STK’LARIMIZ NEDEN SUSUYOR?

Susmak, sanıldığı gibi “sessiz” bir eylem değildir.

Bazen haksız ise, verecek cevabı yok ise, susar insan.

Bazen haklıdır, her söylenene bir cevabı vardır ama fayda etmeyeceğini bilir, susar. Karşısındakinin anlamayacağını bilir çünkü.

Bazen kabulleniş, bazen itiraz ediş…

Bazen bir tepki, bazen teslimiyet…

Ama bir susmak var ki, çıldırtır insanı.

Konuşması gerekenler susar mesela.

Haksıza “haksız” demesi gerekenler, ağız ve dillerini kelepçelerle kilitler adeta.

Tam da ses çıkarılması gereken yerde susuluyorsa eğer, bu işte bir terslik var demektir.

Adaletsizlik ya da….

***

Batman’da bu aralar susanlar çoğunlukta.

Oysa konuşması gereken birileri var…

Çoğunluğu STK (sivil toplum kuruluşları yani)

Mesela kadın dernek ve sendikaları, hukuk-avukatlık cemiyetleri, eğitim çevreleri…

Çocuk istismarlarına susuyorlar, kadın istismarlarına da…

Oysa gazeteler yazıyor çarşaf çarşaf…

2 kız çocuğu, tanınmış işadamlarının da bulunduğu bir grup şahsiyetsizin istismarına uğramış” diye kaleme alıyor Batman Sonsöz.

“Dayı, yeğenine tacizde bulundu” diye yazıyor bir Batmanlı Gazeteci.

Bunların ardı var.

Arkası var.

Örnekleri çok var.

Kim bilir, her gün buna benzer kaç dava görülüyor Batman’da?

En azından basına yansıyanlar, kamuoyuna duyurulanlar, ayaklandıracak ortalığı,

Kadın dernek ve sendikalar alanlara çıktı, çıkacak,

Hukuk-Avukatlık Cemiyetleri “konunun takipçisiyiz” diye açıklama yapacak,

Diye bekliyoruz

Ama nafile…

Oysa gürültü iyidir bazen…Suçlu, korkar gürültüden…

Ses çıkarmak, korkutur hırsızı mesela…

Tacizci, sorgulanmayı sevmez, ürker…

Suçlu, karanlığı tercih eder, aydınlıktan korkar örneğin…

Ne yapmak gerekir?

Elbette gürültü yapmak, ses çıkarmak, sorgulamak, karanlığı dağıtmak, aydınlatmak gerekir.

Suçluyu korkutmak,

Suçluyu koruyanları ise ürkütmek gerekir…

Bunun için de ses gerekir ses…