Seçim sandığı ve sistem

Türkiye'de insanlar seçim sandığına gittiklerinde oylarını hizmete ve icraatlara vermiyor.

Irk, din, nefret ve duygularıyla oy kullanıyor.

Parti'nin programını okuyan yok.

Ya da bütün parti tüzüklerinin bir fotokopi misali aynı olduğunu da kimse bilmiyor.

Oysa parti programını bilmek işini daha da kolaylaştırmaz mı?

Ama kimsenin umurunda değil program.

Parti'nin kullandığı dil ve ne yapacakları veya yapamayacakları.

Dedim ya dinsel, ırksal, duygu ve ürettiği neden olduğunu bilmediği bir kinle sandığa gidiyor.

Aslında anlayacağınız seçimde öyle çok doğal bir şey olmuyor.

Mesela biz de sandığa gitme oranı yüzde doksanları buluyor.

Avrupa ülkelerinde bu sayı bazen yüzde elliyi dahi bulmuyor.

Şimdi elimizdeki veri ile kim daha demokrat mı diye lakırdılar edeceğiz.

Her seçim sonrası bu yüksek katılım ilgili şu cümleyi duymuşsunuzdur, 'Millet sandığa sahip çıktı'

Aslında siyasi beklentilerin çok yüksek olduğu bizim gibi ülkelerde katılım oranı bu kadar yüksek oluyor.

Türkiye'de sandığı kim umursamaz?

Hiç bir geçim sıkıntısı olmayan ekonomik olarak yeterliliği olan adam için seçimin çok önemi olmaz. Sandığa da gitmez.

Gelişmiş bir Avrupa ülkesinde sandık vatandaşın çok umurunda değil çünkü sandıkta ne olursa olsun onun yaşam standartları değişmeyecektir.

Biz de ise her seçim bir dram korku filmine benziyor.

Herkesin endişeleri ve kaygıları oluyor.

Yeni gelecek olan iktidar iyi olan her şeyi bile altüst edebilir ve bir anda bütün standartları yok olabilir.

Hatta bazen ülkede bir bakanın değişimi bile o bakanlıkta ve ilgili bütün konularda olağanüstü değişim olabiliyor.

İktidar aynı iktidar ama bakan değiştiği için her şey değişir

Mesela AK Parti iktidarında her Milli Eğitim Bakanı değiştiğinde eğitimde sistem değişti.

İktidar aynı ama Bakan değişince sistem altüst oldu.

Öyle ki bizim gibi ülkelerde Bakan, Genel Müdür dahi değiştiğinde o Bakanlık ve Genel Müdürlükte korku hakim oluyor.

Bunun tek nedeni var. Bizim ülkemizde devlette devamlılık esastır cümlesi sadece hikaye ve devletin bir sistemi yok.

Sisteminiz olmayınca seçime giderken endişe ve kaygılarınız oluyor.

Bundan sonrası için daha da zor. Çünkü bir yürüyen düzeni değiştirecek bir zihniyete ihtiyaç var. Onu da biz göremeyeceğiz.