SAHİPSİZ OLAN ŞEHRİM

Milliyetçi biri değilimdir. Milliyetçi düşünce yapısını da sevmem, bir adım geri dururum.

Ama çocukluğumdan gelen bir şey olsa gerek Batman milliyetçisiydim.

Ayrı bir sevgi duyarım, şehrime bağlılığım vardır arada kaçıp gitmek istesem de döndüğümde bana ait olan şehrim, aynı sekil de beni bekler durur.        

Şehrimi bu kadar severken, şehrin kirliliğine tahammül edemeyecek hale geldim.

Batmanlı biri olarak bir şehrin hakkı bu kadar mı yenir? diye bazen düşünmeden edemiyorum.

Bir şehir bu kadar mı kötü kullanılır?

Batman’ın yerleşim yeri doğru kurulmamış.

Raman Dağının eteklerine kurulması gerekirken ovaya doğru kurulmuş.

Zamanında ekip biçmek için belirlenen alan, yerleşim alanı olmuş.

Halen Batman’ın altının bataklık olduğu söyleniyor.

Şehrin ilk yerleşme yerinde yapılan hatadan kaynaklı şehrin çukur olan bölgede yaşam bulması, havadaki akımın gerçekleşmemesi, hava kirliliğinin en önemli sebeplerinden biri.

Tabi şehrin zenginlik kaynağı olan petrolümüzü de unutmayalım. 

Yazıyı okurken duyar gibiyim “petrolün ne zenginliğini gördük?” diyeceksiniz elbette size hak veriyorum ama yine de şehrin bu kadar hızlı büyümesinin tek sebebini de yazmadan edemeyeceğim.

Belki biz alıştık farkında bile değiliz ama Batman dışından gelen birine ilk “hoş geldin” diyen, ağır bir petrol kokusudur.

Neyse benim sorunum da zaten geçmişte kurulan yerleşim yerindeki hatalar değil.

“Giden gitmiştir kalan sağlar bizimdir” deyip asıl şuan Batman’ımın acı gerçeklerini yazmak istiyorum.

Batman’ı bu kadar kötü hale getiren insan faktöründen yani bizlerden bahsetmek istiyorum.   

Yürüyüşü çok seven biri olarak sık sık yürürüm. Araç kullanma zarureti yoksa araç yerine gideceğim yere yürüyerek gitmeyi tercih ederim.

Ya da bir saat mutlaka Kine Em Parkında yürürüm.

İşte tam da burada yaptığım yürüyüşlerin, zevk olmaktan çıkıp bana işkenceye dönme sebebini yazacağım.

Benim gibi birçok kişinin dikkatini çekmiştir.

Yollara tüküren insanlarla ne sık karşılaşır olduk öyle değil mi?

Bazen yürürken yere bakmaya tahammül edemeyecek hale geliyorum.

Artık bu kadarı da pes dedirtecek hale geliyor.

Üç adımda bir yollarda ki o iğrenç görüntüyle karşılaşmak istemiyorum(z).

Baharın gelmesiyle insanlar kendini dışarı attı.

Kalabalığın artmasıyla kirlenen sokaklarımız, iyiden iyiye insanı rahatsız eder hale geliyor.

Çöp kutusunu görmemize rağmen elimizdeki çöpü içine değil de kenarına atan insan topluluğuyuz.

Şehrimizi bu kadar horca, bu kadar kötü kullanmaya hakkımız yok.

Daha temiz bir Batman’da yaşamayı hak ediyoruz sanrım…