- 30-10-2014 19:50
- 12
AK Parti İl Teşkilatında kongre tarihi yaklaştıkça adaylar artmaya, isimler zikredilmeye ve temayül yoklamasından bahsedilmeye başlandı.
Kimi adaylar genel merkezde kulislere başlarken, kimileri yerel ölçekte çalışmalarına başlıyor ve desteklerini artırmaya çalışıyor. Kimileri başkalarınca isimlerinin zikredilmesi için hamleler yaparken, kimileri doğrudan aday olduğunu dillendiriyor.
Kimileri içerden öne çıkmaya çalışıyor, kimileri de dışardan içeriye girmeye, içerdeki varlığını ve nüfuzunu artırmaya çalışıyor.
AK Parti Genel Merkezi sayıları artan ve daha da artacağı öngörülen süreçle ilgili temayül yoklaması yapılacağını belirtiyor.
Temayül yoklamasından sonra adayları kabul edileceklerin mülakata alınacağı da malumunuz herkesçe biliniyor.
Elbette ki yarım ağız niyetlerini belirtenlerin demesi ya da birilerinin olur olmaz dedikodusuyla ismi zikredilenleri burada yazmak etik olmayacaktır. Ama görünen o ki en güçlüsünden en zayıfına adaylığa niyetleri olanlar kendilerince hamlelerine başlamış.
Merak ettiğim özellikle son günlerde yaşadıklarımızla kendimizi içinde bulduğumuz gerilimli bir dönemde AK Parti Genel Merkezi temayül yoklamasını sadece kendi içinde mi yapacak?
Yoksa bu temayül yoklaması parti dışından, en azından üstünde politik hiçbir kimlik barındırmayan bazı kesimlerin de görüşleri dikkate alınarak mı yapılacak?
Bu temayül yoklamasının ya da peşi sıra yapılacak mülakatın temel kıstasları neler olacak? Eğitim düzeyi, bilgi birikimi, aktiviteleri, geçmiş politik tavırları, ekonomik durumu, mensubu bulunduğu ailenin güç ve nüfuzu, yaşı, cinsiyeti, mesleki tercihler, gerek parti içinde gerekse de parti dışında evveliyatında yaptığı çalışmalar aldığı sorumluluklar, bu şehirde gerek diğer politik çevrelerle diyalog ve iletişimleri gerekse de STK’larla olan münasebeti… Tüm bunların ne kadarı temayülde yoklanacak ve daha neler mülakatta görüşülecek ya da sorgulanacak.
Son yaşadıklarımızın bizi ve çözüm sürecinde tarafları kaç yıl geriye götürdüğünü yazmaya dillendirmeye gerek yok.
Fakat görünen o ki iktidar partisi yerel ölçekte ciddi taze kan ihtiyacındadır.
Muhakkak ki bu taze kan ve gücü il ve ilçe teşkilatlarının başkanlık koltuklarına oturtup yetki ve sorumluluk verecekler de arayacaktır.
İktidar partisinin genel merkez örgütlenmesi bunu yapacak mı?
Yoksa genel merkezin önüne koyacak bir şeyi olmayıp genel merkezden alacağı açıklamalar ve cümlelerle il başkanlığını yürütecek birini mi arayacak?
İktidar partisinin, yereldeki temsilcisi olarak seçeceği kişi olarak, hükümetin icraatının yereldeki yansımalarını ve yarattığı rahatsızlıkları genel merkeze iletebilecek kadar cesur birine ihtiyacı var.
Elbette bu cesaretinin yanı sıra yereldeki yansımaları doğru okuyabilecek doğru analiz edebilecek ve fikir üretebilecek de biri olmalı ki o cesaretin içi doldurulabilsin.
Ama böyle olabilecek mi dersiniz? Doğrusu bugüne dek uygulanagelen yöntem ve yöntemin ortaya çıkardığı beklenti buna işaret etmiyor. Beklenti ne yönde derseniz söyleyecek çok şey var elbette ama onu da başkası söylesin.
Demem o ki AK Parti hükümeti son olaylarla gerilen bölgede çözüm sürecini sağlıklı ve kazasız yürütmek istiyorsa politik öngörü ve analiz becerisi yüksek bir cesaretle, diğer politik ve sivil örgütlenmeleri tanıyan, bilen, onlarla diyalogu eksik etmeyen, eleştiriye ve kendisini eleştirebilecek cesarette İl Başkanlarına ihtiyacı var.
Aksi halde il başkanlarının gözüyle bölgenin nabzını doğru tutamayan bir iktidar, süreci nasıl yürütebileceğini de bilemez.