AB ülkelerinin tarihi karanlık bir tarihtir. Amerika’nın keşfedilmesi ve ardından başlayan işgaller o gün Avrupa ülkesi olan Portekiz tarafından başlatılmıştı.
Ardından İspanya İngiltere ve Fransa gibi yüzyıllar boyu dünyanın birçok yerinde sömürgeleri olan Emperyalist ülkeler Amerika’yı işgal etti.
Amerika’nın işgali beraberinde Amerika yerlileri olan Kızılderililerin soykırıma uğramasını getirdi.
Aynı zamanda vahşi ve barbar bir şekilde zenci kölelik sistemini de başlatmış oldular.
Amerika’nın asıl sahipleri olan Kızılderilileri yok edip altın madenleri, tarlaları, çiftlikleri işgal ettiler.
Ardından Afrika’daki zencileri topraklarından koparıp çiftliklerinde köle olarak kullanılmak üzere gemilerle yeni karaya taşıdılar.
O günün Avrupa’sı Sömürge tarihini başlattı. 1789 Fransız ihtilali ve Sanayi Devrimi ile birlikte yeni pazarlar elde etmek için ulusalcılık akımını yaydılar.
Osmanlı İmparatorluğunun Onlarca milliyeti içinde barış ve huzur içinde barındırması Ümmetçilikten kaynaklanıyordu.
İşte tam da burada Ümmetçilik anlayışına karşı Milliyetçilik ve Ulusalcılık akımları zehir gibi Osmanlı toplumuna enjekte edildi.
Ümmetçilik dışında gayri Müslimlerde Osmanlı’da barış ve huzur içinde yaşıyordu. Öncellikle gayrı Müslimler kışkırtılıp Ulusalcılık akımları ile Osmanlıdan koparıldı.
Nitekim ismi tarihte “Milleti Sadıka” olarak geçen Ermeniler dahi tahrik ve provokasyonlarla Osmanlıya karşı kışkırtıldı.
Ardından Müslümanlar tahrik ve provokasyonlarla Osmanlıdan koparıldı.
Nitekim İngilizlerin Arapları kışkırtıp Osmanlıyı arkadan vurma olayını da biliyoruz.
Aslında Arapların kışkırtılması da kullanılabilecek Arap prenslerinin iktidara gelmesi vasıtasıyla olmuş.
Netice itibari ile Avrupa Ülkeleri “böl, parçala, yut” taktiği ile Osmanlıyı bölmüş, parçalamış petrol ve altın madenlerini yutmuşlardır.
İngiltere; Irak, Filistin, Mısır, Kıbrıs v.s. Fransa Suriye, Lübnan v.s gibi ülkeler oluşturup yutmuşlardır. Oysa kendileri birleşip bir bütün oluşturmuşlardır.
AB Hıristiyan birliği olup aralarında tek bir Müslüman ülke yoktur. AB, coğrafi bir birlik de değildir. Çünkü Güney Kıbrıs Rum Kesimini de içine dahil etmesi coğrafi olmadığı konusunda bir delildir.
AB; Din birliği, para birliği, Sömürge birliğini oluşturdu.
Ancak tarihte yaptığı katliamlar, zulümler, işgaller ve soykırımların vebalini ödeme zamanı gelmiştir.
İşte bugün AB ekonomik ve siyasi istikrarsızlığı yaşamaktadır. İngiltere’nin ayrılma kararı vermesi bir milat olarak görülmelidir.
Zira ekonomisi zayıf olan Yunanistan, Portekiz, İspanya ve İtalya gibi ülkeler de artık ekonomisi nispetten daha iyi olan ülkeler tarafından taşınamayacaktır.