- 21-11-2022 07:11
- 21-11-2022 07:52
- 3854
HDP kapatılsa kapatılmasa da 18 Haziran seçimlerinin sonucunda oyların rengi belirleyici olacak.
Yapılan anketlere göre hem mevcut iktidar hem muhalefetin ilk seçimlerde HDP desteğine ihtiyaçları var.
Bu realiteye rağmen açıkça ne iktidar ne de muhalefet, HDP ile direk seçim ittifakı için görüşmüyor.
Seçimdeki tutumu ile siyasi dengeleri değiştirecek olan HDP yönetimi, muhalefete yanı 6’lı masa ile ittifaka daha yakın dursa da masadakilerin yarısı bu ittifaka şiddetle karşıdır.
Bu durumu fark eden AK Parti hem HDP’ye oy veren hem bağımsız olan Kürtlerle temaslarını sıklaştırmış durumda.
Temasların İlk hamlesi Bekir Bozdağ’ın anayasa değişikliği için HDP’yi ziyaret etmesi oldu.
Ziyaret sonrası AK Parti Urfa Milletvekili Cevheri’nin “çözüm süreci”ni telaffuz etmesi, Ak Parti Eski Milletvekili Mehmet Metiner’in Başkanlığında kurulan Demokrasi ve Birlik Derneği’nin, Kürtler ne istiyor adlı bir toplantıda HDP dışı Kürt temsiline yönelerek HÜDA-PAR, AK Parti ve muhafazakar eğilimlerle bir araya gelmesi, Demirtaş’ın hasta anne ve babasını ziyaret etme isteğinin özel uçak tahsis edilerek yerine getirilmesi, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Abdullah Öcalan ile Demirtaş arasında bir diyalog imasında bulunması, DTP eş genel başkanlığı yapmış olan eski milletvekili Aysel Tuğluk un cezaevinden sağlık sorunları nedeni ile serbest bırakılması, Ahmet Kaya’nın naşının Türkiyeye getirilmesi, niyeti ciddi hamlelerdir. Bu hamleler kamuoyunda yankı buldu.
Atılan adımlar AK Parti kurmaylarının, HDP’lilerin ve Kürt seçmenlerin oyunu almadan seçim kazanılmayacağı gerçeğinin farkında olduğunu gösteriyor.
2019 yerel seçimlerinde ortaya çıkan tablo, Ak Parti’ye Kürt seçmen desteğinin azaldığını gözler önüne sermişti.
AK Parti’nin özelikle çözüm sürecinden sonra HDP’yi düşman görmesi ve yok sayması, milletvekillerin dokunulmazlıklarını kaldırması, belediyelere kayyum ataması, HDP’nin ise Cumhurbaşkanı Erdoğan için ‘seni başkan seçtirmeyeceğiz’ söylemini geliştirmesi, Ak Parti ile diyalog yollarını kapatması, 2019 yerel seçimlerinde bir çok ilde aday göstermeyerek AK Partili adaylara karşı Millet İttifakı Adaylarını desteklemesi, Kobani ve hendek olayları, iki parti arasındaki mesafenin açılmasına neden oldu.
Sanırım gelinen aşamada HDP de her siyasi parti ile ilgili olduğu gibi AK Parti ile diyalog yollarını kapatmanın hata olduğunu fark etmiş görünüyor.
HDP önümüzdeki fırsatı iyi değerlendirmelidir.
HDP’nin sadece 6’lı masadaki CHP’den medet umması yanlıştır. Kürt sorunu konusunda net bir projesi yok.
Madem herkes tarafından kilit parti olduğu herkes tarafından kabul ediliyor, o zaman tüm siyasi partilerle diyalogu geliştirmelidir.
Özellikle şu meşhur ‘seni başkan yaptırmayacağız’ sloganından vazgeçmelidir.
En büyük idealı olan demokrasi ve özgürlüklerin geliştirilmesi için cumhurbaşkanı adaylarının seçim vaatlerini gündeme alması ve vaatlerin uygulamasını sağlayacak hamleler atması gerekir.
Siyasette başarı, ancak diyalog
ve müzakere ile gelir.
Bunun için kapıların açık olması ve diyalog şarttır.
Bu prensip, her parti için geçerlidir.
AK Parti’den gelen hamleler de bu temelde bakıldığında doğru adımlar olarak görülüyor.
En radikal milliyetçi Türk ve Kürt seçmen ve siyasiler bile bu adımları olması gereken adımlar olarak gördü.
HDP’ye düşen de bu süreçte CHP’ye sıcak baktığı gibi AK Parti’yle de siyasi diyalog geliştirmek ve makul taleplerle hamlelerde bulunmasıdır.
HDP tabanının beklentileri de bu yöndedir.