SOKAK KİMİN, KENT KİMİN?
- 03-06-2014 22:28
- 102
Batman Belediyesinin eş başkanları ile sokak sokak temizlik kampanyası başlatması temsili de olsa önemlidir ve alkışlanmalıdır.
Kısa bir süre önce “Sokak senin kent senin” sloganıyla başlatılan temizlik kampanyasıyla bilboardlara asılan fotoğraflarda halka temizlik bilincinin kazandırılmaya çalışması kısa sürede sonuç vermeyebilir fakat bu tür kampanyaların devamıyla halkın kafasında o bilinç, ağır ağır da olsa yerini bulacak ve belki bir kişiyi belki de yüz kişiyi elindeki çöpü uluorta sokağa atmaktan, arabasının camından küllüğünü boşaltmaktan, balkonundan yemek örtüsünü silkelemekten alıkoyacaktır.
Belediye Eş Başkanlarının sokakta bizzat çöp toplaması kimilerince eleştirilse de bu çaba, o başkanları oylarıyla seçtiren vatandaşı elinde tuttuğu çöpü sokağa atmak konusunda daha çekinceli kılacak ve bir süre sonra çöpü atmaktan utanır hale getirecektir.
Diğer yandan Batman Belediyesinin temizlik hizmetleriyle ilgili söz konusu birimlerinin de çalışmaları bu kampanyanın en büyük destekçisi olmalıdır. Güzel belediyecilik örnekleri görmüş biri olarak şunu söyleyebilirim insan yaşadığı mekanın rengine ayak uydurur, o mekanın niteliğiyle paralel düşünür. Sokak, cadde, mahalle, temizse kirletmeye cesaret edemez. Ama zaten içler acısı bir durumda çöplük götürüyorsa sokakları, ayıbınızı kocaman bir ayıbın içinde saklama şansına sahip olacağınız için çekinmez zaten kirli deyip siz de o kirliliği büyütürsünüz. Onun içindir ki Batman Belediyesi temizlik kampanyasının en büyük çabasını temizlik biriminin yoğun çalışmasıyla sergilemeli ve kirletmekten utanacağımız bir temizlik ortaya çıkarmalıdır.
Bunu nasıl yapar? Temizlik elemanlarını sayısını mı artırır, temizlik araçlarını mı artırır, çöp kutularını mı yeniler bilemem ama kimi zaman elimde bir çöp ile eve kadar yürüdüğümü ve çöpü atacak tek bir çöp kutusu bulamadığımı bilirim.
Geçmişte güvenlik endişesiyle çöp kutularının bulundurulmadığını hepiniz hatırlarsınız. Bu bile temizlik konusunda halkın bilincini zedelemiş ve şimdi onarmaya çalıştığımız yaralar açmıştır. Ben ya da bir diğer arkadaşım ya da yüz kişiden onu elinde çöpünü eve kadar taşır, peki ya geriye kalan doksan kişi? Sokak ve caddelerimizde çöp kutuları olmazsa, İşte o doksan kişiye çöplerini sokağa atmaları için mazeret vermiş oluruz.
Malatya’daki öğrencilik zamanlarımdan hatırladığım, özellikle şehrin merkezi bölgelerinde, bizdeki Diyarbakır Caddesi gibi, temizlik ekiplerinin caddeleri köpükle temizlik maddeleriyle suyla yıkamalarına şaşkınlıkla bakar ve neden Batman Belediyesinde bu incelik olmaz diye düşünürdüm.
Bugün maalesef ki hala eksikleriyle belediyeciliğin ana konularıyla bile bu şehri bir şeye benzetemedik. Temizliği bile sağlayamadık ne Batmanlıyı kirletmekten alıkoyabildik ne de belediyeye yerinde, organize ve etkili bir temizlik ile sokaklarımızı temizletebildik. Umuyorum ki bu kampanya bunun başlangıcı olur ve devamını getirir.
Temizlik deyince yukarda da belirttiğim gibi organize, yerinde bir çalışmadan bahsediyorum. Mesela çöp toplayan arabaların, çarşının göbeğinde mesai bitimine denk gelen trafiğin yoğun olduğu saatlerde çöp toplamaya çalışıp da trafiği daha altüst etmemesi gerektiğinden bahsediyorum.
Ya da temizlik derken Belediyenin görüntü kirliliğine de mani olması gerektiğinden, bırak mani olmasını kendisinin dahi o görüntü kirliliğini oluşturmamasından bahsediyorum.
Her gün önünden geçtiğiniz adına Sanat Sokağı denilen ve kahvelerde tavla ve dama sanatının en yoğun biçimde icra edildiği sokağın başındaki elektrik direğine, o iç içe geçmiş kablolar yumağının içine, Belediyenin astığı kayar yazı tabelası Allah korusun acaba kimin kafasına düşecek diye endişe etmiyor da değilim. Fakat bu kadar mı estetikten yoksun bu kadar mı baştan savma asılır bir tabela diye de düşünmeden edemiyorum.