19 Ağustos Kova burcunda Kritik Dolunay

19 Ağustos Kova burcunda Kritik Dolunay

‘Işık yaradan sızar.’   Hz Mevlana

‘Dünya insanoğlu için bir sınav yeridir ve Goethe’nin dediği gibi burası hassas kalpler için cehennemdir. Kutsal kitabımız Kur’an-ı Kerim’de bu bahis “Her nefis ölümü tadacaktır. Sizi bir imtihan olarak kötülük ve iyilikle deneyeceğiz. Hepiniz de sonunda bize döndürüleceksiniz.” ayetinde açıkça belirtilmiştir. Dünyamıza ilişkin kısım ise Tin suresinde “Biz, gerçekten insanı en güzel bir biçimde yarattık. Sonra onu, aşağıların aşağısına indirdik. Ancak, iman edip salih ameller işleyenler başka. Onlar için devamlı bir mükâfat vardır.”şeklinde geçer yani dünyadan ‘aşağıların aşağısı ‘ (esfel-i sâfilîn) olarak bahsedilir .Haliyle bu dünyada koşulsuz bir mutluluk beklemek çok da mümkün değildir. Astroloji öğrenmenin en büyük avantajı da sınav konularımızı , ortaya çıkış zamanlarını öngörebiliyor olmamızdır .Genel anlamda Satürn , retro gezegenler , ay düğümleri , kayron’un bulunduğu burç , ev , yöneticileri ve açıları bize imtihanın nereden geleceğini açıklar’ Onur GÜVEN

Güneş Sistemi’mizin iki

Büyük dev gezegeni Jüpiter ve Satürn, 21 Aralık 2020 Kış Dönencesi Gününün gecesinde 20 Yılda bir gerçekleşen bir kavuşum ile yeni bir döngü başlatmışlardı bu kavuşumun ilk kare açısı bu dolunaya eşlik ediyor olacak, aynı zamanda plütonun da 2020 ‘deki kavuşumun tam derecesinde olması o tarihlerde gündemimizde olan konular ile bağlantılı bir gündemler silsilesini önümüze serebilir, 2 yıl da bir gerçekleşen jüpitere eşlik eden yükselen yönecisi mars kavuşumu da o tarihlerde yapmak istediğimiz fakat cesaret edemediğimiz konulara daha cesurca adımlar atmak noktasında bize potansiyel olarak geniş fırsatlar sunacak fakat bu noktada venüs satrün açılarının muhalefetiyle bizi geçmişteki koşullanma ve değer yargılarının tanımlandığı bir yerde kalmaya da  zorlayabilir, alacağınız karar hayatınız için bir dönüm noktası oluşturabilir ve aynı zamanda kendiniz olma cesaretini bulabileceğiniz bir krılma noktası.

Dünya genelinde; Hak, Hukuk, Adalet kavramlarının büyük hayal kırıklığı yarattığını ve içsel dünyamızın buna büyük bir savaş açtığını aynı zamanda içine çekildiğimiz yeni dünya düzenine uyum sağlamakta zorlandığımızı hissedebiliriz. Genel olarak anormal doğa olayları , depremler, finansal krizler ve zorlanmalar, teknolojik problemler, Devlet yöneticilerinin aldığı kararlarda halkların zor durumda kalabileceği gibi konular gündemlerimizi meşgul edebilir.  Biresel anlamda ; Güneşin Aslanda retro merkür ile kavuşumu zihinsel olarak şişirdiğimiz egolarımızın bir dışa vurumu gibi, geçmiş ile bağlantılı konu kişi ve olaylar deneyimlerinde aldığımız kararların, ego ile alınmadığından emin olmamız gerektiğini vurguluyor, içimizdeki yaralı küçük çocuk egosunun gerçek nedeni üzerinde çalışmamız gerektiğini ve daha anlamlı ilişkiler kurabilmemiz için elzem olduğunu işaret ediyor.

Dolunay haritasını incelediğimde yükselen Koç burcunda Kayronun yerleşmiş olduğunu görüyorum dolayısıyla Bu dolunayın ana temasının kayron üzerinden deneyimleyebileceğimiz anlamına geliyor,  (kayron yaralı şifacı dediğimiz, sentur olarak adlandırılan bir kuyruklu yıldızdır.) Astrolojide en derin yaralarımızı ve bu yaraların gizlediği şifayı gösterir. Anahtar şeklindeki sembolü, bize haritalarımızın kilit noktasını anlatır ve potansiyelimizi açma fırsatı verir. Dolunay  Haritasının ana teması değerlerimiz, maddi dünya algımız ve bunun iç dünyamıza yansıması üzerinden çalışacaktır.

Reddedilen veya bastırılan içgüdülerin açtığı yaralar bir gün karşımıza kendini yeni şekliyle ifade eden bir değersizlik , dengesizlik olarak çıkabilir. Bu fiziksel, zihinsel bir hastalık veya kayıp olabilir, Kayron doğum haritasında kimi zaman bu şekilde görülür.

‘İçgüdüsel aklımızı dinlemeyi bıraktığımızda, içgüdülerimizle bağlantıyı kesdiğimizde haklı geçinen üst yanımız her zaman içimizdeki dengesizliği sabırsızca bir felsefeye otutturmak için çabalayacak, hatta başkalarını da buna ikna edecektir. Haritada Kayron neredeyse bu alanda ele geçirilme ve hükmedilme tehlikemiz vardır. Bir fikir tarafından, bir amaç uğruna ele geçirilebilirsiniz. Delicesine, saplantılı bir şekilde bu uğurda davranarak aslında yaranızı ölümsüzleştirmeye çalışır ve çevrenizdeki herkesi de bunun dogruluğuna inandırırsınız.  Aslında tüm yaptığınız çaresizce içinizdeki acıya direnmektir. Bu durumda Kayron’un hikayesinde olduğu gibi yaramızı ve yaralanabileceğimizi kabul etmeye ihtiyacımız vardır. İyileşebilmenin ön koşulu kabul etmektir. Aynı zamanda ruhumuzun yol göstericiliğini engellemememiz gerektiğini, bazen ulaşılması zor olan iyileşmelerin ruhumuzun aklıyla bize ulaştığını hep hatırlayın’. Baış İLHAN

Esasında bir insanın yaşadığı acı o konudaki  gölgeleri nedeniyle yaşadığı acıdır. Bu gölgeleri öldürmeyi göze almadıkça yaşadıkları bir acı olarak kalmaya devam eder. Sen öyle istedigin icin (gölge yanlarını beslemeye devam ettiğin için) acı çekiyorsun. Orada olan senin görmek istediğin mi yoksa gerçekten olan mı bunun ayırıdına varmak gerekiyor, ama eğer o isteğinin köküne inersen ve onu dönüştürürsen (öldürürsen) iyileşirsin. (Hayat sana bazen istediğini vermez belkide daha iyi planları vardır senin için.)

Pasif agrsif bir öfkyele, kurban psikolojisi yanılgısına çok rahat düşebileceğinizi aklınızda bulundurun, ilizyon dünyasında sınandığınızı bunun kendinize yapacağınız esas yolculuğun gereklilikleri olduğunu esas Oğlanın siz olduğunuzu unutmayın aldığınız kararlar ve denge arayışınız, ruhunuzun aklıyla yapacağınız yolculuk rehberiniz olacaktır.

Yaşayacağınız deneyimler yaralarınızı deşmeye değil, yaralandığınız yeri keşfetmeye ve şifalanmaya neden olsun, geçmişin tozlu sayfalarından ayrılmayı, bırakabilmeyi akışa güvenmeyi özünüzle bağlantı kurabilmeyi hayatı bütün olasılıklarına ramen sistemin bir sahibi olduğuna güven duyarak, şikayet duygusundan şükür duygusuna dar bakış açılarından evrensel gözlemleyebilme olasılıklarınında tercihler arasında olabileceğini hatırlatarak herkese yaşam yolunda kolaylıklar dilerim.

‘İnsan yaralandığı yerden aydınlanmaya da başlar o yarayı bir hayat tecrübesi olarak görüp dönüştürebilirsek nereden hasar aldığımızı, bizi neyin yere yıktığını iyi hesap edebilirsek iyi görebilirsek düştüğümüz yerden daha güçlü bir şekilde doğrulbiliriz.Kemal Sayar

demirsaadet34@gmail.com

 

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ