ANIZ VAHŞETİ DEVAM EDİYOR!

Adamlar iki pulluk çekmemek için toprağı, minarelleri, kuşları, hayvanları, hatta benzinlikleri yakıyor…

Adam” mı demişim, özür dilerim!

Bunlar adam olamaz, bunlar insan olamaz!

Önceki gün Batman Diyarbakır yolu 22. kilometredeydim.

Yolun bir şeridinde görüş mesafesi neredeyse sıfır. Kesif bir duman her tarafı kaplamış.

İnsanlar koşturuyor, bir şeyler oluyor deyip yaklaşıyoruz.

Bakıyoruz ki dumanın içerisinde kalmış bir petrol istasyonu var.

O esnada itfaiye ekibi geliyor. Genç bir adam ona bir şeyler söylüyor, sonrada bize yöneliyor.

Kızarak, kime niye fotoğraf çektiğimizi soruyor.

Basın kartımızı gösterince, sakinleşip içini dökmeye başlıyor.

İtfaiye aracını kavga gürültüyle zor getirttiğini söylüyor.

Hangi birine yetişsin ki itfaiye!

Alevler petrol istasyonun yüksek duvarlarını yalıyor ama duman istasyonu yutmuş!

Tehlikenin boyutunu soruyoruz. Adam, “yok abi benzinlik önemli değil burada doğa yok oluyor” diyor.

3 yıldır burada hiç haşere yok. Fare bulamıyoruz. İş böyle olunca da kanser vakaları ve daha birçok hastalık baş gösteriyor.

Ben Avrupa’ya da gittim. Orada bazı ülkelerde dışarıdan fare ithal ediliyor.

Mesela Venedik, Afrika’dan fare getirtilip şehrin kanalizasyonlarına bırakılıyor.

Bunlar doğanın dengesi içerisinde çok önemli bir yere sahipler. Bunlar yok olunca birçok sıkıntı yaşanıyor. Avrupalı uyandı ama biz hala aynı katliamı yapmaya devam ediyoruz.

Fotoğrafları çekip kaçtık.

22 km geldik. Yattık, gece yarısından sonra çocuğum horoz gibi öterek uyandı.

Baba boğazım ağrıyor” diyor ağlıyor, zor nefes alıyordu.

Işıkları açıp ateşine baktık, vücudu sıcaktı ve korkunç bir şekilde öksürüyordu.

İçerdeki kesif koku dikkatimizi çekti.

Mutfağın kapısına yönelip baktım ki ne göreyim?

Dışarısı bildiğiniz sis. Duman şehri yutmuş…

Birileri 2 pulluk parasına şehri yutmuş!

Ciğerlerimizi yakmış!

Geleceğimizi karartmış!

Yavrularımıza kıymış!

Ekmeğimizin tadını, kuşlarımızın yuvasını, gökyüzümüzün rengini, çiçeklerimizi, böceklerimizi, alıp götürmüş...

Bu vahşi insanlar belki bir yolunu bulup yasalardan yırtabiliyorlar.

Şeytanla ortak olup yasalarda ki boşlukları kullanıyorlar!

Ama Yaradan’ın yasalarından kaçamayacaklar!

Benim çocuğumun soluduğu havanın da yuvası yakılan kuşunda, soyu tüketilen solucanın, sineğin böceğinde hakkını soracaktır Yaradan!

Hakk hiçbir zaman kul hakkını affetmez!

Bu hak döner dolaşır yüzüne çarpar o şeytanla yol arkadaşlığı eden anız teröristlerinin suratına!

2 kuruşluk menfaat için 2 dünyada kendini mahkûm eden zevatın cezalarının tez elden infaz edilmesi dileğiyle, sağlıklı ve mutlu kalın…

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ