Vicdan muhakemesi
- 14-10-2024 00:00
- 13-10-2024 16:57
- 1386
Vicdan muhakemesinin aslında bir mahkeme süreci gibi işlemesi gerekir. Mahkeme sürecinde bir sanık nasıl muhakeme ediliyorsa vicdanımızda da aynı süreci işletmemiz gerekir.
Bizler genel olarak bir kişi veya bir toplum ile ilgili söylenen şeyler konusunda hemen karar verip vicdanımızda mahkûm ederiz.
Oysa böylelikle haksız bir sonuca varabiliriz. Şüpheli olarak adlandırılan kişi ile ilgili yürütülen soruşturma sonucunda savcı iddianame hazırlayabilir veya takipsizlik kararı verebilir.
Savcı eğer şüpheli hakkında suçu işlediğine dair soruşturma sonucunda yeterli delil elde etmişse iddianame hazırlar.
Savcının soruşturma sürecinde şüpheli olarak adlandırılan kişi hakkında iddianame hazırlayıp ceza mahkemelerine iddianameyi sunarsa bu defa mahkeme durumu ele alır.
Mahkeme iddianameyi kabul edebilir veya iade eder. Mahkeme iddianameyi kabul ederse şüpheli, sanık sıfatıyla mahkemede yargılanır.
“Silahların eşitliği”, “Savunma hakkı”, “Adil yargılanma” gibi anayasal ilkeler gereği iddia makamını temsil eden savcı karşısında savunmayı temsil eden Avukat da sanığın masumiyetini savunur.
“Masumiyet karinesi” gereği bir kişi hakkında kesinleşmiş bir ceza mahkemesi kararı bulunmuyor ise o kişi masumdur.
Kesinleşme kararı ise yerel mahkeme yani ilk derece mahkemesinin ardından istinaf mahkemesi(Bölge Adliye Mahkemesi) ve Temyiz (Yargıtay) süreci sonunda verilen ve kesinleşen mahkûmiyet kararı olarak ifade edilir.
Bir şüphelinin sanık durumuna düşmesi ardından yerel mahkemenin mahkûmiyet kararı vermesi, istinafın mahkûmiyet kararını onaması ve Yargıtay’ın kesinleştirmesi uzun bir süreçtir.
Aynı zamanda bu süreçlerde iddia ve savunma argümanları(Keşif, tanık, HTS, PTS, Yemin, Mobese kameraları, Bulgular, DNA testi vs) incelenir.
Vicdan muhakemesinde de bir süreç işlemesi gerekir. Kolay bir şekilde insanları ve toplumu mahkûm etmememiz gerekir.
Sadece bir söylenti, bir haber, bir dedikodu ile bir insanı mahkûm etmemiz haksızlık yaratabilir. Velev ki o haber veya söylenti doğru olsa bile.
Her söylenen; araştırılmadan, kişi dinlemeden, tanık olmaksızın, şahit ifadesi dinlenmeden verilen karar yanlış ve haksız bir sonuç doğurur.
Bugüne kadar sadece bir defa “Köfteci Yusuf” da köfte yedim. Köfteci Yusuf’un iki şubesinde domuz eti kullanıldığı haberleri yayıldı.
Bu haber akabinde insanlar hemen aksiyon aldı sanırım. Ya da aynı kaynakların haberinin devamı Köfteci Yusuf’un şubelerinin boş olduğunu gösteren resimli haberler servis edildi.
Haberlerin doğru veya yanlış olduğunu bilmiyorum. Ama şunu biliyorum ki, hiçbir muhakeme yapmadan gelen her haberi doğru kabul etmemiz yanlış ve haksızlığa yol açan bir durumdur.