Ramazan sohbeti (12)
- 23-03-2024 00:01
- 31-03-2024 11:12
- 4152
Rahmetten kovulmuş şeytanın şerrinden, bütün mahlukatı yaratan Allah’a sığınırız.Şeytan ki tüm salih amellerimizi, salih işlerimizi engellemek için devreye girer ve bizleri Allah'a giden yolumuzdan alıkoymaya çalışır.O şerden Allah' sığınıyoruz ve sığınalım. Rahman ve rahim olan yüce Allah'ın adıyla. Onun verdiği güç ve yetkiye dayanarak ve yalnızca onun emriyle söylüyor ve anlatmaya başlıyoruz. Tüm övgü ve takdirler Allah'a mahsustur. Salat ve selam Kainatın efendisi, rehber ve rahmet Peygamberi efendimiz Muhammed sav’me, tertemiz ehli beytine, onun güzide ashabına ve kıyamete kadar onların izinden şaşmadan yürüyen tüm bahtiyar müminlerin üzerine olsun.
Kıymetli okurlar; Bu sohbetimizde sizlerle Mekruh Olan Oruçtan söz etmeye çalışacağız inş.
İnsan Allah'ın kuludur. Allah Teâlâ istediği şekilde onu ibadetle mükellef kılabilir. İnsanın Allah'a itiraz etme hakkı yoktur. Ona vacip olan 'İşittik ve itaat ettik. Ey rabbimiz, mağfiretini dileriz, nihayet dönüş sanadır' (Bakara/185) demektir.
Mekruh olan oruç; terkedilmesinde sevap, tutulmasında ne sevap, ne de ikab olan oruçtur. Mekruh olan oruçları şöyle sıralayabiliriz:
A. Haftanın sadece Cuma günü oruç tutmak. Hz. Peygamber şöyle buyurmuştur:
“Sizden biriniz Cuma gününden bir gün önce yahut bir gün sonra oruç tutmadıkça sakın münferiden Cuma günü oruç tutmasın.”
B. Sadece Cumartesi günü oruç tutmayı âdet edinmek. Çünkü Hz. Peygamber şöyle buyurmuştur:
Sakın Allah'ın farz kıldığı oruç dışında, Cumartesi gününü oruca tahsis etmeyin.
Âlimler, pazar günü oruç tutmayı âdet edinmenin mekruh olduğunu söylemişlerdir. Çünkü yahudiler Cumartesi gününü, Hristiyanlar da Pazar gününü tazim etmektedirler. Fakat Cumartesi ve Pazar gününde oruç tutmak mekruh değildir. Çünkü bu iki günü birlikte ne Yahudiler, ne de Hristiyanlar tazim eder.
İmam Ahmed şöyle rivayet etmektedir: Hz. Peygamber, Cumartesi ve Pazar günleri oruç tutardı. Hatta diğer günlerden daha fazla bu iki günü oruçlu geçirirdi ve derdi ki: 'Ben yahudilere ve hristiyanlara muhalef ederek o iki günü bayram olarak değil de oruçlu olarak geçirmek istiyorum'.
C. Bütün sene oruç tutmak.
Bütün sene oruç tutan kişinin bundan dolayı zarar görmesi veya başkasının hakkını yerine getirememesi söz konusu olursa, bütün seneyi oruçlu geçirmesi mekruh olur.
Rivayet edildiğine göre Hz. Peygamber, Selman ile Ebu Derda'yı kardeş yaptı. Selman birgün Ebu Derda'yı ziyarete gittiğinde Ümmü Derda'yı yırtık-pırtık elbiseler içinde görünce, ona şöyle dedi:
- Niçin bu elbiseleri giyiyorsun?
- Kardeşin Ebu Derda, 'dünya zînetlerine ihtiyacım yoktur' diyerek benimle ilgilenmiyor.
- Ey Ebu Derda! Senin üzerinde rabbinin hakkı vardır, ailenin senin üzerinde hakkı vardır, nefsinin de senin üzerinde hakkı vardır. Bu nedenle her hak sahibine hakkını ver.
Ebu Derda, Selman'ın söylediklerini Hz. Peygamber'e naklettiğinde, Hz. Peygamber 'Selman doğru söylemiş' buyurdu.
Bütün seneyi oruçlu geçirmekten zarar görmeyen ve bundan dolayı başkalarının hakkına zarar vermeyen kişi, bütün seneyi oruçlu geçirebilir. Bu onun için mekruh değil, müstehabdır. Çünkü oruç, ibadetlerin en üstünlerinden biridir.
Mevlam kendisiyle barışık olan müslümanlardan eylesin.Yolunda ısrarla sebat gösterenlerden eylesin.Müstakim yol üzerinde şaşmadan yürümeyi nasip etsin.Ve bizleri şeytan ve avanesi olanların şerlerinden muhafaza etsin AMİN