ŞUBAT VE 28

Yine aylardan Şubat, hüzünlendim ve aklıma 28 Şubat darbesi geldi.
Şubat; Bahar ile kış arasında bir mevsimi yaşatsa da bize baharı da müjdeler.
Allah'ın izniyle ölmüş ve de toprak altında çürümüş tohumların filizlenip "Öldükten sonra tekrar dirilmeyi" de bize gösterir.
"Düşünmek", "Tefekkür etmek", "Akıl almak"... bizim de öldükten sonra dirileceğimizi bize hatırlatır.
Şubat ayı yılın en kısa ve hikmetli bir ayıdır.
28'ınci günü ise, ülkemiz için en çetin kış günüdür.
O gün; ülkemiz üzerine karabulutların dolaştığı, halkın iradesine gem vurulduğu ve her alanda şahlanan ülkeyi geriye götürülmesi için şer odaklarının ittifakıdır.
Memura, işçiye, emekliye... Cumhuriyet tarihinin en yüksek ücret artışı verildiği halde, denk bütçe ile tüm otoriteleri hayrete düşüren, Prof. Necmettin Erbakan başbakanlığı ve Prof. Tansu Çiller’in yardımcılığını yaptığı hükümet vardı.
Günler 28 Şubat 1997 gösterdiğinde; Milli Güvenlik Kurulu (MGK) olağanüstü toplanmış hükümete karşı "İrtica ile mücadele" kararı almıştı.
İrtica ne idi ve niçin onunla mücadele etmek bu kadar önemliydi.
İrtica; gerici, eskiye dönüş, geri kafalılık, aşırı tutuca, ilerlemelere karşıt olan... Manalarına gelir.
Gerçekten Refah-Yol hükümeti irticai bir iktidar miydi?
Bana sorarsan evet.
Çünkü bu iktidar; ekonomide uyguladığı havuz sistemiyle, gecelik %1000 ve fazlası repo alan faiz lobisinin geliri geriye gidiyordu.
Ağır sanayi hamlesiyle; rant ekonomisi geriye gidiyordu. 
Ücret artışlarıyla, işçi, memur, emekli değil zenginin "köşe dönmeleri" geriye gidiyordu.
İşsizlik, yolsuzluk, rüşvet geri gidiyordu.
Ülkenin nimetlerini yiyen mutlu azınlığın gelirleri geri gidiyordu.
...
Bir şeyler geri gidiyordu. 
Ve onunla mücadele elzem idi.
Bunun için bu gericiler! "En tehlikelisi" ve onlarla mücadele çok önemliydi.
Onun için "irtica" ile mücadele edilmiş, başarılı olunmuş ve iktidar değiştirilmişti.
Yeni bir vizyon ve iktidar gerekiyordu. O da "çıkarlarını zedelemeyecek" tek şart vardı.
Gerisi önemli değildi.
İster başı secdede de kalkmayan bir veli, ister Allah'ı inkar eden bir dinsiz, ister bir deli... Pek fak etmez.
Günümüz de artan; İşsizlik, enflasyon, gelir dağılımındaki adaletsizliğe...
Faiz artışı, dış borçlar, yap işlet devret (garantili gelir) ödenen paralara... Bakıldığında...
Galiba "İrtica ile mücadele" de başarılı olunmuş ve 28 Şubat da hala devam ediyor. 
Selam ve dua ile.