AKP SEÇMENLERİNİN DİKKATİNE

AKP’nin gittiği yol, yapmış olduğu duble yollara benzemez.

Hayati önem arz eden yolların dönüşü yok. Eğer rotalar doğru belirlenmezse, hedefler tüm ülkeyi ilgilendirmiyorsa, kucaklayıcı değilse, barış ve huzur derin dondurucuda uzun yıllar kalırsa, ülke olarak, millet olarak hepimizin direk veya dolaylı olumsuz olarak etkilenmeyeceğimizi zannediyor musunuz?

Yurt dışında büyük meblağlar harcayarak kumar oynayan siyasilerin çocuklarıyla kömüre, makarnaya, tencere tavaya muhtaç aileleri eşit görebilir miyiz?

Yurt dışında büyük paralar harcayarak estetik yaptıran Bakanların, vekillerin aile efratları ile yeşil kartlıları denk tutabilir miyiz?

İhale kovalayan mega boyutta milyon dolarlar peşinde olup kasalarına koyanlar ile asgari ücrete mecbur kalıp onu da doğru dürüst alamayanlar aynı kefeye koyulup denk görülebilir mi?

Ahde vefa ilkesini çiğneyerek Sayın Davutoğlu’nu adeta lazer ışınlarıyla ışınlayan bir davranış ahde vefayla hiç bağdaşır mı?

Hiç bir art niyet ve kin görmeksizin tamamen yapısal ve onarıcı eleştirilerimle bir basın mensubu olarak eleştirdiğim Sayın Davtoğlu’nu- kadere bakın ki haklarını- savunmak durumunda kalıyorum.

AK Parti harekâtının sonsuzluğundan söz eden mağdur Başbakan, kongre konuşmasında çok ince mesajlar verdi, anlayanlar anlamışlardır.

Anlayamayanlara ben nasıl anlatabilirim ki? Her şeye rağmen Ak Parti harekâtı sonsuz olamaz, miadını dolduracağı ve tarih ve antika olacağı bir zaman dilimi, periyodu, tarihi mutlaka vardır. Göreceğiz göreceksiniz Yüce Allah müstesna her şey ve herkes fanidir bu ilahi ve şaşmaz bir kanundur beşeri kanunlara hiç mi hiç benzemez.

Hukukta gelinen nokta? Eğitimde bulunduğumuz çıkmaz sokaklar? Ekonomideki belirsizlik? İç ve dış huzur? Beklenen huzur ve barış? Kişiye özel servis edilmek istenen Anayasa ve

Partili Cumhurbaşkanı?

Bu ve buna benzer çok fazla soru ve soru işaretleri gerçek anlamda rasyonel cevap bulmadıkça, ilahi adaletten kaçmak isteyenler olgu ve olayları perdeledikçe birçok şey gri ve bulanık olarak vicdanlarda, beyinlerde rahatsızlık yaratacaktır, inansanız da inanmasanız da tarihin akışı bunu netleştirecektir.

İlahi adalet ile kanunlar beşeri adalete, kanunlara asla benzemez.

Halk arasında meşhur bir deyim var paylaşmanın tam yeri ve zamanıdır “hak sillesinin sesi sedası yoktur, vurursa devası, şifası yoktur

Bu anlamda bir söz hatırlıyorum hafızam beni yanıltmıyorsa, aşağı yukarı anlam yukarı da açıkladığım gibi. Global, küçük bir konumuna teknolojiyle dönüşen bu yaşadığımız yer kürede kötü olmaya, gerek var mı?

Herkes Adem (a.s) ile Havva anamızın çocukları olup bizler Müslüman ve kardeş değil miyiz?

AKP seçmeninden oldukça özel, çok ama çok özel bir dileğim var ki o da şudur; politikalarınızı, gidişat ve icraatlarınızı yüce Peygamberimizin Hz. Muhammed (s.a.v)’in veda hutbesini mihenk taşı olarak görüp kıyaslayın kaç ayar olduğunuzu kendiniz belirleyin ve karar verin.

Mutaassıp, dindar, muhafazakâr olduğunu beyan edenlerin bunu yapmaları kadar doğal ne olabilir ki?

Veda Hutbesi sizlere ayna olmalı aynadaki varlığınızı lütfen görerek değerlendirin, karar verin özeleştirinizi yapın farkı fark edin önerimle.

Kalın sağlık ve sevgiyle siz saygın Batman Sonsöz okurlarımız.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ