- 11-10-2017 20:44
- 10366
ABD ile ilgili birçok köşe yazmıştım.
Emperyalist ülkelerin dostları olmaz, dostluklarına asla güvenilmez.
Onların kan emen vampir gibi kanlı elleri ve dişleri, aynı zamanda çıkarları vardır.
Zaten uluslararası ilişkilerde dost ülke düşman ülke diye bir kavram tanımıyorum.
Zira savaşan ülkeler bile bakıyorsunuz masaya oturup anlaşabiliyorlar.
Milyonlarca insanların ölümleri pahasına o anlaşma yapılabiliyorsa masaya oturabiliyorlarsa savaşmayıp ölümlere ve büyük tahribatlara sebep olmadan da oturup anlaşabilirlerdi.
İşin sonunda barış ve anlaşma söz konusuysa…
Şimdi gelelim ABD’ye;
Bu ve buna benzer profiller içeren ülkelerin ne dostları olur ne de dostluklarına güvenilebilir.
Neden ABD’nin savaşı kaybettiği için Japonya’ya atmış olduğu atom bombalarını unutuyor insanlar?
Niçin hatırlamak istemiyorlar.
Bu utanç veren ve insanlık dramının faili ABD değil miydi?
Vietnam’a yaptıkları unutuldu mu?
Şimdi de bizimle uğraşıyor bu bin bir maske emperyalist ülke, FETÖ’yü iade etmiyor.
FETÖ’nün üst düzey yöneticilerini ve oraya kaçan 15 Temmuz darbe girişi faaliyetinin faillerini koruyor kolluyor iade etmiyor.
Bu nasıl bir davranış?
Bu tarzıyla kendisinin kimliğini sicilini yeterince ortaya koymuyor mu?
Bu vize sorunu derin krizlere neden olacak çok yönlü bir olumsuz davranıştır.
Bu saygısız ve tutarsız davranışa en acil önlemleri ve kendilerine de en ağır karşı hamlelerimiz yapmalıyız diye düşünüyorum.
Pasif kalmamız yahut alttan almamız onları daha da başka adımlar atmasına neden olacaktır.
Türkiye ABD’nin bir eyaleti değildir mandası değildir ve süper güç olarak kendini Dünyaya ilan eden bu dansöz ülke, ağzının payını almaması halinde inanıyorum ki çok daha farklı olumsuzluklara ve ülkemizi milletimizi üzmek isteyecektir.
Bu onların yapısında vardır.
İktidarın bu konuda acil önlem ve eylem planları olmalı mutlaka da vardır diye düşünüyorum.
Gelinen noktaya dikkat edin.
Yakın bir geçmişte Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan-Trump ile ikili görüşmeler yapıp dostumuz ve müttefikimiz ABD ile çok olumlu kararlar aldık.
Görüşmelerimiz çok sıcak geçti bu ve buna benzer demeçler verdikten sonra ABD dansözünün çıkardığı vize krizi tesadüf mü?
Bir plan bir proje mi?
Ben bu konuda iyimser düşünmüyorum.
İyimser düşünmek, saflıktır, kandırılmaktır.
Ancak dışişleri ve uluslararası ilişkiler gözden geçirilmeli çok akılcı politikalar üretilmeli.
Her an her şey olur olabilir ihtimaliyle her tür tedbiri almak elbette ki lehimize olacaktır.
İktidarın bu konuda fazlasıyla deneyimli olması gerekmektedir zira yaklaşık 15 yılı aşkın bir iktidar çok çok başarılı olmak durumundadır.
Zaten Trump çok başarılı bir siyasi değildir.
Zira deneyimli olmuş olsaydı bu skandal vize sorunu yaşamazdık.
Bu sadece skandal bir sorun değil aynı zamanda rezalet ve iki yüzlülüktür.
Tarihe not düşüren ve utanç dolu bir karardır.
İsterdim ki ve halen de kalben istiyorum ki bu tehlikeli ve çirkin oyunu oynayan ABD eninde sonunda özür dilemeli.
Kendi haline bırakılırsa özür dilemez bu emperyalist ülke.
İşte başarılı bir politikayla ve alınacak karşı tedbir, kararlarla başarılı siyasetle onları diz çöktüren ve özür dileyecek hale getirelim.
Bu vize sorunu ekonomik olarak siyasi olarak ve psikolojik olarak bize olan negatif maliyetin çok daha fazlasını da kendileri de ödemeliler.
Ödesinler ki bu ve buna benzer yaptırımlarla bir daha karşılaşmayalım...