- 05-11-2015 20:21
- 36
Halk çok iyi öğretmendir!
Öğrenci gibi dersini çalışır, öğretmen gibi ders verir…
Halkı koyun yerine koyan siyasetçilerde elini koynuna koyup, koyun koyun yürür gider!
Aslında bu tablonun çok fazla derinliği yok. Akut gelişen bir durum. Bundan dolayı da girdikleri kabın şeklini alma özelliğine sahip kıvrak siyasetçiler bile bu değişimin hızına ulaşamadılar.
Sürülmeye alışmış halk kitleleri, siyasetçileri sürüyor, ders almaya yatkın kalabalıklarsa kitabın ortasından dersler veriyorlar!
Bunu gören siyasetçiler şokta!
Tedbirli olanlar, yaptıkları hataları anlayanlar, şokta yapılacak ilkyardımı bilenler hemen toparlanıp durumu kurtarabiliyorlar.
Lakin böyle şey mi olur, yıllardır biz böyle sürüyor, böyle yapıyorduk! Bu yola gelmeyen kişiler aptaldır, nankördür, asidir, diyenler kaybetmeye mahkûmdur!
Akut vakayı kronikleştirme yolunda hızla ilerleyen bu patolojik vakalar ülkenin siyasi yaşamına da ciddi katkılar sunmaktalar.
“Siyasette ne yapılmaz dersi”
Ak parti 7 Haziran’a gelirken çok güçlüydü ve bu güce çok uzun süre hükmetmişti. Bu da kadrolarda ciddi bir gevşemeye, rahatlığa ve zafiyete yol açmıştı.
Güç bizde biz her istediğimiz yaparız edası, biz yaptık oldu havası, en iyi bizimkiler yapar postası halktan döndü!
Cumhurbaşkanının meydanlara inip sanki siyasi rakibiymiş gibi Demirtaş’ı ağzına pelesenk etmesi, Cumhurbaşkanı karşıtlarsı için yeni bir kahraman doğurdu.
Koca Cumhurbaşkanının barajı bile geçemeyen bir siyasi lideri sık telaffuz etmesi, halk üzerinde ciddi bir etki yarattı. Bu etki, genel olarak “ismin önüne ve sonuna eklenen itham ve sıfatlardan” bağımsızdı…
Halk bunu gördü ve dersini iyi okudu. 7 Haziran günüde aldığı dersi AK Parti’ye iyi belletti!
Bu kez HDP havaya girdi. İktidar yanlışlarından dolayı kendisine gösterilen teveccühü yanlış yorumladı. Halkın barış gelsin, huzur olsun diye kendilerine verdiği gücü, negatif yönde kullandı.
Birleştirin diye kendilerine verilen desteği ötekileştirme için kullandı. Hâlbuki yıllardır şikayet ettikleri en önemli başlıktı ötekileştirmekti.
Bizden olmayan haindir,
Bizden olmayan Kürt değildir,
Bizden olmayan nankördür, gibi söylemlerle de bu işin tuzu biberi oldu.
İş öyle bir noktaya geldi ki Kürt yakın tarihinin en büyük bedelini ödeyen ve en büyük kazanımlarını elde eden Barzani ve ailesine de hain demeye başladılar.
Sükûnetten değil, şiddetten medet umdular.
Halkın değerleriyle oynadılar.
Bu da onlara kaybettirdi.
Bugün de gördüğüm birçok HDP’li arkadaşım, kendini düzetmek yerine, kendilerine düzelin diyen halka küfretmekle meşgul.
Bu durum HDP’yi ileriye değil, geriye götürür.
İstediğiniz kadar büyük güçler desteklesin sizi. Şayet halk arkanızda değilse yapabilecekleriniz çok sınırlı olur.
Yapılan yanlışları görüp, halka hakaret etmeyi ve hor görmeyi bırakırsanız, tehdit etmek yerine sevmeyi denerseniz, ilk seçimde kaybettiklerinizi toparlayabilirsiniz.
Aksi taktirde bu seyir artarak devam eder.
AK Parti dersini aldı kısmen düzeltmeler yaptı ve karşılığını aldı.
HDP’den de aynı tavır ve duyarlılığı bekliyoruz.
Kendileri için…
Daha aydınlık yarınlar dileğiyle, sağlıklı ve mutlu kalın…