Unutulmuş Bir İbadet; İtikaf
- 04-04-2023 01:21
- 03-04-2023 17:21
- 32
Unutulmaya yüz tutmuş, bazen eleştiri konusu olmuş ve sünnet olan ibadetlerden biri de itikaftır.
Özellikle bu ibadeti yerine getirenlerin medyada ve bazen kişiler arasında eleştiri konusu olmakta, hor görülmekte ve kınama yapılmaktadır.
Camide yatanları bekleyenleri gördüklerinde "burası otel değil" eleştirisi yanlışların başında gelmektedir.
Bir kısım işi bilmeyen namaz ehli tarafından da eleştiri konusu olan ibadet sünnet olan itikaf.
Peygamber sallallahu aleyhi ve sellemin sünneti olan itikaf; Müslüman bir kimsenin niyet getirmek suretiyle az da olsa camide beklemesi demektir.
Camiye giren kişi "niyet ettim itikafa girmeye" ile camide geçen süre onun için bir ibadettir.
Şafii mezhebine göre her Cami girişimizde bu niyeti getirmek ve bu ibadeti yapmak sünnettir.
Ancak Ramazan ayında müekket sünnet Ramazan'ın sonuna doğru ise daha da önemli bir ibadettir.
Hz Ayşe radıyallah annemizde rivayet edilen bir hadiste Peygamberimiz sallallahu Aleyhi ve Sellem vefat edinceye kadar Ramazan'ın son 10 gününü itikafa girer ve derdi ki: "Kadir gecesini Ramazan'ın son 10 gününde arayın" derdi. Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem'in vefatından sonra zevceleri de itikafa girerdi. (Buhari Müslim)
İtikaf; kelime olarak bir yerde bekleme durma ve kendini orada hapsetme demektir.
Fıkıhta yani dindeki yeri ise; akıl, baliğ ve mümeyyiz kudretine sahip Müslüman olan kimsenin 5 vakit namaz kılınan bir mescitte ibadet niyetiyle bir süre durması demektir.
İtikafın 4 rüknü vardır.
1- Niyet getirmek.
Niyet etmeden camide kalmak itikat sayılmaz. Niyeti ise; "camide itikafa girmeye niyet ettim" demesi dir.
Muayen yani belli bir zaman belirtmediği vakit dilediği kadar kalabilir. Ancak zamanı belirtmişse mesela bir gün iki gün bir saat yarım saat veya Nezir etmişse o nezrine uygun olarak kalması gerekir.
Bir kişi bir camide belli bir zaman dilimi için itikafa niyet ederse o zaman dilimi kadar kalması gerekir bu zaman zarfında herhangi bir sebeple camide çıkar tekrar camiye girerse yeniden niyet etmesi gerekmez.
2-Cami veya mescit olması gerekir. Yani ihtikafı camide veya mescitte yapması gerekir. Evde veya Bir hücrede itikafa girilmez. Cuma namazının kılındığı bir camide itikafa girmek daha efdaldir.
Örnek Diyarbakır'da ulu cami'de Ramazan ayında milletin camide beklemesi yatması uyuması (bilenler) itikaf sünnetinin bir gereğidir.
3- Az da olsa camide bir miktar kalmak. Camide oturmasada ayakta kalmak veya dolaşmak da kafidir.
Fakat sadece camide geçmek itikaf için kafi olmaz.
Namaz için camiye giren birisi Cami girişinde itilaf niyetini getirip camide namazını kılarsa bu sünneti yerine getirmiş olur.
Kimiler itikafa girebilir. Yani mütektif (itikafa bulunacak kimseye) de aranan şartlar:
A-Müslüman olmak.
B-Akıllı olmak.
C- Hades-i Ekber (cenabet hayız ve infaz'dan) temiz olmak.
Demek ki abdestli olmayan veya camide yatan veya abdesti bozulan kişi de itikafa girebilir ve itikafını devam ettirebilir.
İtikafta iken ihtilam yani cenabet olan camide çıkıp yıkanması.
Baygın olmaları, yatmaları ve hatta aklının gitmesi yani deli olmaları dahi itikafı bozmaz.
İtikaf esnasında koku sürmesi güzel elbise giymesi ve oruçlu olması sıkıntı değildir.
İtikaf olan bir kimsenin; çocuğunu öpmesi, saçını taraması, evlenmesi, evlendirilmesi, elbise giymesi, alışveriş yapması dikiş ve yazı ile meşgul olması yemek yemesi caizdir.
Camide mübah söz söylemesi, uyuması ve uzanması da caizdir.
İtikaf her zaman memleket bir sünnettir ancak Kadir gecesinin Ramazan'da olması münasebetiyle Ramazan ayında daha önemlidir.
Özellikle Ramazan'ın son 10 gününü camide ihtikafa girmek müekket sünnetin vacibe yakın olan bir sevabı vardır.
Camilerin namaz dışında kapatılması, diyanetin ihtikaf konusunda cemaati fazla bilgilendirmemesi ve insanların: "burası otel midir? "yatma mı yeri midir?" "Namaz kıl çık" yani caminin Cami olma özelliğini yitirmesi bu ibadetin tekinde en büyük sebeplerdir.
Oysa işi olmayanların yaşlıların kahvehanelerde zaman geçirip oyun oynamaları ve zamanlarını boşa geçirmeleri yerine camileri açılsa orada oturulup zikir edilse ve uzanıp yatırsa hem bu ibadet yerine gelmiş olur hem de camiler Cami olma özelliğini yeniden kazanır.