Amerika ortadoğudan çıkmadan Filistin kurtulamaz

Amerika ortadoğudan çıkmadan Filistin kurtulamaz

Birinci Dünya Savaşından sonra Amerika ve İngiltere Avrupa Devletleri ile dünyayı pay ederken Ortadoğu ülkelerinde tamamen kukla yönetimler oluşturuldu. Bilimum Arap ülkeleri, Ürdün, Suudi Arabistan, Mısır, Irak, Suriye ile İran ve Türkiye gibi devletler İngiliz ve Amerika tarafından yeniden yapılandırıldı. Kültür ve inançlarını yok edecek batı hayranı -kuklası- olan düşünce ve yaşam tarzlarıyla batılılaşmayı savunan yöneticiler toplumu baskı ve zorlamalarla batılılaştırmaya çalıştılar.

İkici Dünya Savaşı sonunda 1945 te başını Amerika’nın çektiği sözümona “Milletlerin Bağımsızlığını” savunan “Birleşmiş Milletler” kuruldu. Kuruluş Amaç; tamamen kendi hizmetlerinde küçük çaplı milli devletler kurmaktı. Bunda başarılı oldular. “Avrupalılaşma” adı altında zamanında Fransa ve İngiltere başta olmak üzere Avrupa ülkelerine giden aslını ve kültürünü kaybetmiş kimliksiz, taklitçi, kendini geçmişini inkar eden Avrupa hayranı milli jönleri kurulan bu devletlerin yöneticisi yaptılar.

1948 yılında Ortadoğu’nun kalbinde Filistin toprakları üzerinde 2000 yıl aradan sonra İSRAİL adı altında Ortadoğu halklarına kan kusturacak vahşi bir Siyonist devleti kuruldu. Bu devlet gücünü tamamen Amerika, İngiltere ve bilimum Avrupa ülkelerinden alıyordu. Bu devlet zaman içerisinde Amerika desteğiyle işgal ettiği Filistin topraklarıyla yetinmeyip Mısır, Ürdün ve Suriye topraklarını da işgal eder hale geldi.

Filistin topraklarının yüzde doksanını işgal eden Siyonist İsrail Devleti, Filistin halkını kendi topraklarında yüzde onluk bir kısma sıkıştırmış oldu.

Bir zamanlar Filistin halkının mücadelesini veren seküler solcu Elfetih örgütü filistin de yapılan ilk seçimde yönetimi kaybedeceğini anlayınca iptal edilen seçimlerle Batı Şeria bölgesinde hakimiyetini sürdürmek için İsrail’e teslimiyeti de kabul edip boyun eğdi.

Diğer yandan seçimle Gazze de iktidara gelen ve islami bir yapı olan Hamas ve diğer islami örgütler İsraile karşı bağımsızlık mücadelesini vermeye devam Ettiler.

Hamas ve Filistinli islami gruplar kıt İmkanlarına ve yetersiz silahlarına rağmen Siyonist işgalci İsrail devletine karşı başarılı ve galibiyetle sonuçlanacak bir savaş vermekten hiçbir zaman geri durmadılar ve de ümitsiz olmadılar.

Ama, ne yazık ki, maalesef Filistinlilerin Bağımsızlık için verdikleri savaş ve mücadele ve savaş sadece İsraile karşı verilmemektedir.

Asıl büyük mücadele Amerika’ya, İngiltere’ye, Avrupa devletlerine ve bir kısım da Arap devletlerine karşı verilmektedir.

Filistinliler bu kadar büyük bir mücadele verirken ne yazık ki Müslüman ülkelerden yanlarında duran hiçbir devlet yoktur. Altı tarafları İsraille çevrilmiş ve çok küçük bir bölgeye sıkışmış Gazzeli Müslümanlar yalnız başlarına İsrail ve arkalarındaki güçlere karşı direniş mücadelesi vermektedirler. İsrail, Amerika ve Batılı Avrupa devletleri üstleri savaş uçakları ile çevrili yarı açık cezaevinde yaşayan Mazlum Filistin halkına “savaş” haricinde hiçbir “yaşam hakkı” tanımamaktadırlar.

İsrail bu dar ve zor şartlarda yaşayan halka tamamen ülkeyi terk etmelerini istemektedir. Bu tabi ki kabul edilebilir değildir.

ABD Başkanı Joe Biden, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Almanya Başbakanı Olaf Scholz, İtalya Başbakanı Giorgia Meloni, ve İngiltere Başbakanı Rishi Sunak, İsrail-Filistin çatışması yayınladıkları ortak bildiride: “İsrail'e olan kararlı desteklerini vurgularken, "Hamas'ı ve korkunç terör eylemlerini kesin bir dille kınadıklarını, Hamas'ın terör eylemlerinin hiçbir gerekçesi, hiçbir meşruiyeti olmadığını, evrensel olarak kınanması gerektiğini " bildiriyorlar.

Yani bir başka deyişle tekrar Haçlı Ruhunu diriltiyorlar. Sanki bu kadar yıldır Filistinlilere zulmeden İsrail değilmiş de Filistinlilermiş gibi göstermekten utanmıyorlar. Ne de güzel demokratikliliklerini ortaya koyuyorlar İsrail’in yanında yer almaktan hiç mi hiç geri kalmıyorlar.

Batsın demokratikliğiniz. Yerin dibine girsin sahte ve yalancı adaletiniz. Kahrolsun zalimlerle birlik olan gücünüz, kuvvetiniz.

Şu çok iyi bilinmeli ki Siyonist İsraili ayakta tutan Amerika’dır.

Amerika Ortadoğu’dan bilhassa Müslüman topraklarından çıkmadıkça ne Filistin halklarına ve ne de Müslüman halklara huzur yoktur ve de olmayacaktır. Türk, Kürt, Arap, Fars, peştu dilleri her ne olursa olsun Müslüman olarak kendi topraklarında yaşayan halklar, Amerika için sömürü kaynaklarıdır ve insan olarak görülmemektedir. Bu nedenle de Amerika içlerinde oldukça huzur bulamayacaklardır.  

Amerika ve kuklalarının Ortadoğu’dan atılması zorunludur. Bilhassa Türkiye ve İran bu konuda ortak hareket etmelidir. Ortadoğu da bulunan Amerikan üsleri kaldırılmalıdır. Müslüman ülkeler arasında Ortak askeri birlikler oluşturulmalıdır.

Ne zaman ki Amerika ve işbirlikçilerinin el ve ayakları bu topraklardan kesildi işte ancak o zaman Siyonist İşgalci İsrail devletine son verilebilecektir. Avrupa devletlerinin oluşturduğu Haçlı Güçlerine karşı Müslümanların karşı durabileceği güçte, kuvvette, imkanlarda vardır.

Müslümanlar Allah için birlik oldukları zaman İsrail Siyonist Devletini ortadan kaldıracak güce de, kuvvete de, imkana da  sahiptirler.

Filistin Halkının bağımsızlığını da sağlamaya muktedirdirler.

Yeter ki Emperyalist Amerikayı topraklarından atabilsinler. İşte o zaman Filistin halkının bağımsızlığı sağlanabilecektir. Amerika; islam topraklarından atılmadıkça ne İsrail durdurulabilecek ve ne de Filistin toprakları bağımsızlığa kavuşabilecektir.

Filistin devletinin bağımsızlığı, İslam ülkelerinin bağımsızlığını da sağlayacaktır.

Sonuç olarak bizde herkes gibi Amerika ve Avrupa devletleri ile Siyonist İsrail’in mazlum Filistin halkına yaptıkları zulmü kınıyor, lanetliyor, her zaman Filistin halkının haklı davasının yanında olduğumuzu belirtiyoruz.

Kökün kurusun İsrail. Devletin tar u mar olsun.  Gün yüzü görmeyesin…

Vesselam…   

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ