ŞİİRE TERK ETTİM SÖZÜ

Batman’ın iç acıları toplamı kaç eder bileniniz var mı? Ya da bunu hesaplamak için bir formül var mıdır?

Altı bataklık üstü bataklık he bir de insanı olmasa hiç çekilmez yaşanmaz olur bu memleket diyorum ama insanı da bir garip muzdarip. Kafiyeli oldu, kafiyeyi de sevmem ya neyse. İnsanı katil de eder şair de eder bu memleket. Vakti zamanında çokça katil etti birilerimizi şimdi de garip ve de muzdarip halleriyle bir garabet şaire benzetmeye yelteniyor bizi.

Memleketin iç acıları toplamı kaç eder sorusunun çok bilinmeyenli denkleminde cevabı aransak da boş. Boş diyorum ama bir umut LYS sınavının sorusu olsa, belki birileri kopya niyetine cevapları dağıtır da bizim de cevabına kavuşma şansımız olur.

İç acılarımızın toplamı ne ederse etsin toplayan bir temizlik ekibi var mı dersiniz, maalesef o da yok ki acılarımızın toplamına girişsin. Çiğneyip de tükettiğimizin artıklarını bile adam akıllı toplayamazken sokaklardan iç acılarımızı toplamak bir yana toplayamadığını mitoz bölünmeyle artırır olmuş.

Sanırım susup sözü şiire terk etmeliyim bugün. Abuk subukluktan arınıp Edip Cansever’in haleti ruhumun güzel ifadesi bir şiirine bırakmalıyım yerimi.

MENDİLİMDE KAN SESLERİ

 

Her yere yetişilir 

Hiçbir şeye geç kalınmaz ama 

Çocuğum beni bağışla  

Ahmet Abi sen de bağışla 

Boynu bükük duruyorsam eğer 

İçimden öyle geldiği için değil 

Ama hiç değil 

Ah güzel Ahmet abim benim 

İnsan yaşadığı yere benzer 

O yerin suyuna, o yerin toprağına benzer 

Suyunda yüzen balığa 

Toprağını iten çiçeğe 

Dağlarının, tepelerinin dumanlı eğimine 

Konyanın beyaz 

Antebin kırmızı düzlüğüne benzer 

Göğüne benzer ki gözyaşları mavidir 

Denize benzer ki dalgalıdır bakışları 

Evlerine, sokaklarına, köşebaşlarına 

Öylesine benzer ki 

Ve avlularına 

(Bir kuyu halkasıyla sıkıştırılmıştır kalbi) 

Ve sözlerine  

(Yani bir cep aynası alım-satımına belki) 

Ve bir gün birinin adres sormasına benzer 

Sorarken sorarken üzünçlü bir görüntüsüne 

Camcının cam kesmesine, dülgerin rende tutmasına 

Öyle bir cıgara yakımına, birinin gazoz açmasına 

Minibüslerine, gecekondularına 

Hasretine, yalanına benzer

Anısı işsizliktir

Acısı bilincidir

Bıçağı gözyaşlarıdır kurumakta olan

Gülemiyorsun ya, gülmek

Bir halk gülüyorsa gülmektir

…….

Ah güzel Ahmet Abim benim

Gördün mü bak

Dağılmış pazar yerlerine benziyor şimdi istasyonlar

Ve dağılmış pazar yerlerine memleket

Gelmiyor içimden hüzünlenmek bile

Gelse de

Öyle sürekli değil

Bir caz müziği gibi gelip geçiyor hüzün

O kadar çabuk

O kadar kısa

İşte o kadar.

Ahmet Abi, güzelim, bir mendil niye kanar

Diş değil, tırnak değil, bir mendil niye kanar

Mendilimde kan sesleri.