Ramazan ve Oruç
Allah'a hamd-u senalar olsun ki bizi bu seneki Ramazan ayına da ulaştırdı.
Rahmet, mağfiret, bereket ve günahlardan azat olan bu ay; 1 Nisanı 2 Nisana yani; Cumayı cumartesiye bağlayan gece ilk teravihi kılınacak, ilk niyeti getirilecek, ilk sahur yemeği yenilecek ve bu seneki ilk oruç da 2 Nisan günü tutulmaya başlanacaktır.
Allah şimdiden ibadetlerinizi/ibadetlerimizi dergâhında kat be kat kabul etsin.
Din-i mübin İslam'ın şiarlarından olan "hayırda bir birinize yardım eden" emri gereği bu ayda iyilikte, bir birimize maddi ve manevi konuda yardım etmede bir birimizle yarış içinde olalım.
Teravihe gittiğimizde birilerini götürmeye, sahura kalktığımızda birilerini uyandırmaya, camiye ve Kur'an tilavetine dinlemeye gittiğimiz de sevdiklerimizle beraber gitmeye özen gösterelim.
Kalp kırmayalım, gönül alalım. Allah'ın rızası gayemiz olmalıdır. Suçlayıcı ima ve davranışlardan da uzak duralım. Davet edelim. Davete icabet edelim.
Başta demiştim bu ay Allah'ın; Rahmet, bereket ve af etmesinin en bol olduğu, ibadetlerin, tövbelerin, sadaka ve hasenelerin dergah-i ilahide en çok kabul gördüğü mustesna bir aydır.
Aynı zaman da Ramazan; bin aydan daha hayırlı olan Kadir gecesini içinde barındıran Kur'an ayıdır.
Bediüzzaman: "Her hasenenin sevabi başka vakitte on ise, Receb-i Şeriftir yüzden geçer, Şaban-ı Muazzamada üç yüzden ziyade ve Ramazan-ı Mübarekte bine çıkar ve cuma gecelerinde binlere ve Leyle-i Kadir'de otuzbine çıkar." (Şualar)
Diğer ömetlere oruç farz olduğu gibi bize de Ramazan orucu hicretin bir buçuk veya ikinci senesi içinde farz olmuştur.
Taberaniden rivayet edilen hadiste Peygamberimiz sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur:
- "Size Ramazan geldi. Bu ay bereket ay'ıdır. Bu ayda Allah size yardım eder. Rahmetini indirir, günahları affeder, duaları kabul buyurur. Allah, sizin ibadet hususundaki yarışınızı görür de sizinle meleklerine iftihar eder. Binâenaleyh siz Allah'a hayır işlediğinizi gösterin. Çünkü şaki bu ayda Allah'ın rahmetinden mahrum kalan kimsedir. (Sah. Müslim)
Ramazan-ı şerif orucu, Şaban ayının otuz gün tamamlanması veya Ramazan ayının hilali, teleskop veya başka bir vasıta ile değil de, normal olarak çıplak gözle görülmesiyle vacip olur.
Peygamberimiz sallallahu aleyhi ve sellam:
"Onu (ay'ı) gördüğünüzde oruç tutunuz, gördüğümüzde orucunuzu açınız (Bayramınızı yapınız). Üzerinde bulut olursa, Şaban ayının sayısını otuz güne tamamlayınız." (Buharı. Şafii Ilmi)
Oruç ayına girileceği kesin olmayan son güne "Yevum-u Şek" şüphe günü denilir.
Ramazan ay'ı ve orucunun vakti konusunda mezheplerin görüşü şöyledir.
Şafii mezhebi:
Geceleri, Ramazan-ı şerif bayramıyla Kurban bayramı ve bunu takip eden teşrik günleri ve şek günü oruç tutmak için elverişli olmadıklarından oruç tutmak sahih değildir.(Şafii İlmihali)
Hanefi mezhebine göre de; Ramazan-ı şerıf, kameri aylardandır. Bunların sübutu, hilâllerin yani yeni ayların görülmesiyledir. Bundan dolayı Şaban-ı şerif'in yirmi dokuzuncu günü güneşin batış vaktinde insanların hilal araştırmaları yapmaları gereki. Hilali görürlerse ertesi günü Ramazan orucuna başlarlar. Hava mağmum yani bulutlu, dumanlı bulunup da hilâl görülmezse Şaban otuz gün olarak tamamlar, sonra oruca başlarlar.
"Şek günü"nde Ramazan -ı şerif'e veya bir vacibe niyet edilerek tutulan oruç da mekruhtur.
Allah nasip ederse Cuma gününün akşamında ilk teravihimizi kılacak, sahurumuzu yiyecek niyetimizi getirip Cumartesi günü oruç tutacağız.
Aksi bir açıklama yapılmazsa teravih namazımızı iki yılık aradan sonra camide, cemaatle ve sünnete uygun kılacağız.
Teravih namazi Ramazan ayına özel kazası olmayan sünnet bir ibadettir.
Hz. Ömer, Hz. Osman ve Hz. Ali dönemlerinden başlayarak günümüze kadar istisnalar dışında yirmi rekât olarak genelde camide cemaatle kılınmış ve itiraz edilmemiştir.
Corona bahanesi ile şeytan bizi kandırıp teravih namazı için camiye gitmekten men etmesin.
Allah'a güvenip tedbirimizi de alarak camilere gitmeye azami çaba gösterelim.
Fikhi konulardaki bilgileri Kürtçe anlatım ve Türkçe alt yazılı "Fatih Yokuş" adlı kanalıma abone olmanızı tavsiye ederim.
