SEÇİM SONRASI

Cumhurbaşkanlığı Sistemi ve 27. dönem Milletvekilliği seçimleri sonuçlandı.

Seçim sonuçları gösteriyor ki İstikrarlı bir dönem yaşayacağız.

Bu seçimin bir özelliği malumunuz ilk kez Cumhurbaşkanlığı sistemine geçiş yapmış olmamız ve bu sistemde ilk kez Cumhurbaşkanı seçiyor olmamız aynı zamanda Başbakan olarak bir atamanın artık olmayacağı ve gündemimizden düşeceğidir.

Seçim sonrası yeni kabineyi bu sistemde ilk kez Cumhurbaşkanlığı diğer adıyla Başkanlık yapacak olan Recep Tayyip Erdoğan’ın kuracak olması.

Yine ve en önemlisi de artık Meclis’in onayı ve daha önce Meclis’ten sonra uygunluk verecek olan Cumhurbaşkanın kabineye onay verme prosedürlerinin olmaması.

Bu ve buna prosedürlerin olmaması bürokrasinin olmayacağı ve işlerin daha hızlı ve sıkıntısız, dolambaçsız gideceğinin göstergesidir.

Cumhurbaşkanlığı sisteminde yürütme dediğimiz başkan ve yardımcıları yani bakanlardan oluşan kabinenin Meclisten ayrılmasıdır.

Erkler ayrılığı her erkin aslına dönmesini gerektirir. Dolayısıyla Mecliste yer alan Milletvekillerinin aslına dönmesi yasama ile meşgul olmalarını gerektirir.

Bu şu anlama geliyor.

Bu sistemde olması gereken Milletvekili artık atama, tayin, terfi gibi yürütme ile ilgili işlere müdahil olmaması gerekir.

Bu sistem işlerin böyle yürümesini gerektirir.

Peki, Merkezi yürütme yerele nasıl yansıyacak? O da sanırım yerel temsilciler vasıtasıyla. Yerel temsilciler de İl başkanlıkları olacak.

Artık İl başkanlıkları yürütmenin yerel temsilcileri oldukları için öncekinden daha aktif olacaklardır.

Bu durumda İl başkanlıkları milletvekillerinden daha fazla mı rağbet görecek?

Onu da ileride göreceğiz.

Bu da tamamen merkezi yürütmenin başı olan Cumhurbaşkanının tavrına göre şekillenecek.

Bu defa Meclis öncekinden daha fazla mesai harcayarak daha fazla profesyonelleşecek.

Yasama konusunda toplumun beklentilerine cevap verecek yasalar üzerinde yoğunlaşacaklar.

Örneğin çocuk tecavüzcüleri, çocuk katilleri, hayvanlara işkence edenler, Cinsiyet ayrımı yapmadan zina edenler için gerekli yasal düzenlemeler yapılmalı ve toplum vicdanı rahatlatılacak diye düşünüyorum.

Diğer bir konu ise yerel seçimlerdir.

Sanırım yerel seçimler de erkene alınıp yapılacaktır.

Böylelikle Ülke seçim gündeminden çıkartılarak istikrarlı bir ekonomik ve siyasi döneme geçiş yapılmak istenecektir.