- 04-07-2022 08:47
- 04-07-2022 14:55
- 3832
Bu güne kadar o kadar çok af yasası çıktı ki artık vatandaşa gına geldi.
Kimisi için af bir fırsat ise de kimisi çıkan af’la kendini enayi görüyor ne yazık ki.
Tabi af denince akla ilk gelen, cezaevinde çeşitli nedenlerle bulunanların affı veya ceza indirimi oluyor.
Ama benim söz ettiğim af ise daha çok gelirler kanununda borcu bulunanlara yönelik af, imar affı ve öğrenci affı gibi aflardır.
Daha bir af gelmeden diğeri geliyor.
Oldu olacak af bakanlığı da kurulsun.
Affın affı bile çıkmaya başladı.
Vergi, sigorta prim borcu,
Kaçak köprü ve paralı yol geçişi,
Trafik cezaları,
Gümrük cezaları,
Emlak borcu,
Su borcu,
Tarım kredi borçları,
Kamuya ne kadar borcunuz varsa, devam eden aftan daha kapsayıcı bir af geliyor.
Her seferinde farklı bir bahane ve gerekçe.
Affın üzerinden bir sene geçmiyor devlet yine alacaklı duruma düşüyor.
Borcunu ödemeyen milyonlarca kişi birikiyor.
Demek ki af çözüm olmuyor.
Demek ki bu iş ya alışkanlık haline geldi ya da vatandaş devletin alacakları altında ezildiğinden borcunu ödeyemeyecek durumdadır.
Af her zaman tartışma konusu olmaktadır.
Kimine göre gerekli kimine göreyse gereksiz.
Şimdi de gündemde gelir vergileri ödemleri ile ilgili düzenlemenin süresinin uzatımı, öğrenci affı ve 2021 yılından önce yapılan binalara su ve elektrik hattının verilmesi affı gündemdedir.
Vergi borçlarını ödemeyenler, okulunu önemsemeyenler ve kaçak bina yapanlar bu affa seviniyor.
Kanun ve kurallara riayet eden, ödemelerini zamanında ödeyen, binasını imara göre yapan kişiler ise her zaman olduğu gibi kendini enayi gibi görüyor.
Aslında bu kadar çok af kanunu, kurallara ve nizama uyan vatandaşın kafasını da karıştırıyor.
Herkesin kafasındaki soru “nasıl olsa borçlarla ilgili yeni bir yapılandırma ve af çıkacak ödemesem mi?”
Anlayacağınız bu kadar af biraz fazla oldu.
Sürekli af çıkarılacağına, gelir vergileri ve diğer para cezaları ile ilgili düzenlemeler yapılmalıdır.
Zamanında ödemesini yapmadığına göre demek ki vergi borçları ve cezalar vatandaşa ağır gelmektedir.
Affı bir nimet ve bir lütufmuş gibi vatandaşa sunmak yerine sorunun ana kaynağına inilmelidir.
Affa lütuf ve vatandaşa iyilik olarak bakıldığından, iktidar ve muhalefet partileri bir bu noktada uzlaşabiliyor.
Kimse neden her sene bu kadar ödenmemiş borç birikiyor diye kendine dert etmiyor.
Sorunun kaynağına inilmedikçe, vergi ve cezalarda adilane bir yol bulunmadıkça değil bir af, affın affının affı bile gelse bu sorunu çözemez.
Aflardan gına geldi artık, yeni çözüm ve düzenlemeler şart.