- 26-01-2020 17:36
- 16278
Kıyamettin kopmasına yakın ve fitnelerin peşi sıra geldiği zamana ahir zaman denilir.
Ahir zaman ve Kıyamet ne zaman kopacak sorusuna net cevap vermek dinen mümkün değildir.
Ancak; Kıyamet kopmadan önce meydana gelecek olaylar (alametleri) Peygamberimiz sallallahu aleyhi ve sellemin hadislerinde belirtmiştir.
Bu âlametlerin küçük olanlarının tamamı ve hatta büyük alametlerin çoğu meydana gelmiştir.
Ebu Hüreyre(ra) rivayetle Peygamberimiz sallallahu aleyhi ve sellem: "Biriniz namazda tahiyati bitirdiği zaman dört şeyden Allah'a sığınarak şöyle desin 'Allah'ım, cehennem azabından ve kabir azâbından, hayat ve ölüm fitnesinden, deccâlin fitnesine uğramaktan sana sığınırım.'"(Müslim, Ebu Davud, Nesâi)
Ahir zamanda ortaya çıkacak DECCÂLİN fitnesi öyle büyük ki Allahın resulü bile Allah'a sığınmıştır.
Kıyamet âlametlerini yazmaktan ziyade 14 asır ve sonrası oluşacak insan ve özellikle Müslüman ülkelerdeki Müslüman'ların profili hakkında yazmayı uygun buldum.
İslam âlimleri 14 asır ve sonrasını çok zor ve fitnelerinin çetin olacağını belirtmişlerdir.
Babamın yanında ders alırken tahminen 1970 li yıllardı "Kırnı çarda" yani 14 asır(Hicri takvime göre) hakkında bir sohbeti(Kürtçe idi Türkçe yazıyorum) sizlerle paylaşayım.
Bana dönerek;
-14 asır niye zor?
Babam bu tür sorular sorduğunda susar cevap vermesini beklerdim yine öyle yaptım ve o devamla;
-Oysa hayatımızı kolaylaştıran bir sürü gelişmeler var. Geçmişle kıyaslanamayacak kadar imkanlar var neden zor? Susmaya devam ettim;
-Evlat İslam ahlakına uygun yaşamak ve İman ile kabre girmek çok zor da ondan.
Sonra şu menkıbeyi anlatı.
Şöyle ki; "Yahudi bir papaz Müslüman’ın birine 'senden yüz bin dirhem alacağım var' der. Müslüman; 'Tüm mal varlığım 100 bin dirhem olmadığı gibi sizden böyle bir borç almamışım.' diyerek yemin etsede Yahudi kabul etmez ve "ya paramı verirsin yada; 'on dördüncü asrın Müslümanlarından olayım ki senden borç para almamışım' diye yemin edeceksin."
Adam israr ve yeminlere rağmen Yahudi bu teklifinden vaz geçemez.
Yahudinin kendi yemininden baska hiç bir yemini kabul etmediğini gören Müslüman "bu işte bir hikmet var' düşüncesi ile yahudiye; "bana musade et ya istediğin yemini yapacağım ya da parani vereceğim" der.
O da kabul eder.
Bu müşkil durumda ancak "ilmin anahtarı" olan 'Hz. Ali (Allah ondan razı olsun) bana yardim edebilir" diye düşünerek ona gider.
Olan biteni anlatir.
Hz. Ali(ra) dinledikten sonra ona "Şu deveye bin şu dağı geç ondan sonraki daği dolan gel İnşaAllah sorunun cevabını veririm.
Adam da bu tavsiye üzerine deveye biner yola koyulur.
Birinci dağın yanında geçerken (af edersiniz) köpekler ona hücum eder. Bakar ki büyük köpek tepede oturmuş küçük köpekler ona saldiriyor. Olması gereken büyük köpeğin ön safta ona saldıran olmasıdır.
Oradan hızla uzaklaşırken nar tarlasına rastlar yorgun ve susuzdur.
Narlar da çok iyi gözükmektedir. Bir nar koparır kırar bakar ki içi berbat, bir tane daha ve bir tane daha hepsi aynı.
Oradan da ayrılır bakar ki üç kazan yan yana dizilmiş içinde bir şeyler kaynıyor. Yiyecek ümidiyle yaklaşır bakar ki üç kazanın, sağ ve soldakiler su ile dolu ortadaki boş.
Kaynayan suları fokurdamakta fışkıran sular sağdakinin sola, soldakinin de sağ kazana dökülüyor. Ateşin en fazla yaktigi ortadaki kazan susuzluktan yanmak üzere olduğunu görür.
Oradan da ayrılır bakar ki bir horoz temiz bir hal ile dala çıkar öter sonra oradan iner pisliğin içine dalar.
Oradan da ayrılır bakar ki bir tenekeden fazla altın.
Adamın bir kocaman altın yığınını küçük bir kutuya koyar altın biter kutu dolmaz.
Adam gördüğü hayret uyandırıcı olaylara bir anlam veremez ve Hz. Ali (ra) yanına gelir.
Hz. Ali(ra) ona " Ne gördüm?" diye sorar.
Devamı gelecek
Selam ve dua ile.