AÇIK KAPILI MÜDÜRLER

AÇIK KAPILI MÜDÜRLER

Bir kapının açık ve kapalı olmasını çok önemsiyorum

Kapının açık ve kapalı olması atasözlerinde, kişi ve aile özelliklerinde de kuruluyor.

Mesela Kürtçede “derkevî ve derî vekirî” (kapısı açık, açık kapı) sözcükleri birçok anlamda kullanılıyor.

Dervekiri, kapısı sürekli açık olan, misafirperver, mert, cömert anlamındadır.

Deri vekiri de aynı özelliklere sahip şeffaf ve açık kişi anlamına geliyor.

Bu iki kelimeyi bu yüzden çok seviyorum.

Bu uygulamaların sadece kişinin ikametgâhında değil, bütün kamusal alanlarda da uygulamasını da benimseyen ve görev yaptığım bütün konumlarda da fiilen uygulayan biriyim.

Bu yüzden görevi başındayken kapısı sürekli açık olan idareci ve kurum müdürlerini her zaman takdir ederim.

Vatandaşın, bir makama gittiğinde görüşeceği kişi ile direk yüz yüze gelmesi gerektiğine inanırım.

Şehrimizde kapısı açık olan yöneticiler olduğu gibi, kapısı kapalı olan müdürler de var.

Elbette kapı sürekli açık olacak diye bir durum söz konusu değil.

Bir toplantı esnasında, kurumsal bir özel bir mevzunun görüşmesi esnasında kurum müdürünün kapısı kapalı olabilir.

Ancak vatandaş veya personellerle sıradan bir görüşme esnasında veya hiç kimse yok iken bile bazı müdürlerin kapısını kapatmalarına hiçbir anlam veremiyorum.

Bir kere bu, şeffaflık ilkesine de aykırıdır.

Tabi ki 'kapısı kapalı olan her müdür görevini laiki ile yapmıyor' demiyorum.

Sadece kapının açık olması daha doğru olur.

Bana kalsa tıpkı Avrupa ülkelerinde olduğu gibi kamu kurumları binasında, katlarda ve odalar arasındaki duvar yerine şeffaflığı esas alacak camlar konulması daha doğru olur.

Bu durum, sadece şeffaflık değil,   amirin çalışanları denetlemesi açısından da önemli ve gereklidir.

Yani çalışma ofisinin bir başından öbür başına kadar yöneticinin, çalışanı ile arasında birbirini görmesine engel olmayacak bölmeler olması, birbirlerini rahatlıkla gözlemleyebilecekleri bir ortam oluşturulmalıdır.

Gerçekten şeffaflığı ve verimli çalışmayı esas alan şehrimizde birçok örnek idareci ve müdürü sayabiliriz.

Mesela Valilik Basın Müdürü Vahap Asma tam 30 yıldır kesintisiz idarecilik yapıyor, hiçbir zaman kapısının kapalı olduğuna şahit olmadım.

Yine, İl Kültür ve Turizm Müdürü İhsan Aslanlı hakeza.

Bu tutum sadece şeffaflık açısından değil, iş verimliliği ve her vatandaşa eşit mesafede olma açısından da önemlidir.

Eminim siz de karşılaşmışsınızdır, bir müdürle görüşmeye gittiğinizde birçok kez makam kapısı kapalı olduğundan, sekreter ya 'müdür bey yok' veya 'toplantıda' diyor.

Oysa kapı açık olsa vatandaş ile müdür hemen göz göze geleceklerdir ve belki de vatandaşın işi ayaküstü 1 dk bile sürmeden bir görüşme ile çözülebilir.

Özellikle bazı tipler var, işleri güçleri makam sahibi olanları meşgul etmektir.

Saatlerce makamları boş yere işgal edebiliyorlar.

Ancak kapısı açık olanlarda makamların boş yere işgal edilmesi söz konusu değildir.

İşi kuruma düşen her kişi içeriyi görebildiğinden, kurumları boş yere işgal edenlerin sohbetleri bölünmüş oluyor.

Bu yüzden bazı istisnalar hariç tüm müdürlerin kapısı açık olmalıdır.

Yazımda iki kurum müdürünü örnek verdim.

Özellikle belediye valilik binasında da görevli birçok müdürün kapısı açıktır.

Umarım kapısı açık müdürlerin sayısı daha da artar.

Çünkü kapısı açık olanın gönlünün de ufkunun da açık olduğuna inanıyorum.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ