SEÇİM KORKUSU VE LİSTELER…
Herkes kendince farklı şekilde adlandırsa da 1 Kasım seçimleri tüm aktörler için aynı ehemmiyette!
Bu seçim, sadece adaylar, partiler ve ülke için değil, uluslar arası aktörler ve politikalar üzerine de ciddi etkiler gösterecektir.
Bunun bilincinde olan siyasiler ve onların uluslar arası bağlantıları tüm güçlerini ortaya koymakta, zaaflarını örtmeye çalışmakta, rakibinin zaafları üzerine çalışmalar yapmaktalar.
Bunu yapmakta da çok haklılar. Çünkü bu seçim çok ciddi bir eşik olacaktır. Var olan projelerin sonuca ulaştırılması içinde projelerin sonuca ulaşmadan önce son müdahale şansı içinde…
Bu işin ciddiyeti bölgede ki milletvekili listelerine de yansıdı. En büyük iki aktör olan HDP ve AKP “ceket koysam kazanır” mantığını sanki sorgular gibi olmuşlar!
7 Haziran’da tüm eleştirilere rağmen direttikleri listelerini revize etme ihtiyacı duymuşlar.
Bu iyi bir şey!
Bu halk, bir yere kadar kendini kullandırır ama bu, kesinlikle çok uzun sürmez. Siyasilerimizde bunu öğreniyorlar artık. Belki bu yeterli bir öğrenme değil ama iyiye doğru iyi adımlar atılıyor.
Halkın dikkate alınması, Ankara’nın borusu her yerde öter iddiasının zayıflaması, güzel gelişme.
Öğrenme yolunda ki diğer bir gelişme ise “silahın herkese kaybettirdiği gerçeğidir”
Silahı her eline alan, her sıkan, her cana kıyan kaybeder! Ama en çok ilk alan, ilk sıkan, ilk kıyan ve buna müsebbip olan kaybeder…
Bu durum bu kadar aşikârken birde bunu seçimlere yansıtmaya çalışmak çok tehlikeli. Demokrasiye silah bulaştırmak pişmiş aşa su katmaktır.
Demokrasiye inanırsınız, inanmazsınız, bu sizin probleminiz. İnancınıza göre yol çizer, orada yürürsünüz. Ama yok ben demokratik bir yol istiyorum, bu yolu açmak içinde silah kullanıyorum derseniz, bu hesap mutlaka şaşar.
Belki ilkinde kuş taşa çarpar, ikincisinde kuş, grip olur ama üçüncüsünde mutlaka ıskalarsınız. Bunun da acısı büyük olur.
Herkesin şapkasını önüne koyup düşünmesi, hesap kitabını ona göre yapması gerekir.
Kimse iktidar gücüne, silah gücüne medya gücüne veya lobi gücüne güvenip hesap yapmasın.
Sizin yaptığınız yanlış hesaplar, halktan dönmese de Hak’tan kesin döner…
Siyasetçilerin, menfaat için değil hakikat için çalıştığı bir toplum dileğiyle, sağlıklı ve mutlu kalın…
