POLİSİN BU HAREKETİ YAZILMAZ MI?

POLİSİN BU HAREKETİ YAZILMAZ MI?

Geçen hafta sabah saatlerinde telefonuma bilinmeyen bir numaradan arama geldi.

Arayan kişi polis memuru olduğunu söyledi.

Şaşırdım.

Bu ara emniyet ile ilgili bir yazı da yazmadım, arama nedeni nedir diye düşünürken, arayan kişi arabamın plakasını söyleyerek “bu araba sizin mi?” diye sordu.

“Evet” deyince nedenini söylemeden “aracınızın başına gelir misiniz” dedi.

Merak ve heyecanla, evimizin bulunduğu sokakta park halindeki aracımın yanına gittim.

Birinin elinde telsiz, iki sivil kıyafetli polis, aynı binada oturduğumuz baba ve oğul, arabanın yanında duruyordu.

Polislerden elinde telefon olanı, bana telefonda sorduğu soruyu bir daha tekrarladı “bu araba senin mi”?

“evet” dedim.

“Biraz önce bu şahıslar arabalarını park ederken arabanın sol kapısını sıyırmış, bunun için bizi aradı. Zarar ziyan konusunda aranızda anlaşırsanız sorun yok. Anlaşamazsanız trafik ekiplerini ararsınız. Kaza raporunu tutarsınız. Biz çocuk şubede görevliyiz. Tanıklığımıza gerek varsa bizi ararsınız” dedikten sonra yanımızdan ayrıldılar.

Neyse ki arabada hafif bir sıyrık oluşmuştu ve fazla zarar yoktu.

Trafiği aramıza gerek kalmadı.  

Ancak böyle duyarlı bir polis memuru ile karşılaştığım için çok şaşırdım.

Çünkü sadece polisler değil, genelde kamuda çalışan görevliler de sadece sorumlu oldukları alanlarla ilgili konulara müdahil oluyor.

Çocuk şubede görevli bir polisin, şahit olduğu kaza sonrası hemen trafiği arayıp telefonumu alması, beni aramsı ve bir trafik polisi kadar olayla ilgilenmesi, doğru temelde sorumluluk alması, doğrusu alışık olduğumuz durum değil.

Sadece polis açısından değil, belediye, özel idare, sağlık personelleri için de durum farklı değil.

Mesela 2–3 bin belediyeci var.

Bir o kadar sağlıkçı var.

Yolda geçerken kendi kurumlarını ilgilendiren bir sorunla karşılaşınca eminim ki çoğu, oralı olmuyordur.

Oysa kamu görevlileri, sadece görevlendirildiği işten sorumlu değildir.

Kendi kurumunu ilgilendiren tüm kamusal sorun ve problemlerle karşılaştıklarında kendi işi gibi duyarlılık gösterip sorunu muhatabına bildirmeleri gerekir.

Tıpkı çocuk şubede görevli polis memurunun yaptığı gibi.

Her kamu görevlisi, bu polis memurunun anlayışı ile hareket etmediği sürece mevcut problemlerin üstesinden gelinmesi mümkün değildir.

Örneğin her sokağın başına bir güvenlik görevlisi görevlendiremezsiniz ama her an her sokakta resmi veya sivil giyimli bir güvenlik personelinin geçme ihtimali vardır.

Sadece lokal görevleri için değil, karşılaştıkları olumsuzlukları en azından ilgilisine bildirseler eminim ki suçlarda ciddi manada azalma olur.

Bir örnek vereyim, şehrimizde bazı kavşaklarda araç ve yaya trafiğinin düzenini ve akışını bozan, bu akış içerisinde çocukların can güvenliğini tehlikeye sokan, araç camı silen, mendil, çiçek, hediyelik eşya satan çocuklar ciddi bir sorun haline gelmiş.

Çocuk şube ekiplerinin tek başına bu sorunla mücadele etmesi zordur.

Çünkü her kavşağa bir ekibin görevlendirilmesinin mümkün olmadığı gibi, tek sorumlulukları da bu suçla mücadele etmek değildir.

Bu kavşaklarda günde yüzlerce zabıta, resmi ve özel güvenlik ekibi geçiyor.

Çoğu da oralı olmuyor.

Oysa arabalarından inmelerine de gerek kalmadan bunu katkı sunabilirler.

Eminim ki o an bir sren bile çalsalar bu hamleleri caydırıcı olacaktır.

Ama gelin görün ki çocuk şubede görevli polisin basit bir trafik kazada bile gösterdiği duyarlılığı genelde diğer görevliler göstermiyorlar.

Çocuk şubede görevli polisin sorumluluk bilinci ile gösterdiği duyarlılık, umarım diğer kamu çalışanlarına da örnek olur.