Şehir içi yollarda kişiye özel park alanı mı olurmuş?
Şehrimizin temel sorunlarından biri de oto park sorunudur.
Açık ve çok katlı otoparklar yetersiz durumdayken, cadde ve sokaklarda araçlara ayrılan park yerleri çoğunlukla işgal altında.
Özellikle işlek bir çok cadde ve sokakta esnaflar, site sahipleri, AVM’lerin önemli kısmı müşteri ve kendi araçları için özel yer ayırıyor. Kişiye özel park için çevirdikleri alana da kimsenin aracını bırakmasına izin vermiyorlar.
Esnaf, bina ve işyeri sakinleri rastgele eskimiş araba lastiği, işaret hunileri, boş kasa, duba, beton bloklar, saksılar, demir bariyerler, zincirler ve benzeri nesneleri bırakarak kendilerine özel park alanı oluşturuyor.
Bu keyfi uygulamalar hem trafik akışını engelliyor hem şehirde otopark sorununun daha da artmasına neden oluyor.
Dükkân sahipleri, kendilerini derebeyi sanan konut ve iş yeri sahiplerinin bu keyfi uygulamaları yüzünden şehir içindeki sokak ve caddelerdeki park yerleri adeta özel park alanları olmuş.
Nasıl olsa karışan, uyaran yok.
Nasıl olsa ceza veren yok.
Önüne gelen kendisi, müşteri ve misafirleri için herkesin hakkının olduğu kamusal alanda kendine özel yer açmış.
Hatta bazı işyerleri özel vale bulundurarak müşteri ve kendilerine ait araçlar dışında park yapılmasını da engelliyor.
Şehir içinde bazıları göz göre kanunları dinlemeden kaldırımları ve yolları işgal ediyor.
Oysa kamusal alan olarak tabir edilen cadde kenarları ve kaldırımların, apartman sakinleri ya da işyeri sahipleri tarafından kısıtlanması yasal olarak mümkün değildir.
Böyle bir durumda yol kenarına duba, taş, saksı vb. engeller koyulması 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanuna göre yasaktır ve cezai yaptırımı vardır.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanun 14/1-a Karayolu yapısı üzerine (yaya yolları ve bisiklet yolları dahil), araç veya yaya trafiğini güçleştirecek, tehlikeye sokacak veya engel yaratacak, trafik işaretlerinin görülmelerini engelleyecek veya güçleştirecek şekilde bir şey atmak, dökmek, bırakmak vb. hareketlerde bulunanlara 3.135 TL para cezası verilir.
Belediyeler de 5326 Sayılı Kabahatler Kanunu Hükümleri Gereğince kamusal otopark alanları işgal edenlere cezalar kesilebilir.
Park sınırlaması ve yasağının olmadığı tüm cadde ve sokakların kaldırım kenarlarında araç parkı için ayrılmış bölümlerini kullanımı hakkı olan vatandaşların bu hakkının kısıtlanmak, başlı başına kabahat ve suçtur.
Kurumları dinlemeden ve herhangi bir izin alınmaksızın kamusal alanları işgal etmek, kapatmak hem insani hem de Kabahatler Kanunu’na göre de suçtur.
Benim ve müşterimin rahatı bozulmasın, bizim aracımız için özel tahsisli park alanı olsun anlayışı doğru bir anlayış değildir.
Bu anlayışı ortadan kaldırmak için belediye ve trafik ekiplerinin bir an önce gereğini yapmaları gerekir.
Şehir içinde yollara bırakılan ne kadar eski, püskü lastik, duba varsa el konulup ortalıktan kaldırılması lazım.
Özel park alanında ısrar edenler olursa da bu kez yaptırım ve cezalar kesilmesi gerekir.
Görsel kirlilik oluşturan bariyerler zaman zaman araçlara da zarar vermektedir.
Dükkânımın, işyerimin, apartmanımın önüne park edemezsin demenin hiçbir haklı ve meşru yönü yoktur.
Kamusal otopark alanları keyfi ve zorbalıkla gasp edilmemelidir.
Bu gaspa dur demek lazım.
Şehir içi yollarda kişiye özel park alanı olsa olsa Batmanda olur.
Başka yerde olsa da bu kadar yaygın ve kapsamlı olması imkânsızdır.
Bu nedenle şehrin tüm cadde ve sokakları, özel oto park alanı oluşturmak için kurulan duba, lastik ve benzeri nesnelerden temizlemek lazım.
