- 26-08-2016 20:47
- 52
Psikoloji de öğrenilmiş çaresizlik diye bir kavram vardır!
Bir kişiyi başarısız olacağına inandırır, sonra köşenize çekilirsiniz. Başarısızlığa inanan kişi, hiçbir fiziki engel olmamasına rağmen, hiçbir girişimde bulunmaz.
Koca bir fil düşünün. Boynuna bir ip bağlar, bunu plastik sandalyeye bağlarsanız, o fil oradan asla hareket etmez.
Çünkü o fil, başının bağlı olduğuna ve kendisinin o bağı çözemeyeceğine inandırılmıştır!
Bizde de yaklaşık 100 yıldır böyle bir çaresizlik var!
Yenemeyiz, bize ödetirler, biz kimiz ki…
Hep boynumuza takılıp plastik sandalyeye bağlanan ipe secde ettik. İtiraz edeni de çok kötü tersledik!
Koca ABD, İngiltere, Rusya veya diğerleri!
Biz kim, onlar kim!?
Teknoloji, para, istihbarat, askeri kuvvet…
Yok abi, bunlar 2 saatte bitirirler bizi!
Olmadı işte, 15 Temmuzda bunların hiçbiri para etmedi!
Halk, meselenin dünyalık metalarda değil, manevi duygularda olduğunu anladı. Tarih boyunca kazandığımız zaferlerin hemen hepsinde, sayı ve teknoloji olarak düşmandan çok daha zayıf olduğumuzu hatırladık.
Sayı ve teknolojik üstünlüğümüze güvendiğimiz çok ender savaşlarda ise çok büyük hezimetlerle karşı karşıya kaldığımızı anımsadık!
Demek ki muzafferiyet, sayı, para veya teknoloji ile değil, inançla ilgili bir şeydir. İnanırsanız, İnanılan size el verir, O size el verirse, siz hiçbir zaman yenilmezsiniz!
Dün gördük, bugünde görüyoruz!
ABD size 2 saatte dersinizi verir diyenler, 15 Temmuzdan ders almadı, dün 2 numaralı adamlarını, vali yardımcısının karşılamasını seyreylediler!
Suriye’de ki planlarını altüst eden bir hamle ile sınırımızın bir kısmını temizledik!
Gözlerinde ki korku, kin ve hainliği izledik!
Ama yemediler bizi, yiyemediler!
Çünkü biz, 3 bin kişi ile 100 bin kişiye kafa tutan kahramanların torunlarıyız!
O sandalyeye bağladığınız ipi, sandalye ile birlikte fırlatıp attık!
Sizin ipinizle yaşamak yerine, şereflice ölmeyi göze aldık!
Gözünüzün içine baka baka, öldü dediğiniz Osmanlı burada dedik!
Korkmuyoruz, çekinmiyoruz!
Şehid olmak için bekleyen milyonlarca gencin heyecanını hissediyoruz!
Haçlının oyunu bozmak için kendini tankların altına, uçakların üstüne atmak için bekleyen milyonlarca mücahidi görüyoruz!
Dünya emperyalizmi de gömdüğünü sandığı hilafeti, Selahaddin i Eyyubi’yi, Fatihi, Yavuz’u, görüyor!
Gören gözlerinize mil çekeceğiz Evvel Allah!
“Abd bizi yer” diyen zevatlara da; 10 bin km uzakta ki file güvenip, kapıda ki aslana kafa tutmayın diyoruz!
Fil gider, aslan kalır, o tuttuğun kafa, ham olur!
Dün dedik inanmadın, bugün geç, yarın çoook geç...
Herkesin, gücünü, yerini, kendini ve haddini bildiği yarınlar dileğiyle, sağlıklı ve mutlu kalın…