- 18-01-2015 19:49
- 22906
Yeni Akit Gazetesi’nin Hasan Karaya’sı, ağız dolusu iddialarla yazdığı ve hiçbir mantık barındırmayan yazısını okuyup “yok bu kadar da olmaz, olamaz!” diye düşününce; bazı şeyleri dillendirmeden duramayacağımı anladım.
Bir defa yazı baştan sona saçmalıklarla; yalan yanlış, abuk subuk teranelerle dolu. Bundan mütevellit bu yazıyı, irdeleyip önünüze koymaya çalışırken, hiç olmadığım bir yerde kendimi bulma ya da olduğumu düşünmenize yol açabilirim. Şimdiden affınıza sığınıyorum.
8 Ocak tarihli yazısında Karakaya bakın ne diyor:
AK Partililerin “tasfiyesi”ni şarap içerek mi kutladılar?
Batman’dan haberler geliyor... “AK Partili doktorlar ve diş hekimleri tasfiye” ediliyormuş... Öğrendiğim kadarıyla; pek çok “hastane yöneticisi” görevden alınmış, yerlerine “hiçbir tecrübesi olmayan BDP’liler” atanmaya başlanmış!..
Meselâ; Batman Ağız ve Diş Sağlığı Merkezi’nde, 2 yıldır “Başhekimlik” yapan Elif Kılıcıkan, sırf “başörtülü” olduğu için görevden alınmış, yerine “tecrübesiz” biri atanmış!..
“Görevden alınanların listesi” hayli kabarık... Hepsini tek tek saymayacağım. Ama bu “görevden alma” işlemlerinden Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu’nun haberi var mıdır, yok mudur, merak ediyorum.
Asıl sormak istediğim şu: Türkiye genelinde “solcu” görünen ama Batman’da “Kürtçülük” yapıp “Kobani Kriterleri”ni uygulayan “sendika üyesi doktorlar”ın istemediği isimlerin “tasfiye” edildiği ve buna “il teşkilatının çanak tuttuğu” doğru mudur?
Duyduğuma göre bu “Kürtçü” diş hekimleri ve doktorlar, “Elif Kılıcıkan başhekimlik görevinden alındığı gün, şarap partisi düzenleyeceğiz” demişler!
Sağlık Bakanlığı bürokratları ve teşkilat mensupları, Elif Hanım’ı görevden alarak/aldırarak, “Şarap partisi”ne zemin hazırlamış olmadılar mı?
Onlara “meze” olanlara bravo!
Batman’dan sana bu haberi ulaştırana da, sana da diyeceklerime bu gazetenin bütün sayfaları yetmez. Lakin ben yine de yazayım edeplisinden birkaç cümle.
Hani daha önce farklı örneklerini yaşadık. Evet çok farklı konularda türlü haksızlıklara uğradık ya da o haksızlıklara tanık olduk. Ama hiçbiri, bu kadar mesnetsiz bir temelde düşmedi önümüze. Bilgi kaynağınız kim? Ya da maksadınız neyse, bilemem ama hiçbir kimse bu kadar tutarsız bir iddianın sahibi olmamıştı.
“2 yıldır “başhekimlik” yapan Elif Kılıcıkan, sırf “başörtülü” olduğu için görevden alınmış, yerine “tecrübesiz” biri atanmış!..”
Bütün mesele 2 yıllık mühleti bitince, sözleşmesi yenilenmeyip yerine başka biri atanmış bir başhekimin, yenilenmeyen sözleşmesi için “sırf başörtülü” diye nerdeyse bütün yerel gazetelerde gürültü patırtı kopartılması ve yetmedi ulusal basına da yansıtılarak, en çirkin şekilde ifadelerle olmadık iddialara bağlanması hangi ahlaka sığar?
28 Şubat sürecinde, evet başörtüsünden dolayı birçok kadın eğitiminden, işinden edildi; haksızlığa uğradı. Ama şimdi kalkıp görev süresi dolmuş bir başhekimin yerine, bir başkası atanınca olayı tesettürüne bağlaması, neyin göstergesidir? Başörtüsünü çıkarına alet etmek değil midir?
Bu yapılan hadiseyi başörtüsüne bağlamak, kendi gördüğü zararı başörtüsüyle kara dönüştürmeye çalışıp zararını telafi etmeye çalışmaktan başka bir şey değil.
Neymiş “Batman’da AK Parti’ye tasfiye başlıklı haberin son paragrafında “Hastane yönetimlerine getirilen isimler, IŞİD’in saldırıları sonrası başlayan Kobani eylemlerine verdikleri destekle biliniyor. Tasfiyelere AK Parti İl teşkilatındaki bazı isimlerin de destek verdiği belirtiliyor. “
Bu kadar asılsız, bu kadar tutarsız bir iddia daha duymuş değilim. Haberin başlığı, haberin son cümlesiyle kendini çürütmüyor mu dersiniz?
Bir de bakın bakalım yeni atanmış başhekim, kimin kardeşiymiş? O zaman AK Parti’ye tasfiye değil, AK Parti kadrolaşıyor dersiniz. O zaman Akit Gazetesi’nden Karakaya’nın iddiasını alıp şöyle özetleyebilir miyiz?
“AK Parti’nin kadrolaşmasını şarap içerek kutladılar.” Haber ve gürültüsünü koparanlar işte bu cümlenin saçmalığı ve çirkinliğine hizmet ediyorlar.
Sırayla;
Bütün AK Parti’li olmayanları, şarapçı ilan ettikleri için..
İktidardaki partiye kadrolaşmayı mübah saydığı için..
Bir doktorun başarısızlığını ya da yöneticiliğinin devam ettirilmemesini, olduk olmadık her şeye ve de tutarsız mantıksız bir şekilde başörtüsünü alet ettiği için..
Ayıplıyor ve bu hallerin ne insana, ne İslam’a ne de Müslüman’a hizmet etmediğini sadece ve sadece, gürültüyü koparanların çıkarını beslemeye dönük ahlaksız ve haksız bir çaba olduğunu belirtmek istiyorum.
Son olarak şunu da söylemekte fayda görüyorum: İktidar yanlısı kadrolaşma, artık o boyutlara varmış ki kendi içinde çatışmaya ve karalamaya dönmüş.
Yapacak bir şey yok. Tüm AK Parti’lilere yetecek kadar koltuk yoksa, bazıları ayakta kalacak. Haliyle ayakta kalacaklar, elinden geldiğince gürültü koparacak ama bu gürültüyü biraz daha mantıklı yapsınlar derim.