Anız yakan alçaklar, destan yazıyorlar!
Adamlar acımasız, pervasız, yüzsüz, duyarsız ve arsız olabilirler ama kendi işlerinde çok iyiler!
Yaptıkları alçaklığı profesyonelce yapıyorlar.
İşin idari, hukuki, askeri boyutlarını mükemmel bir şekilde hallediyorlar.
Dini noktada kendilerini tatmin edecek fetvalar ayarlamak içinde uğraşıyorlar…
Onlara köylü, cahil veya aptal demeyin!
Onlar, bütün sivil toplum kuruluşlarının, mülki amirlerin, hukukçuların ve diğer kurumların bir araya gelerek, alt edemedikleri üstün zekalı kişilerdir!
Bu şeytani zeka, onları yüzyıllar boyu yaşatacaktır.
Namları kuşaktan kuşağa geçecek, torunlarımız onları konuşacaktır!
Kaybolan bitki türlerini araştıran botanikçiler, yad edecektir!
Minarel eksikliğinden kaynaklanan hastalıkları araştıran tıpçılar, bahs edecektir!
Yok olan hayvan türlerinin neden olduğu ekolojik bozuklukları inceleyen zoologlar zikredecektir!
Yediği ekmekten eski tadı almayan, dede küfredecektir!
Dedesi anız dumanından kaza geçirip ölen torun, lanetleyecektir!
Babası salınan dumandan hastalanan çocuk, kınayacaktır!
Emekli savcı hakimler, genç meslektaşlarına, bu alçaklar karşısında ki çaresizliklerini anlatacaktır!
Bizim çocuklarımızda, arşivlere bakıp, babımız bunlara çok saymış diyecektir…
Son birkaç yıldır bu konuda yapılan çalışmaları hemen hepsine vakıfım. Gerçektende kafa yoruluyor. Birileri ciddi fedakarlıklarda bulunuyor. Ama sistem ve mevzuatta ciddi açıklar var. Bunların etrafından dönüp her yazdırdığımız ceza bir şekilde iptal ediliyor.
Tek çare KHK!
Sesimizi yükseklere iletip, en az Fetö kadar tehdit oluşturan bu anızcılar hakkında da bir KHK yayınlatmamız gerekir.
İçeriğinin ne olacağı konusunda oturulup konuşulur!
Ama kesin, caydırıcı ve can yakıcı hükümler olmalı ki herkese ders olsun!
OHAL’inde Ekolojik dengeye bir katkısı olsun!
İnsanların 3 kuruşluk menfaat için 3 milyon yıllık dengeyi bozmaya kalkmadıkları bir toplum dileğiyle, sağlıklı ve mutlu kalın...
