Sakın böylelerine, evinizi kiralamayın

"İnsan parası ile rezil olur mu?" olur kardeşim.

Bu konuda dili yanmış biri olarak; başkaları da yanmasın diye bu yazımda, ev sahibi iseniz "aman dikkat" diyeceğim bazı hususlardan bahsedeceğim.

Nasıl ki kız alır verirken aday için belli bir araştırma yapıyorsanız, evinizi kiraya verirken de aynı hassasiyetle davranın. Zira sonradan, yüzsüz ve utanmaz kiracınızdan, benim duyduğum şu cümleyi duyabilirsiniz. Neymiş o kelime "Bu devirde kiracı olacaksın hocam."

Bu yazıyı bana yazdıran olay ne mi?

Gelin anlatayım size.

İş yerim ve çocuğumun okulu Belde Mahallesi'nde.

Halihazırda oturduğum evim ise Meydan Mahallesinde.

İş yerime giderken, okul sezonu çocuğumu okula götürürken günün koşulları gereği motosiklet ile günde gidiş geliş 8 km yol yapıyordum. Bu böyle olmaz deyip, oturduğum evi satıp, iş yerime ve çocuğumun okuluna yakın mahallede 1.000.000₺ tutarında altın borçlanıp, sattığım evin parasına ekleyerek bir ev almak istedim. Belli bir arayıştan sonra evi buldum. Ev sahibi adam gibi adam, pazarlığımızı yaptık ve anlaştık. Bu sürede tatilde olması nedeniyle, Emniyet Personeli olduğunu sonradan öğrendiğim kişiyi, evini satın aldığım ev sahibi daha 6 ay öncesinden evini satacağını söylemiş...

Benden önce evi almak isteyen talipliler eve gidip bakmış fakat ADALET, HUKUK ve DÜZENİ tesis etmekle mükellef bu şahıs, ne eve bakmaya gelen kişilere ne de ev sahibine "Ben seneye tayin oluyorum, bu sebeple seneye kadar çıkmıyorum." dememiş. Hatta ev sahibi benimle anlaştığı gün de bu şahsı arayıp evi satacağını söylemiş, lakin gelin görün ki şark kurnazlığı yapmaya çalışan, sözüm ona Emniyet personeli yine çıkmayacağını belirtmemiş.

Vel hasıl sonraki gün tapu devri ve ödeme işlemlerinden sonra, kiracının telefon numarasını ev sahibinden aldım ve nezaket gereği tanışmak için aradım. Aldığım cevap ile başımdan kaynar suların dökülmesine neden oldu. Verilen cevap aynen şöyle "Hayırlı olsun, lakin ben polis memuruyum seneye tayin olacağım, evden çıkmıyorum, beni mahkemeye verebilirsiniz. Mahkemenin kararına göre hareket ederiz."

Olayın şokunu yaşarken, yine efendiliğimi bozmadan "Ben halihazırdaki evimi sattım, sizin de sözleşme süreniz 1 Eylül'de sona eriyor, çocuğumun okulu var, benim iş yerim burada artı halihazırda bulunduğum evden 15 Eylül'de çıkmam gerek. Bugün, tarih itibari ile 8 Ağustos, size 15 Eylül'de kadar süre de vereyim beni mağdur etmeyin." dememe rağmen, insanlıktan nasibini almamış bu şahıs, Belde Mahallesinde Başakşehir Konutlarında emsal komşuları 15-20.000 civarı kira verirken kendisi 5500 ₺ gibi bedava bir kiraya kaldığı icin, ne kadar insanı olmayan tavır varsa bu tavrı sergilemekten geri durmadı.

Döndüm ev sahibini aradım, durumu izah ettim. Ev sahibi de neye uğradığını şaşırdı. "Nasıl böyle der, ben evi satacağımı kendisine defalarca söyledim, çıkmayacağım, seneye tayin olacağım demedi."

Al sana gel de bu işin içinden çık.

Şimdi dostlar, Doğu ve Güneydoğu illerinde örfi bir hukuk vardır ve ona göre hareket edilir. Kiracıya bilgi verilir, ev satılır, kiracıya belli bir mühlet verilir. Kiracı da çıkar. Her iki taraf da insan gibi hareket eder. Kimse gayri ahlaki plan yapmaz. Gelin görün ki, aba altında sopa gösterip "Ben Polisim..." diye cümleye başlayan ve beşeri hukukun boşluklarına sırtını dayayan birine denk geliyorsunuz.

Evet, dostlar parası ile insan rezil oluyormuş. Sebep olan reziller utansın.

15 Ağustos günü, sözleşme gereği son kirayı göndermek için benden iban istedi. Ben de kendisine " son ay ki kirayı istemiyorum helali hoş olsun, ev taşınmasında nakliye ücretinize de yardımcı olacağım ama ne olur bizi mağdur etmeyin." dedim. Mesajım görüldü fakat cevap yok. Ben bir umutla dedim ki" Cevap yazmadığına göre belki insafa gelir. Bir iki gün bekleyeyim."

Adam cevap yazmak yerine, yine beşer hukukunda haklı çıkmak için, emniyetteki nüfuzunu kullanıp ev adresimi bulmuş kirayı 1-2 gün sonra posta yoluyla eve göndermiş.

Şimdi soruyorum bu mu ADALET, HUKUK ve DÜZENİ tesis edecek insan?

Ev sahibi ile tekrar görüşüp bu mağduriyetin giderilmesini istedim.

Ev sahibi de "Kiracı her ay size 10.000 ₺ kira, ben de size her ay 5.000₺ destek olacağım. Zaten seneye 15 temmuzda tayin olacağını söylüyor kiracı. Yani anlayacağınız evim varken, ikinci bir nakliye ile uğraşıp, kiraya geçmek zorunda kaldım.

Benim, senin gibi iyi niyetli halkın bilmediği ama bu tip insanların, hukukun bazı açıklarını bildiğini ve bu açıkların da kimin mağdur ettiğini umarsamadan kullandıklarını bilmeni istediğim bazı şeyler var. Maalesef ki ben de başıma gelen bu talihsiz olaydan sonra öğrendim.

Mesela sözleşmenizin bitimine 1 ay kala kiracınıza muhakkak, noter aracılığı ile ihtarname çekin. Zaman kaybından başka bir şey değil ama hiç yoktan iyidir. İhtarname çektikten sonra 6 ay içinde evinizi boşaltması gerekiyor. Boşaltmaz ise ihtarnamenin 6. Ayının sonunda mahkemeye gidip tahliye davası açıyorsunuz. Mahkeme de artık 1 yıl mi sürer 3 yıl mı Allah bilir.

Bizim şark kurnazı kiracı da, yöre halkının iyi niyetini ve hukuktaki bu eksiklikleri bildiği için sözleşme süresinin bitimini beklemiş, ihtarname ekmeyelim ki sözleşme otomatikman 1 yıl daha uzasın. Başka bilmeniz ve dikkat etmeniz gereken bir kaç husus daha var.

Peki nedir bu bilmeniz gerekenler:

1- Kira sözleşmenizi noter aracılığı ile yapın.

2- Kira sözleşmenizi imzaladıktan en az iki hafta sonraki bir tarihi yazıp Tahliye Taahhütnamesi imzalatın. İmzalatın ki, sonra yıllar sürecek mahkemelerde sürünmeyin. Zira bunu imzalatırsanız lamı cimi yok belirttiğiniz tarihte evinizi boşaltmak zorunda kalacaktır.

3- Ben hiç risk almak istemiyorum diyorsanız ya evinizi kiraya vermeyin ya da verecekseniz dahi başta da belirttiğim gibi kız verirken nasıl ki adayı araştırıyorsanız, öyle araştırıp evinizi kiraya verin.

İşte bu tip "insanlara" evinizi kiraya vermeyin.