SADDAM VE ÜLKESİ

Irak'ın son lideri Saddam HÜSEYIN. 
Bazılarının dediği gibi halkı tarafından terk edilmedi. 
ABD ile savasta yüzbinler kefen giyip "canım sana feda" yürüyüş yaptı. Cumhuriyet muhafızları, silahlı halk güçleri ve seçimlerde %90 halk desteği. 
Düşürdükleri apaçi helikopteri ile Bağdat
sokaklarında tur attırırken halkın coşkusu. 
Savaşın sonları ve mağlup olmasına rağmen Saddamın havaya silah sıkması ve etrafındaki halkın sadakati. 
O günleri bilmeyenler, unutanlar ve ya çarpıtanlar farklı desede şu bir gerçek ki Irak halkı Saddam'ı terk etmemişti. 
Ancak Irak'ta ihmal edilen mazlum ve mağdurlar vardı. 
Oysa onların bedduası için Peygamberimiz sallallahu aleyhi ve sellem: 
“Mazlumun bedduasından kork. Çünkü mazlumun bedduası ile Allah arasında hiçbir engel yoktur.” (1) 
Saddam HÜSEYIN Bağdatın kuzeyinde 28 Nisan 1937 de Tikrit'te doğdu. 20 yaşında Sosyalist Baas partisine katıldı. 
1958 yılında Irak lideri Abdülkerim Kasım'a düzenlenen suikast girişimiyle ülke dışına çıktı. 
Suriye ve Mısır'daki sürgün yıllarını hukuk eğitimi alarak geçirdi. 
1968 yılında Sosyalist Baas rejiminın kansız darbeyle iktidarı ele geçirmesi ile iç güvenlikte sorumlu oldu. 
Kısa süre içinde Baas partili olmayanların hükümetten uzaklaştırılmasını sağladı.  
General Ahmet Hasan Bekir'i 1979 yılında devirerek iktidara geldi. 
Ülkesinde kendi partisinin üyesi 450 kişiyi idam etti. 
Ülke içinde muhalif olabileceği ihtimali olan binlerce insanı çeşitli nedenlerle ölürdü. 
Peygamberimiz sallallahu aleyhi ve sellem Kudsi bir hadis (lafzı peygambere ait Allah sözü) de; 
“Ey kullarım! Ben zulmü kendime haram kıldım ve onu sizin aranızda da yasakladım; sakın birbirinize zulmetmeyin!” (2) demesine rağmen bu hadisi dinleyen ve ona hatırlatan birileri yoktu. 
Kürt halkına karşı acımasız operasyonlar, sürgünler, katliamlar yaptı. 
Sosyalist Baas rejimi ile idare ediliyor olmasına rağmen yapılan zulüm ve haksızlıklara dini kılıf uyduruluyordu. 
Enfal süresine atfen yapılan katliam, mazlum halkın feryadı ve bedduası yerdeki insanların kulaklarını tıkaması gelecek felaketin habercisi gibi idi. 
Yüce Allah hud süresi 113 ayette: 
"Zulmedenlere meyletmeyin. Yoksa size de ateş dokunur. Sizin Allah’tan başka dostlarınız yoktur. Sonra size yardım da edilmez."(diy. meal) 
Özellikle halepce katliamı ve bu katliama seyirci kalan, görmeyen, duymayan, akıl erdirmeyen Irak halkına mazlumular beddua ediyordu.
Saddam; Ülke gelirini, ailesine ve yandaşlarına peşkeş çekiyordu. 
Altından yapma silahlar, aslan beslemeler, her şehirde köşkler... lüküs ve israf had safhada idi. 
O, Rusyadan Mig ve Su-1 uçaklarının en yeni modellerini ve Sucud füzelerini alıyordu. 
Hava savunma sisteminin en iyisi (o dönem s-400 yoktu) Sam füzeleri ile etrafına göz dağı veriyordu. 
O dönem Edirne süleoğlu da as.tegmen idim. ABD ile savaş başlayacağı zaman ora da bile alarım verilmiş hava savunma topcu bataryaları hazır duruma getirilmişti. 
Irak halkının mazlumdan yana tavr alma yerine Saddam HÜSEYIN'i kutsama ve etrafinda kenetleme peşinde olmaları İlahi ikazın habercisi gibi idi.
Ona muhalif olanlara "dinden çıkmış", "kâfir olmuş" deniliyordu. Kürt ise "öldürülmesi" gereken idi. 
Netce mi? 
Zulme karşı susan, alkışlayan ve destek verenlerin ABD denilen bir başka zalimle zulme uğramaları idi. 
1979 yılında 2003 yılına kadar idare ettiği ülke Irak yıkılmıştı. 
Zalim ve zulme karşi susma, meyil etme ve destek verme Irak halkının dünyada dahi cehennemi yaşamasına sebep olmuş ve ona yardım eden de olmamıştı. 
Adetullah tecelli etmişti.
Devam edecek. 
Selam ve dua ile. 
1-Buhârî, Zekâk 63, Cihâd 180, Mezâlim 30, 35; Meğâzî 60 
2-Müsned, V, 160; Müslim, Birr, 55