YETİM BİR AİLENİN ÇARESİZLİĞİ...

YETİM BİR AİLENİN ÇARESİZLİĞİ...

“Umuda yeşil ışık yakmak”

Kozluk’ta görev yaptıktan sonra öğrencilerimle bağım kopmadı.

Vee “Kalplere Dokunan Gönüllüler” diye bir grup oluşturduk 35 öğrencimden oluşan.

Çocuklara Atkı-Bere-Eldiven Kampanyası başlatarak bu gönül işini yapmaya başladık. Öğrencilerim harıl harıl destek olmak İçin çabalıyordular.

Bir gün gruba fotoğraf atıldı.

Ev çok kötü durumda üstelik yetim aile en hassas olduğum nokta.

-Hocam bu aile için neler yapabiliriz? diye soru yöneltildi bana.

Ne gerekiyorsa destek olmaya varız dedim. Aileyle bire bir İlgilenen Adem Tufan hocamızla hemen iletişime geçerek neler yapmamız gerektiğine dair fikir alış-verişi yaptık.

Ve kolları sıvadık.

Bulunduğum Bir Kalp Bin Umut Platformunda ki arkadaşlarımdan destek talep ederek yardım gönüllüleri ağını genişlettik. Ailenin durumunu izah eden bir açıklamayı görselleri ile birlikte sosyal medya mecralarında paylaşımlarla destek arayışına girdik.

Yanılmadığımı görmek beni yardım ağı oluşturma işinde umutlandırdı ve kısa sürede gerekli desteği alabildik.

Aile hakkında kısa bir bilgi vermek istiyorum;

Kozluk merkezde bir aile, baba Muzaffer Tahtacı 6–7 ay önce vefat etmiş,

Eşi 5 küçük çocuğu ile yaşam mücadelesi veriyor.

Evin damı toprak ve damlıyor.

Evde beyaz eşya dışında hiçbir şey yok.

Mobilya, çocuklar için baza, elbise dolabı, gardırop, halı özellikle bu saydığım malzemelere ihtiyaç vardı.

Mutfak dolabının yapılması gerekiyordu.

Gerekli destekler gelmeye başlamıştı.

Amaa şöyle bir kanıya vardık.

Derme çatma, kirişsiz-kolonsuz, damı akan bu evin içine yapılacak düzenlemelerin çokta sağlıklı olmayacağı görüşü hakim oldu.

Bu sebeple İlçe Kaymakamlığı, Vakıf Müdürlüğü ve tüm kurumlarla eşgüdüm içinde bir kampanya başlatıp, mevcut evi yıkarak yeni bir ev yapılması İçin kampanya başlatıldı.

İlçe vakıf müdürlüğü vasıtasıyla aileye gerekli aylık nakdi ve gıda yardımlarının yapıldığı bilgisini aldık. Ailenin gıda, kıyafet ve eşya ihtiyacı karşılanmıştı.

Bu saydıklarımız dışında en önemli olan evin yapımı için destek sağlanmasıydı.

Ev yapımı için Kozluk halkı başta olmak üzere Jandarma, Kaymakamlık, Belediye, Esnaf ve diğer tüm dostlarımız,öğrenciler tarafından destekler gelmeye başlanmıştı.

Öğrencilerin kumbarasından destek sağladığını,

Öğrencilerin 50 TL göndersem olur mu demesi,

Öğrencilerin 50-100 TL demeden birlikten kuvvet doğar diyerek gönderdikleri o paralarda manevi olarak bizlere büyük mutluluk verdi.

Kamuoyunun bilgisi olması dahilinde bağış yapılan para miktarı en şeffaf şekilde Adem Hocamız paylaşarak bilgi veriyordu.

Ev için su tesisatından tutun, demir kapının karşılanmasına kadar her şeyi üstlenen Kozluk esnafına ayrıca teşekkür ediyoruz.

Vee aile harabe evden alınıp geçici olarak başka bir eve yerleştirildi.

Yıkım işlemi başlatılarak, yeni ev, yeni umudun yapım işlemi başladı.

İşçiler hummalı bir çalışma içerisine girmiştiler.

Şu ana kadar evin inşaatını takip etmekteyiz. Hedefimiz Kurban Bayramı’nda ailemizi yeni evlerine yerleştirmiş olmak. Ve o mutlulukla çifte bayram yaşatmış olmak.

Cümlelerime şu şekilde devam etmek istiyorum;

Yetimi ağlatmaktan sakının.

Yetim çocuklara olan hassasiyetimi beni tanıyan dostlar çok iyi bilir.

Yetim çocuğun yeri çok ayrı bende.

O çocukların mutlu olması için elimden gelen her şeyi yaparım.

O çocukları üzmeyin.

Gönlümü ferahlatan bir hadis hep gelir aklıma:

Cennette “Dar-ül-ferah” denilen köşke, ancak, müminlerin yetimlerini sevindiren girer.

O halde herkesin yetim çocuklara karşı çok hassas olmasını ümit ediyorum.

Son olarak bu dayanışma kampanyasında destek sağlayan tüm dostlarımıza çok teşekkür ediyoruz.

Evin yapım aşaması devam etmekte.

Desteklerinizi bekliyoruz.