Ahlaki çürüme

Ahlaki çürüme

Toplumun ahlaki çürümesi kayıtsızlık ve sorumsuzluğun neticesidir. Vicdanın üzeri ses ve ışık geçirmez bir perde ile örtülmemiş her kesin, bu toplumun maruz kaldığı ahlaki çürüme ve yozlaşma karşısında avazı çıktığı kadar haykırması gerekir. Bu gidiş nereye? Geçtiğimiz Ramazan ayında ramazanın adabına uymayan, alenen yiyen ve içen kalabalıklar cadde ve sokaklarda boy gösterdi. Ahlaksızlığı hayat tarzı haline getiren genç nesil alenen toplum içinde şehveti arzularını tatmin etmesi.  Ahlaki çürümenin göstergesi. Bu nesil bu hale nasıl geldi? Gündemin konusu olmalıdır. Ahlaki çürümeye dur demenin yolu! İnsanın yaratılış gayesini hayat tarzı haline getirmektir. Nesilde Allah’a kulluk bilincini oluşturmaktır. Allah’ın mesajı Kur’an-ı kerimden uzaklaşan nesli, Kur’an-ı kerim ile tanıştırıp, hayatlarını inşa etmelerini sağlamakla mümkündür.

  90 yıl önce rejimin kurucusunun İzmir iktisat kongresinde dile getirdiği ‘’ahlakı ve dini olanlar aç kalmaya mahkûmdur.’’ Zihniyetinden yola çıkanların getirdiği bu hazin ahlak çürümesi hiç de sürpriz değildir. Çağdaşlık projesi altında yürütülen toplummühendisliği le bu günkü hale gelindi. Ahlakın yerini çağdaşlık aldı. Bizi biz yapan bütün dini değerler laiklik adıyla engellendi. Kur’an-ı Kerim hayattan uzaklaştırıldı. Kimliğimiz yakıldı, kişiliğimiz yok oldu. İşte bu günkü manzara, bilinçli politikayla ahlak ve dinden arındırılmış neslin sergilediği durum. Sahte şöhretlerle onların sırtından ahlak katliamı gerçekleştiren medya ve bunların peşine takılan bilinçsiz kitleler. Bu kitleler; dinsiz bir ahlaka, ahlaksız bir vicdana sahip. Ahlaki çürüme içinde.

  Ahlakla zenginliğin bir arada olmayacağına inandıkları için ahlaksız bir ekonomimiz oldu. Para ahlaksızlaştı, haramzade türedi. Hortumculuk, rüşvet, suiistimal ve ekonominin belini büken faiz ve rantiye hayatı yaşanmaz hale getirdi. Eğitim sistemi kendi değerlerini inkar etti. Eğitim zede nesil türedi.Değersiz, kimliksiz, kişiliksiz ahlaksız nesil. Sokaklar, caddeler bu neslin gösterileriyle doludur. Erkek dişi ayırımı ortadan kalkmış, erkekler kadın, kadınlar erkekleşen bir nesille karşı karşıyayız. Bu hal ve gidiş ülkenin beka sorunudur. Bu gidiş nereye? Kavimleri helak eden: içki, kumar, faiz, ırkçılık, eşcinsellik dahil bütün günahların resmileştiği, kurumsallaştığı, vergiye tabi olduğu, reklamının yapıldığı, modern cahiliye döneminde sınav oluyoruz. Aklı başında olanlar bu gidişe dur demezse helak oluruz. Kur’an-ı Kerim bilinciyle feraset sahibi olalım. Onun, bunun oyuncağı olmayalım. Felakete gidişe, ahlaki çöküşe dur diyelim.

   Ahlaki çürümenin temelinde laikliğin dinin yerine geçmesidir. Laikliğin ahlak olmayacağı sorunudur. Çünkü ahlak yaptırım gücünü vicdandan alır. Vicdana yaptırım gücünü sağlayan imandır. İmansa din tarafından inşa edilir. İnsanda vicdanı ancak din oluşturur. Seküler ideolojiler insanda vicdan oluşturmaz. Laikler ahlaki olmak zorunda değildir. Fakat bir Müslüman ahlaki davranmak zorundadır. Müslüman hatasında tövbe ile yükümlüdür. Yaptığı her ahlaksızlık onun imanını zedeler. Her günahın ahirette yaptırım olduğuna iman etmiştir. Fakat Laikliğin tövbe ve dua müessesesi yoktur. Ahiret inancı ve hesap günü kaygısı yoktur. Laik akıl tek dünyalıdır. Dolayısıyla ahlak zemini yoktur. Alkolün, faizin ve çıplaklığın laik ideolojinin bu ülkede üç kutsal oluşu tesadüfi değildir. Kur’an-i ifade ile: ‘’ Bu sonuç yaptıklarınızın eseridir. Değilse Allah’ın kullarına zulmetme ihtimali asla yoktur.’’ (Enfal suresi;51.ayet)

  Ahlaksız güç insanları dini yoldan çıkarıyor. Bu duruma karşı insanımızda Kur’an-a sadakat ve teslimiyet gösteren akıl ve tasavvur şart. İman ve selim akla dayalı bilgi ahlakı, vahye dayalı yöntem ahlakı, sünnete bağlı davranış ahlakı. Bunları yapan Müslümanlar topluma umut kaynağı olacaktır. Ahlakın ve erdemin temsilcisi olmak Müslümanım diyenin görevi ve sorumluluğudur. Duruşumuzu kontrol edelim. Mevcut küresel sapmanın tek alternatifi olan inanç sistemine mensup olmanın gururunu ne kadar yaşama hakkına sahip olduğumuza karar verelim. Yeryüzünün ikindisini yaşadığı bir zaman diliminde.Vel-asr suresiyle andımızı tazeleyelim. ‘’ Asra yemin olsun ki, insanlık hüsrandadır. Ancak : iman eden aklının güvenliğini garanti altına alan (çünkü akıl kendini güvende hissetmeyince çalışmaz) güzel ve yararlı davranış ortaya koyan, hakikati tavsiye eden (bedelini ödemek gerektiğinde) hakikat üzerinde direnişe çağıran müstesna.’’(Asr suresi) Yine:  ‘’ Ancak kim dönüş yapar,(yürekten) inanır ve sorumlu davranırsa, Allah işte böylelerinin kötü gidişatını iyi gidişata tebdil edecektir. Hem zaten Allah tarifsiz bağışlayıcı, eşsiz merhamet kaynağıdır.’’(Furkan suresi;70ayet). Rabbimiz bizi günahtan sakındıranlara öncülük yap!

  İnsanlığın selameti: bu günkü ahlaki çürümede, cahiliyet, arzu ve şehvet karanlığında, değerlerin, ölçülerin bozulduğu, her şeyin allak, bullak olduğu günümüz gidişatından kurtulmanın yolu, genç nesli, Allah’ın mesajı: insanlığı ebedi kurtuluş yoluna ulaştıran, karanlıklardan aydınlığa çıkaran, dost doğru hayat yoluna yönlendiren Kur’an-ı Kerime tabi olmalarını sağlamaktır. ‘’ Allah, hoşnutluğunu kazanmak isteyenleri, bu kitap sayesinde kurtuluş yoluna ulaştıracak,  İzniyle onları (inkar ve cehalet)karanlıklardan(kurtarıp) aydınlığa çıkaracak ve dost doğru (cennete götüren) bir yola iletecektir.’’(Maide suresi;16.ayet) ‘’ Siz ey iman edenler! Allah’a karşı sorumluluğunuzun bilincine varın ve dürüst kimselerle birlikte olun.’’ (Tevbe suresi;119.ayet.) Allah cümlemizi sorumluluğumuzun bilincinde olan, ahlaki çürümeyle mücadele edenlerden etsin. Selam ve dua ile.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ