SEÇİMDEN ÇIKAN DERS

İstanbul Belediye başkanı seçimleri, hak ve batıl mücadelesi olarak gerçekleşti.

Herkes tarafını açık, seçik belirterek mücadele etti. Her türlü girişim, kumpas, hile milletin gözü önüne serilerek seçim gerçekleşti. Seçim sonrası tarafların yaptığı taşkınlıklar, zihniyet ve karakterlerinin açığa çıkmalarına vesile oldu. Kimi hakkı, adaleti, hizmeti savunurken, karşı taraf tersine, gayeme ulaşmak için her şey mubahtır, normaldir, akıllıca iştir, duygu ve düşüncesiyle kendilerine rol biçtiler. Şu bir gerçek ki bu seçim toplumun halini ve ahvalini gözler önüne serdi. Aklı başında, hayatın gayesini, sonunun ne olacağının önemini bilenler tabii ki bu secimden ders alacaktır. Toplumun gerçeğini bu seçim gösterdi İnsanlar; kimi? Neye? Niçin? Seçtiklerinin Farkında mı? Hizmetimi istiyorlar? Yoksa küresel güçlerin ülkemiz üzerine kurguladıkları plan ve projelerin uydusu mu?

Dostlar; bu millet üzerinde son 200 yıldır İslam düşmanlarınca büyük oyunlar gerçekleştirildi. İslam’ın hamisi Osmanlı Devleti yıkıldı, 64 devlet çıktı .Bunun la da yetinilmedi. Modernlik kisvesi altında toplum Müslümanlıktan uzaklaştırıldı. Ruhsuz, köksüz hale getirildi. Küresel güçler bu oyunlarını içimizdeki piyonlarıyla hala devam ettiriyor, ettirmeye de devam edeceklerdir. Onların çıkar ve menfaatleri bunu gerektiriyor. İçinde bulunduğumuz Demokratik Laik sistem, süper güçlerin ülkemizde rahat hareket etmelerini sağlıyor. Toplumu şekillendiren, geleceği inşa eden, eğitim sistemi gayri milli, 1954 yılında NATO ile yapılan FUULBRİD anlaşmasıyla batının dizaynına mahkum. Neye? Niçin? Neden? İnandığının farkında olmayan bir nesil oluşturulmuş. İslam inancı ritüelleştirilmiş. Devletin bütün kurumları bu neslin oluşması için dizayn edilmiş. Sahte putlar üretilmiş. Bu putlar dokunulmaz zırhına büründürülmüş. İslam’dan kopuk, adı Müslüman, yaşantısı modern cahiliye çağının mensubu toplum. Çarşı pazarda arın dibe vurduğu, üryan genç kadın ve kızların çirit attığı nesil ortada. İdealsiz, gayesiz, ana mahkûm, sosyal medya batağında yüzen gençlik. Ya yaşlılar; Onlarında çoğunluk olarak gençlerden farkı yok. Bu gençliğin bu hale gelmesinin sorumlusu onlar. Bu toplumun tercihi, İstanbul Belediye başkanı seçim gerçeği.

Çare; Biz kimiz? Nereden geldik? Ne olduk? Ne olacağız? Sorularını kendimize sormalıyız. Bu soruların gerçek cevabını vermek de Allah’ın(c.c.)  mesajı Kur’an-ı Kerimin bakışına sahip olmakla mümkün. İmanımızı Rivayet diniyle değil, Dirayet diniyle oluşturmalıyız. Neye? Niçin? Neden? İnandığımızın, kime kul olduğumuzun farkında olmalıyız. Toplumunda aynı düşüncede olmasına gayret göstermeliyiz. Bu günkü Müslüman’ın halini ve hayatını göstergesi kıldığı namaz ve yaşantısıdır. Müslüman günde kıldığı beş vakit namazda okuduğu Fatiha suresinde; “Yalnız sana kulluk eder, yalnız senden yardım isterim, bizi doğru yola ilet, kendilerine nimet verdiğin kimselerin yoluna, gazaba uğramış(Yahudilerin), nede sapıtan(Hristiyanların) yoluna değil.” diye Dua ediyor. Fakat bu dua hayatını tanzim etmiyor. Hayat tarzının Yahudi ve Hıristiyanlardan farkı yok. İşte buna bakmak gerekir. Giyimi, yediği, içtiği. İnsanlar arası ilişki, hayat nizamı, modern batının etkisi ve yetkisinde. Namazı hayatını tanzim etmiyorsa, bu durum nasıl izah edilebilir? Bunun cevabını siz kıymetli okuyanlar verin.

Netice ;Toplumun hali, gidişatı, gayesi ,tercihi, seçimini yaptığı kulluk bilincine bağlıdır. Allah’a(c.c.) kul olmayan, şeytana kul olur. Muhammet ümmetinin rotası ve yol haritası Kur’an-ı Kerimdir. Kuran-ı kerimin kılavuzluğuna teslim olan, modern cahiliye çağı, batı kültürü bataklığı ve ahir zaman tufanından tufanından kurtulur. Allah(c.c.) cümlemizi bu tufandan kurtulanlardan etsin. İnşallah.  

Selam ve Dua ile.