Siyasette başarısızlığa yer yoktur

Siyasette başarısızlığa yer yoktur

Siyaset mesleği dünyanın en zor ve sorumluluğu bir hayli ağır olan mesleklerin başında gelir.

Siyaset denildiğinde akıllara demokrasi, adalet, hizmet, yatırım, eşitlik, özgürlük, hak, hukuk, hayır ve adalet gelir.

Buraya kadar her şey normal olabilir ama günümüzde siyaseti bir hizmet aracı değil de bir amaç ve makam olarak görmek işi tamamen amacından saptırıyor.

Türkiye Büyük Millet Meclisinde ki makam odalarına baktığımızda çok küçük olduğunu görürsünüz. Ama bir Valinin, bir Belediye Başkanı veya İl Müdürlerinin makam odaları oldukça şatafatlıdır!

Yasama işini yürüten seçilmişler, atanmışlardan çok daha etkili ve yetkili olmalarına rağmen makam odaları daracıktır.

Bunun Anlamı; Bir politika sanatı olan siyaset mesleğini icra edenlerin oturmak için, orada çok zaman geçirmek için değil, halkın içinde yer almak, dertlerine derman, duygularına tercüman  olmak için seçildikleridir.

Halk tarafından görevlendirilen siyasilerin halktan uzaklaşmaları, merkeziyetçilik anlayışını benimsemeleri, egolarına yenik düşmeleri, siyasetin dışına çıkıp, çıkar ilişkilerine girmeleri maalesef bu kutsal mesleği amacından saptırmaktadır.

Siyaset ayrıca belli bir beceri ve yaratıcılık isteyen bir iştir.

Ancak bunu bugünkü politikacılarda bulmak pekte mümkün değildir.

Halkı gerektiğinde veya amacına ulaşana dek ya da oy deposu olarak görmek siyaset yaşamını kısaltır. Nice sözüm ona politikacılar toplumsal hafızadan silinip gitmişlerdir.

Adlarından bile söz edilmemektedir.

Bu hataya düşmemek için yapılacak tek şey vardır; Bir siyasetçi seçim öncesi ne ise kazandıktan sonra da aynı olmalıdır. Tavrı, davranışları değişmemeli halktan uzaklaşmamalıdır.

Siyaset; Halkını menfi değil müsbet yönde yönlendirme, idare etme, mağdurun, mazlumun yanında yer alma, sorunlarıyla yakından ilgilenme, tepeden bakma değil, dertlerini sorunlarını bilip, hissedip, acı ve tatlı günlerde yanlarında olabilme mesleğidir.

En hayırlı insan olma özelliğinin, insanlara karşı faydalı ve hayırlı şeyleri yapmaktan geçtiği inancını taşımaktır.

Siyaset, ayrıca sipariş usulü yapılacak bir iş olmaktan da çıkarılmalıdır.

Sorumlu olduğu şehrin ve insanlarının sahipsiz olmadığı hissini verebilmelidir.

Bunun için de halkı geniş anlamda sahiplenebilecek güç ve birikime sahip olmalıdır.

Yeni dönemde siyaset arenasında var olan ve bundan sonra var olacak tüm siyasetçilerin bu hususlara azami hassasiyet göstermelerini ve özellikle parti üst düzey yetkililerinin seçici olmaları şarttır.

Bu yapılmadığı takdirde başarısızlık kaçınılmaz olacaktır.

Siyasette de başarısızlığa asla ve asla yer yoktur.

Kalın sağlıcakla!