SOSYAL AĞLARDAN YAYILAN İLETİŞİMSİZLİK
- 14-10-2014 17:39
- 110
Siyasi partilerin il teşkilat binalarına saldırmak kimin haddine. Kimin haddine onlarca kişinin yaralanmasına ve de ölmesine yol açacak saldırılar düzenlemek. Şehrin birçok noktasında silahlar bıçaklar ve taşlarla gezmek kimin haddine?
Halka tehditler savurmak, iş yerlerini yakıp yıkmak, yağmalamak kimin haddine. Kimin haddine vatandaşın temel hak ve özgürlüklerini sınırlamak?
HDP Batman Milletvekili Ayla Akat Ata, Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne Türkiye genelinde yapılan gösterilerde yaşanan olaylarla ilgili soru önergesi vermiş ve önergede demiş ki:
“Batman’da bir kişinin yaşamını yitirmesi ve onlarca insanın yaralanmasıyla neticelenen saldırılarla alakalı gözaltına alınan ve tutuklanan kaç kişi bulunmaktadır? Şehirde silahlarla gezen ve cihatçı IŞİD yanlısı sloganlar atan Radikal grupların silahları nasıl edindiği konusunda İstihbarat birimlerince Bakanlığınıza ulaşan bilgiler var mıdır? HDP parti binalarına saldıran, vatandaşları linç eden, satırlar ve silahlarla halka tehditler savuran grupların daha fazla saldırıda bulunmasını önlemek amacıyla, gösteri hakkını kullanan vatandaşların temel hak ve özgürlüklerini sınırlamaksızın hangi önlemlerin alınması planlanmaktadır?”
Bunun üstüne tek kelam etmeye lüzum var mı?
Yapan yapmış, söyleyen söylemiş, soran sormuş..
Gazete haberlerinin çoğunda, IŞİD Gerginliği, IŞİD Protestoları, Kobane Gerginliği, gibi başlıklarla yaşananlar ifade edilmeye çalışılıyor.
En iğrençlerinden biri de sosyal medya ağlarında atılan ve sözüm ona sağduyu mesajı olarak paylaşılan bir mesaj ki bakın ne diyor. “Arkadaşlar Türk bayrağı ve Türkler aleyhine saldırılarda bulunmayın ve slogan atmayın, eylemlere katılan Türk arkadaşlarımız da var”
Böylesi bir mesajın arka planında taşıdığı mesaj nedir dersiniz. Ne anlama gelir bu. Aranızda bulunmayana saldırı hakkını, hangi din, hangi ideoloji, hangi mantık verir bize. Sizin gibi olmayana, sizden olmayana yanınızda bulunmayana saldırı hakkını, verse verse ancak faşistlik verir. Kendine faşistliği yakıştıran varsa buyursun paylaşsın böylesi mesajları.
Sadece bu mesaj değil rahatsız eden birçoğumuzu. Bu ve benzeri onlarca mesaj video ve fotoğraf paylaşımının ardından anladım ki adına sosyal ağ dediğimiz ve sözüm ona iletişim aracı olan facebook twiter ve benzerleri iletişimsizliği besliyor.
Hatta daha da ötesinde bu ağlarda yazıp paylaştıklarımızın kimin eline taşı kimin eline bıçağı, silahı tutuşturduğunun farkına varmadan yalan yanlış abuk subuk bir nefreti düşmanlığı besliyor. Sevdiğiniz bir değil onlarca insanın her birinin o kin duygusuyla paylaştıklarına bakıp böyle birisinin elini nasıl tutabilirim nasıl selam verebilirim böylesine diye düşünmek zorunda bırakıyor.
Bedeli yok sandığımız klavye savaşçılarının hepsi mevzi almış karşıda kimin olduğunu kimi vuracağını hesaba katmaksızın ateş edip duruyor. Ruh sağlığınızı bozduğunu düşünmeksizin bir çocuğun da izleyebileceği ya da görebileceğini hesaba katmaksızın insanın ne kadar vahşileşebileceğini gerek paylaştıklarımızla gerekse de içine büründüğümüz halle çok iyi gösterir oluyoruz.
Bu kadarını görmeye, okumaya ve izlemeye tahammülüm yok artık. Sevdiklerimin ne kadar aptallaşabileceğini görmeye, zeka kırıntılarıyla bilgiçlik taslayıp düşmanlık ettiğini kini, nefreti ve savaşı beslediğini izlemeye tahammülüm yok artık.
Onun içindir ki kapattım sosyal ağdan çekilip asosyla gerçekliğimin yalın huzuruna dönmek için facebook’u kapatacağımı yukarıda yazdıklarımın benzeri cümlelerle ilan ettim. Gariptir ki bu mesajın ardından bir çok arkadaşım bu düşüncelerime katıldığını ifade etti ama komik olan şu ki bu hemen bu mesajımın akabinde beni eklemeye çalışanlar oldu.. Ne hale geldiğimizin örneğidir beni o mesajımın ardından ekleyenler.