Uçuk fiyatlar ve vatandaşın yaşadığı mahcubiyet

Uçuk fiyatlar ve vatandaşın yaşadığı mahcubiyet

Neredeyse haftalık, bazen günlük hatta saatlik değişen fiyatlar karşısında vatandaş, esnafa karşı mahcup duruma düşüyor.

Bu ara ödeme noktalarında kredi kartı ile ödeme yapanlara ‘maalesef limitiniz yetersiz” ikazını çok görmekteyiz.

Çünkü fiyatlar sürekli artıyor ve üstelik fahiş…

Artan fiyatlar karşısında son bir hafta içerisinde vatandaşın yaşadığı mahcubiyet ve şaşkınlığına şahit olduklarımdan birkaçını örnek vereyim.

Bir kurumun özelleştirdiği bahçesinde bir etkinlik sonrası 10 arkadaşla beraber bir çay içelim diyoruz.

Yarım saatlik zaman diliminde toplam 10- 15 çay ve su geliyor masaya.

Kalkacağımız sırada emekli bir eğitimci arkadaşımız cüzdanından garsona 100 lira uzatıp ücreti kesmesini istiyor.

Elinde hesap sümeni olan garson parayı ödeyen eğitimciye yöneliyor.

Küçük hesap sümeni alıp açan eğitimci para üstünü beklerken içinde eksik para bilgi fişi vardı.

Cebinden 25 lira daha ödeyince toplamında 10–15 çay ve su için 125 lira ödeyince hem mahcup oldu hem şaşırdı.

Tabi sadece eğitimci değil, hepimiz şaşırdık.

Bunun üzerine bahçenin ait olduğu ilgili kurum yetkilisine karşılaştığımız durumu ve şaşkınlığımızı anlatarak “kurumunuzun bahçesindeki işletmenin fiyatlarının belirlenmesinde kiralama sözleşmesinde bir ibare var mı” diye sordum.

Gelen cevabı aynen sizinle paylaşıyorum;

“Bizim fiyat denetimi ve belirleme yetkimiz yok kiracı ile. Dün Ankara'da 4 tatlı, 4 su, 4 çay içtik toplamında 225 lira ödedik. Maalesef her şeyin fiyatı uçuk”  cevabını verdi.

Diğer bir örnek;

Sabah fırında ekmek alırken bir kadın 5 ekmek istedi. Fırıncı ekmeği paketledikten sonra kadın, 20 lira uzattı. Fırıncı ekmeğin zamlandığını ve fiyatın 5 liraya çıktığını söyleyince kadın mahcup olmuş bir şekilde üzerinde başka para bulunmadığından için 1 ekmeği iade etmek zorunda kaldı.

Son örnek ise;

Bir market, sabah müşterisine mesaj yolu ile gönderdiği SMS’te 100 lira dediği ürünü almaya gelen vatandaşa kasada 125 lira fiyat çıkarınca vatandaşın şaşkınlığına şahit oldum.

Kısaca son zamanlarda vatandaş hem fahiş fiyatlar karşısında mahcup duruma düşüyor hem de ekonomik olarak sıkıntı yaşıyor.

Küresel bile olsa artan döviz fiyatı ile birlikte fahiş fiyatlar vatandaşın belini büküyor.

Şayet gerçekten faizle mücadelenin bedeli ise artan hayat pahalılığı ve dövizde artıştan dolayı vatandaş olan bitene akıl erdiremiyor.

Şu fahiş fiyatlara ve vatandaşın mahcubiyetine acilen bir çözüm bulmak gerekir.

Ekonomideki kötü gidişata bir dur denilmeli artık.

Asgari ücretin artırılması, memur ve işçi maaşına zam yapılması tek başına çözüm sağlamayacaktır.

Esnaftan işverene, işsize, köylüye, çiftçiye kadar herkes zamlar yüzünden şikâyetçi ve tedirgin.

Kısacası ipin ucu tam kaçmadan piyasaya acil istikrar şart. 

Artan fiyatlar, art arda gelen zamlar, döviz ve altın fiyatındaki fahiş artışın sebep ve sonuçlarını iyi okuyup çözümünü de bir an önce bulmak gerekir.