“YİNE GÖNLÜM KARARDI”
- 07-06-2015 23:37
- 20638
Televizyon dizilerini pek sevmesem de bazen istisnai güzel yapımlar oluyor ve tam izlemeye başlayıp birkaç bölümü sevdiklerimle paylaşayım derken dizi düşük reyting kurbanı olup yayından kaldırılıyor. Öyle bir dizi ve güzel bir şarkısından bahsedeceğim.
Mutlu Ol Yeter 8. bölümde yine diğer bütün güzel yapımlar gibi düşük reyting oranlarına kurban edilmiş ya da edilmeye hazırlanılan bir dizi. Dizinin yayınlanan son bölümünde Barış Diri’nin Yine Gönlüm Karardı diye bir şarkısı çaldı. Hafif gitar eşliğinde çalan şarkının sözlerine kulak vermenizi okumanızı istedim.
yine gönlüm karardı/ oysa çok umutluydum/ yağmurlar dinecekti, gökyüzü görecekti, yine gönlüm karardı.
benim yolum yol değil/ bu dünya cennet değil/ kaderin demi vardı/ beyhude miydi her şey?/ yine gönlüm karardı.
yağmurlar altında hayat inadına yürüyeceğim/ yangınlar içinde bir aşk inadına tüteceğim/ bir kalp atışında ömür/ yine de seveceğim../ düşeceğim/ göreceğim..
yine gönlüm karardı.
Tabi şimdi böylesi bir seçim sabahı, bu şarkı ne alaka diyenleriniz çoktur. Bazen, insan psikolojisi, belleği, bilinci, dikkati, algısı dağılıp savrulmak parçalanmak rahatlığını yaşamak istiyor.
Mesela sabah kalkıp sokağa çıkınca kaç aydır yaşanan seçim gerginliği ve heyecanından eser bulamamak mutlu etti beni tutup ufacık tanımadığım çocuğun tekiyle şakalaştım.
Beraber gülümsedik birbirimize. Sonra eve çıkıp eşimle balkonda kahvaltı yaparken, her sabah gelip balkonumuzda bize eşlik eden ve eşimin Cankuş adını verdiği kuşla dahi muhabbet etmek o kadar güzeldi ki sonra bu şarkı “pat” diye gelip düştü masamıza dememe bakmayın aslında ben servis ettim.
Şarkı alıp beni taa 2004 yıllarına götürdü. Yurdun bu yakasının hala kanayan yarasının pansuman edilme çabasından çok tedavisine yeltenmiş bir parti iktidara gelmiş ve herkesi umutlandırmış herkesi inandırmıştı.
En olmadık kişileri bile umutlandıracak kadar heyecan yaratmıştı. Ve işte o partinin o 11 yıllık iktidarından sonra geldiği noktaya baktığımızda umudu bir diğer partiye muhalifine teslim ettiğini görüyoruz.
Muhalifinin sadece ve sadece yüzde on barajını aşma çabası onun 2004’te iktidar çabası ve sonucundan daha çok heyecan yarattı. Ki bu da gösteriyor ki Kürt meselesi ve Kürtler bu ülkenin en büyük dinamiği siyasetin en güçlü lokomotifidir.
Kürtler ilk kez bu denli heyecanlanmış Kürtler ilk kez bu denli tüm farklarıyla birbirine yaklaştı.
Türkler ilk kez Kürtlere bu kadar inandı. Türkiye siyasi tarihinde antidemokratik hükümetlere karşı devamlı bir alternatif olan İslamcılar (!) iktidara gelmiş ve AKP’nin eliyle 11 yılda bütün memleketin İslamcı entelektüel birikimi, iktidar hırsına ve oy hesabına telef edilerek bulaşmadık kir bırakılmadı.
Ülkenin en güçlü iki dinamiğinden biri olan Müslümanları en olmadık kirlere bulaştırdı bu iktidar. Ve sınavı maalesef en kötü şekilde verdi. Artık İslamcılar alternatif olmaktan uzak, adalet ve dürüstlükten fazla içi para dolu ayakkabı kutularıyla anılır oldu. Şimdi o iki dinamiğinden bir diğerinin (ki barajı geçerse) Kürtlerin imtihan zamanı.
Şimdi bunları yazarken hala oy veriliyor olacak ama siz yarın bunu okurken sonuçları biliyor olacaksınız.
Yarın ve yarından sonra ne olacak. HDP barajı geçer ve AKP tek başına iktidar olamaz, ya da HDP barajı geçemez Kürtler siyaseten rol alamadıkları bir mecliste farklı yollarla arzu edilmeyen yöntemlerle söz almaya ve meclise söz geçirmeye çalışır.
İki ihtimal de gerginliğe gebe görünüyor. İşte tam da burada Barış Diri çok güzel söylüyor.
Yine gönlüm karardı/ oysa çok umutluydum/ yağmurlar dinecekti, gökyüzü görecekti, yine gönlüm karardı. Benim yolum yol değil/ bu dünya cennet değil/ kaderin demi vardı/ beyhude miydi her şey?/ yine gönlüm karardı. yağmurlar altında hayat inadına yürüyeceğim/ yangınlar içinde bir aşk inadına tüteceğim/ bir kalp atışında ömür/ yine de seveceğim../ düşeceğim/ göreceğim.. Yine gönlüm karardı.