- 29-01-2022 00:35
- 28-01-2022 13:33
- 142
Allah ile anlaşma- misak : ‘’Ve Rabbin, Ademoğlunun bellerinden onların nesillerini çıkardığı her zaman, onları kendileri hakkında tanık kıldı . Ben, sizin Rabbiniz değil miyim? Onlar da kesinlikle dediler, buna biz şahidiz! (Bunu hatırlattık ) ki kıyamet günü bizim bu gerçekten haberimiz yoktu demeyesiniz.’’(Araf suresi:172.ayet) Bu ayet, insanoğlunun doğuştan benliğine, yaratıcıyı idrak etme, Varlık’ı algılamaya yatkın yapısını kotlamış,yani fıtrat’a atıf yapar.’’ Hayır!Kim sözünü yerine getirir ve takvalı olursa ( Allah’ın buyruklarına içtenlikle uyarak, kötü ve zararlı şeylere karşı kendini korursa) şüphe yok ki Allah sakınanları sever. ‘’Allah ile yapılan anlaşmayı az bir pahaya değişenlerin ahirette nasibi yoktur. Allah kıyamet günü onlarla konuşmaz, onlar için elim bir azap vardır.‘’(Al-i imran suresi;76-77.ayetler) Kur’an-ı Kerim Allah ile yapılan anlaşmayı çok güzel şekilde ifade ediyor ve önemini belirtiyor.
Allah ile yapılan anlaşmanın yerine getirmenin kaideleri: insan dünyada kaldığı sürece 1-Tek Allah’a iman edeceğine ve maddi, manevi herhangi bir nefsi şirk-ortak koşmayacağını bildiriyor. Şehadet ederim ki Allah’tan başka ilah yoktur.’’ Rabbimiz yalnız sana kulluk eder ve yalnız senden yardım isteriz.’’ ‘’ Bizi yönelt Dost doğru yola’’(Fatiha suresi;4-5.ayet) Hiç şüphe yok ki yegane rehberlik Allah’ın rehberliğidir. Ey hidayet isteyen, Allah’ın buyruklarına içtenlikle uyarak, kötü ve zararlı şeylere karşı kendilerini korumaya güvence olan ‘’ Bu kitap, kesin gerçeğin ta kendisidir. O muttakiler için yol göstericidir.’’(Bakara suresi;2.ayet). Kur’an-ı Kerim: Kişinin Allah’a verdiği söz üzerinde titremesi takva bilincini geliştirir. Salih ameli oluşturur. ‘’Onlar; gayba iman ederler, salatı ikame ederler ve kendilerine verdiğimiz rızıktan ihtiyaç sahiplerine harcarlar.’’(Bakara suresi;3.ayet) Allah’a verilen söz insanın hayatını inşa eder.
Allah ile yapılan anlaşma Kur’an-ı Kerimin ışığında yerine getirilir. Allah’ın mesajı rehberliğinde insan kendini, evreni,doğayı okumalı, araştırıp ilim yapmalıdır. Bunun içinde İslam dininin ana yasa ve temel ders kitabı olan Kur’an-ı Kerimi anlayarak ve düşüne düşüne devamlı okunması ile öğrenilmesi temel görev olmaktadır. İlk inen ayet, Allah adına/adıyla okuma emridir.’’ OKU yaratan Rabbin adına.’’(Alak suresi;1.ayet). Kalbine yazılan vahyin ışığında hakikatin parçaları arasında bağ kur! Parçanın bütüne aidiyetinin illet ve hikmeti üzerinde düşün! Varlığı Allah merkezli okumaya tabi tut ve insanlara tebliğ et. Böylece Allah ile yaptığın anlaşmaya uygun yaşarsın. Aksi halde Kur’an-ın şu ayetine muhatap olursun. ’’Ve biz onların çoğunu (fıtrat) sözleşmesine sadık bulmadık, aksine onların çoğunu yoldan sapmış bulduk.’’(Araf suresi;102.ayet). İman etme sözleşme tazelemesidir. Asıl sözleşme fıtrat sözleşmesidir ki bu insanın saf doğası, bozulmamış karakteridir. Saf doğasına ihanet eden, Allah ile yaptığı anlaşmaya bağlı kalmaz.
Hanif din, aracısız kulluk, tevhit: şirke bulaşmamış İslam’ı yaşamak için çaba gösteren Allah ile anlaşmasına riayet edendir. Bunun için akla vahiy ile miraç yaptırmak gerekir. ‘’ İMDİ sen, varlığını her türlü sapmadan uzaklaşarak tümüyle doğru ve asıl Hanif dine, Allah’ın insanlığın özüne yaratılıştan nakşettiği fıtrata çevir. (ta ki) Allah’ın yarattığında olumsuz bir değişme olmasın. İşte, değerlere dayalı gerçek Dinin(amacı) budur ve fakat insanların çoğu bilmezler.’’(Rum suresi;30.ayet) Fıtrat yaratılıştan her insanın özüne yerleştirilen iyiye, doğruya ve hakikate olan eğilimdir. İnsan bu amaç için yaratılmıştır. Hayatın tevhit ve adalet ekseninde inşasıdır. Fıtrattan sapma sorumsuzluktur. İstikameti sapan Allah ile yaptığı anlaşmaya bağlı kalmayandır. Bu insan ibadetin ve duanın doğru adresini şaşırarak kula ve eşyaya kul olarak onursuz duruma düşecektir.
Allah ile yapılan anlaşmaya uyan fıtratına göre hareket edendir. Sorumluluk bilincine sahiptir. İnsanın düşmanı olan şeytan, insanın selim duygularının frekansını bozup zihin ekranını kirletmek için duygu dünyasına yönelik her türlü saptırma teşebbüsünde bulunur. Bu durumda ‘’ Yine de şeytan tarafından kurgulanan ayartıcı bir kışkırtmaya hedef olursan, hemen Allah’a sığın: unutma ki O her şeyi işitir, akıl sır ermez ilim sahibidir.’’ ‘’Şüphesiz sorumluluk bilincini kuşanan kimselerin içine şeytan tarafından kurgulanan mevhum bir görüntü yansıyacak olursa (hemen fıtrat sözleşmesini) hatırlayıverirler ve işte o an gerçeği kavrarlar.’’ ‘’Kendi (fıtratına yabancılaşmış) kardeşleri onları azgın sulara sürüklemek isteseler dahi, sonuna(dek) mücadeleden el çekmezler.’’(A’raf suresi;200-201-202.ayetler.)
Allah ile yapılan anlaşmaya bağlı kalanların yol haritası: ‘’ Ve sen onlara istedikleri ayeti getirmediğin zaman, hemen bari sen düzüp koşsaydın ya! Diyerek (alay ederler). De ki: ben yalnızca Rabbimden bana vahiyedilene uyarım: bu vahiy Rabbinizden gelen bilinç kaynağıdır. İnanacak bir toplum içinde kapsamlı bir doğru yol haritası ve rahmet pınarıdır.’’(Araf suresi;203.ayet) Bu ayet fiziki bir görmeden daha çok bir iç görü, farkındalık ve bilinçlilik halini ifade eder. ‘’Unutma ki, Rabbinin tarafında olanlar O’na kullukta kibre kapılmazlar; ve O’nun adına/aşkına hareket ederler ve yalnızca O’nun önünde secdeye kapanırlar.’’(Araf suresi;206.ayet). İman eden her işine besmele ile başlar. Kovulmuş şeytanın şerrinden Allah’a sığınırım. Besmele, kulluk listesinin altına atılan imzadır. Allah’ın verdiği imkan ve güçle yaptığının bilincinde olmaktır. Allah cümlemizi Allah ile yaptığımız anlaşmanın bilincinde olanlardan eylesin! Selam ve dua ile.