizde gördüğümüz tek atak vardı. O da Emre Bayram'ın rakibine jest yapıp topu kaptırmasıyla yenilen gol.
Bunun dışında bir esprisi yoktu Ofspor'un ama biz de böyle oyunu kilitleyen ve takım halinde savunma yapan takımı geçemedik.
Normalde şu an Petrolsporumuzda sivrilen oyuncuları yazmam gerekiyordu ama Atilla dışında azcık ta olsa etkili olan çıkmadı.
Reha savaşıyor ama savunma hengamesi içinde kayboluyordu.
Tarık Hocanın hücumda etkili olsun diye oyuna aldığı genç Yunus Emre'de yakaladığı pozisyonları heyecanının da verdiği dezavantajla çöp edince rakip kalede zaman geçiren bir takım olduk.
Oyunun hakimiyeti biz de olsa da dikine futbol yerine yan toplarla fırsat kolladık. Uzun toplar kanatlara, kanatlardan da ara ara içeriye ama içeriye atılan toplar nereye? Tabi ki katı savunmanın içine ya da auta.
Takımda taktiksel noksanlıklar var demiştik ya onu bu maçta da iyice hissettik.
Mesela duran toplar verimsiz ve etkisiz kullanıldı. Rakip kaleye az şut çekildi. İki füze geldi ikisi de etkili oldu ama devamı gelmedi.
Neden gelmedi bilmiyorum ama inisiyatif alıp şut yüzdesi artırılamaz mıydı diye sormadan edemedim.
Yenemiyorsan yenilme mantığıyla en azından beraberlik alınabilirdi.
Play-off yolunda son dönemeçlerde 1 puanın bile önemli olduğu bu zamanlarda bu kaçınılmaz olmalıydı.
Giden puanların arkasından ağlamanın faydası yok ama Petrolsporumuzun puan sıralamasında altında bulunan takımlara puanlar vermesi insana koyuyor.
Haftalar öncesine kadar en büyük aday bizken şimdi Play-Off hattından uzaklaşmanın verdiği üzüntü anlatılmaz.
Stadın uzun bir aradan sonra birlik ve beraberlik içinde takımlarını son düdüğe kadar desteklemesi ve çabanın galibiyeti getirmemesi de anlatılamaz.
Daha önce kaleme aldığım yazılarımda bu takıma gerekli desteğin verilmesi gerekir deyip durdum.
Bu güç maddi ve manevi olarak her türlü yapılmaya çalışıldı.
Yöneticisi, taraftarı, bu şehrin gönüllü iş adamları, Valisi ve Kurum Müdürleri bir şekilde ellerinden geleni yapmaya çalıştılar.
Peki, aynı kadro ve aynı futbolcular güzel haftaların sonrasında ne oldu da hayallerimize çomak soktular.
Sirkelenin diyeceğim ama kalan haftalara yeter mi?
Bu sene de bunca çaba ve emek boşa gider mi?
Bir futbol mucizesi bize cilve yapar mı?
Matematiksel olarak şansımız devam ediyor ama gücümüz buna yeter mi?