Toplumda ahlaki çöküş
- 30-07-2022 04:44
- 29-07-2022 15:45
- 2656
Günümüzde kamuya açık alanlarda kadınlar, genç kızlar giyim-kuşamlarına dikkat etmiyorlar. Vücut hatlarını, ten renklerini kamuya sergiliyorlar. Ey beden benim değil mi istediğim gibi kullanırım havasındalar. Bu halin oluşmasının sebebi inanç ve iman zayıflığı. Allah’a kulluk bilincinin oluşmamasıdır. Modern hayat sevdasıyla sosyal medya ve moda sektörünün oyuncağı olmuşlar. Batıyı taklit aşağılık duygusunun, zayıf iradenin, şahsiyetsizliğin gereğidir. Beyinler kodlanmış, nefsani arzuların, şeytanın güdümünde sosyal yaşantı sergilenmektedir. Bütün geleneklerin, adetlerin, ilkelerin, inanç esaslarının, ahlaki kuralların yıkılması, tüm ahlaki değerlerin ortadan kalkması, fikri parçalanma, inanç ve imanın sarsılması bir şaşkınlık ve manevi boşluk ve ne olduğumu bilmiyorum halidir. Bu gidiş ahlaksızlıkla helak olan LUD kavminin yoludur. Bu gün toplumda oluşan ahlaki çöküşü önlemenin tek gerçeği insanımızı Allah’ın mesajı Kur’an-ı Kerimle buluşturmak, Kur’an-ı hayatlarına nakşetmektir.
Kur’an-ı Kerimde ahlaki çöküşü önlemenin mesajı verilmektedir. ‘’ Sen ey Peygamber! Eşlerine, kızlarına.(bütün) müminlerin hanımlarına (toplum içine çıktıklarında) üzerlerine (tesettürü tam sağlayan) giysilerini almalarını söyle. Bu onların (mümin ve saygın) kadınlar olarak tanınmaları ve rahatsız edilmemeleri için daha uygundur. Ve Allah zaten tarafsız bir bağış, eşsiz bir merhamet kaynağıdır.’’(Ahzab suresi;59.ayet). Bu ayet kadının iffetini korumasını, ahlaki çöküşe meydan olmamasını bildirmektedir. Ahlak din binasının temelini oluşturur. Ahlak çökünce dinsizlik oluşur. Beden insanın mülkü değildir. Allah’ın emanetidir. Emaneti, emanet sahibinin istediği gibi kullanmak gerekir. Aksi emanete ihanettir. Bu günkü toplumun kadın ve kızları tesettüre karşı çıkarak Allah’ın emanetine, ihanet etmektedir. Dileğimiz odur ki, tesettür karşıtlarının bu ihanetten bir an önce vaz geçmeleri, Allah’ın buyruğuna uymaları.
Ahlaki çöküşü ferden önleyen şu ayeti kerimedir.’’ Mümin kadınlara da söyle, bakışlarını yasak olandan çevirsinler. İffetlerini korusunlar, cazibe ve güzelliklerini, bunlardan görünen kısımlar(yüz, eller ve ayaklar) dışında kamuya açmasınlar.(Özel bir nimet olan cinselliğini genelleştirip kamuya açmayacaklar.) Bunun içinde başörtülerini yakalarının üzerine sıkıca tuttursunlar. Cazibe ve güzelliklerini yalnızca kocalarına, babalarına, Kayın babalarına, oğullarına, üvey oğullarına, kardeşlerine, erkek kardeşlerinin oğullarına, kız kardeşlerinin oğullarına, kendi (evlerindeki) kadınlara, meşru şekilde malik oldukları kimselere, ya da emirleri altındaki cinsel arzudan yoksun erkek hizmetlilere veya kadınların mahrem yerlerinin henüz farkında olmayan çocuklara açabilirler; bir de yürürken gizli olan ziynetlerini teşhir etmek için ayaklarını yere vurmasınlar. Siz ey iman edenler! Toptan günahları terk edip Allah’a yönelin ki, mutluluk ve kurtuluşa erebilesiniz.’’(Nur suresi;31.ayet.) Kadınlar cinsel cazibesini kullanarak erkekleri tahrik etmesinler. Erkeklerin iffetlerini korumalarına yardımcı olsunlar.
Toplumda her gün daha çok görülen ahlaki çöküşün önlenmesinde iman eden, Allah’a karşı sorumluluk bilincinde yaşayanlara da görev düşmektedir. Allah’ın buyruğunu önce yakınlarına, sonra çevresindekilere, bulundukları ortamlarda tatlı dil ve güzel yüzle anlatmaları gerekir. ‘’Ey iman edenler! Allah’tan gelen( buyruklara sımsıkı sarılarak, kötülüğün her çeşidinden titizlikle) sakının. (sizin veya sevdiklerinizin aleyhine bile olsa daima) doğru söyleyin! ‘’ (Bu emri yerine getir) Ki, böylece Allah (toplum olarak huyunuzu, ahlakınızı güzelleştirsin.) İşinizi yoluna koysun ve günahlarınızı bağışlasın. (unutmayın) Her kim Allah ve Resulüne itaat ederek görevini laiki ile yerine getirirse dünyada ve ahirette en büyük saadete ulaşır. En büyük başarıyı elde etmiş olur.’’(Ahzab suresi;70-71.ayet) Kur’an-a göre söz söyleme sanatının vazgeçilmezleri: Hakkı ve doğruyu söylemek. Hakkın zıddı batıl, doğrunun zıddı yalandır. Münasip bir şekilde ve uygun üslupla söylemek. ‘’Fakat ona konuşurken Yumuşak bir üslup kullanın! (o zaman) söz dinler ya da en azından( daha ileri gitmekten) çekinir.’’(Taha suresi;44.ayet) Konuşulan konu hakkında doyurucu, detaylı, eksik bırakmadan konuşmak.‘’ Ama bunlar, Allah’ın kalplerindekini bildiği kişilerdir. Şu halde onları kendi hallerine bırak. Onlara öğüt ver ve onlara konuş; bu içlerinde iz bırakan beliğ bir konuşma olsun.’’(Nisa suresi;63.ayet). Bu tebliğ karşısında o kişi ahlaki çöküşten kurtulur, hidayete kavuşur.
İnsanı yaratan Alemlerin Rabbi; insanın hayatının kurallarını Kur’an-ı kerimde bildirmiştir. ‘’ ‘’ Siz ey iman edenler! Yahudi ve Hıristiyanları dost edinmeyin! Onlar bir birlerinin dostudur. Sizden kim onları dost edinirse, o onlardan olur. Şüphesiz Allah zulme gömülmüş bir topluma rehberliğini bahşetmez.’’(Maide suresi;51.ayet) Kur’an-a göre yaşayan insan bu dünyada ve ahirette mutlu olur. Kendi istek ve arzusuna, şeytanlaşmış kişilerin ayartısına uyarak yaratılış gayesinden uzaklaşırsa, hem bu dünyada zillete düşer, hem de ahirette hüsrana uğrar. Toplum fertlerinin çoğunluğu ahlaki çöküşe giderse, LUD kavminin akıbetine düşmesi kaçınılmazdır. İnsanı insana kul eden modern hayattan vaz geçerek, Allah’a kulluk biliciyle, Kur’an-ı Kerim kılavuzluğunda, Muhammed Resul örnekliğinde nesil oluşturularak İslam bayrağını dünyaya dikmek gerekir. O zaman toplum ahlaki çöküşten kurtulur, hidayete kavuşur. Selam ve dua ile.